Firavun neden "firavunlaşma" diye anılır?

Firavunda bebek olarak dünyaya geldi.

Tüm bebekler gibi o da "MASUM" du. Biliriz ki bebeklerin ihtiyaçları annesi ve/veya bakıcılar tarafından karşılanır. Bebek olarak o da sevildi. Altından bezini aldılar, gazını çıkarttılar, ağladı, güldü, taytiti durdu, ilk adımlarını attı, koştu bunları yaparken Firavun' un karşısına Hz. Musa (A.S) çıkarılmadı.

Firavun yine tüm çocuklar gibi eğitim almaya, hayatı tanımaya ve öğrenmeye başladı.

Onu yetiştirenler zengin ve hükümdarın çocuğu olduğu için "EMİR VERMEYİ" öğrettiler. Hık dedi hık, mık dedi mık yerine getirildi. Yardımlaşmayı, paylaşmayı, en önemlisi üretmeyi ve kendinden bir şeyler vermeyi öğrenemedi. Çünkü öğretilmedi. Bu onu her şeyden önce acımasızlaştırdı. Kendini aynada görürüken dev olarak görmeye başladı. Ortalarda Hz. Musa (A.S) yine yoktu.

Firavun babası ölünce yerine geçti.

Kimse ona dur! Yapma! Bu yanlış. Şu eksik demediği için en önemlisi de başkasının yerine kendini koymayı öğrenmediği için baktığında dev gösteren ayna ona dev' i de sen "YARATTIN" dedirtmeye başladı. Acımasızlığı artıkça artı. Karşısında yanlış yapıyorsun diyemediler. Eziyet ve zulmü artırttıkça artırdı. Mazlum ahı alıyor, aldıkça eziyeti ve zulmü artırıyordu.

O zulümlerden birisinden kurtulan beşikte Nil' in suyuna bırakılan bir bebek Hz. Musa(A.S) vardı.

Nil suyundan Firavun' un hanımı tarafından saraya alındı. Üstelik gerçek annesi ona süt annelik sonra da dadılık yaptı. Aynı Firavun gibi büyümeye başladı önemli bir "FARK" vardı. Bilgiler öğretilirken, nasıl hareket edeceği hususlarında eğitilirken gerçek annesi Firavun' a öğretilmeyen hasletleri öğretti ve hep başkasının yerine kendini koymayı tembihledi.

Alemleri yaratan Allah' ın hem bu dünya da hem de ahirette hesabı göreceği "AN' IN" varlığından bahsetti.

Başından geçen adam öldürme olayı ile adeta pişti. Bir gün "HESAP VERİLECEK" dedi!

Firavun' un ben artık " İLAH" oldum dediği anda karşısına Rabbimizin izniyle Hz. Musa(A.S) dikilip " HAYIR SENDE KULSUN" dedi.

Firavunun sihirbazlarının sihirlerini Rabbimizden aldığı "ASA' SI" ile bozdu. Hz. Musa(A.S) zulme uğrayan kavmi Ben-i İsrail' i alıp as' a ile  Kızıldeniz' i  yardı karşıya geçti.

Firavun ise büyük bir ordu ile peşinden gitti. Karşıya geçmek için yarılan Kızıldenize girince boğulacağı esnada kulluğu hatırlayıp secdeye kapandı. Ama iş işten geçmişti!

Hz. Musa (A.S) ' ın Firavunla yaşadığı bu olay kutsal kitaplarda ana hatları ile aynı şekilde anlatılır.

Niye? Neden? Niçin? Anlatılır. Bu soruların cevaplanmasında herkezin farklı bir yaklaşımı olur. Nacizane benimkisi ise;

Firavunu firavunlaştıran aldığı eğitim ve öğretim sonrası yetiştirilme tarzı olsa da karşısında ona yanlışlarını söyleyen olmamasıdır. Bir başka söylemle Firavun' un bunları söyleyecek hiç bir kimseyi bırakmamasıdır. Etrafında sadece çıkar gözeten, aç gözlüler kalmıştır.

Onun için Firavun "FİRAVUNLAŞMA" denilerek anılır.