Fırsatı Kaçırmayalım

Evet arkadaşlar Başlığı "Fırsatı Kaçırmayalım" diye attım. Çünki gerçekten bir fırsat. Tabii inananlar için.

Ramazan ayının son on günü içerisinde aranması söylenen Kadir gecesini (Kuran-ı Kerim'in inmeye başladığı gece) iyi değerlendirmek için elimizden geldiğince her dakikayı iyi değerlendirmeliyiz. Namaz ile İbadet ile Kuran-ı Kerim okuyarak yada elimizden geldiğince Allah'ı anarak geçirmeliyiz. Duymuşsunuzdur "Bin Aydan Hayırlıdır" denir. Denir derken Kur-an'ı Kerimde geçer. Düşünebiliyormusunuz : Bin aydan hayırlı bir gece ... Bu gecede yaptığınız ibadetin 1000 aydakine eşit bir sevapla ödüllendirileceği. Yada yaklaşık 84 yıla eşit bir süredeki sevaba... Yani yaklaşık bir insan ömrü... Akıl almaz gibi görülüyor ama doğru. İşte bu yüzden "Fırsatı Kaçırmayalım " dedim. Elimizden geldiğince tabii imkanlarımız ölçüsünde ibadet etmeli , Allah'tan af dilemeliyiz.

İnsanoğlu genelde öyledir , elindekinin kıymetini bilmez. Ancak kaybettiğinde farkına varır ve klasik "tüh" der. Şimdi ise tüh dememek için Af dilemek için ve anadan doğduğunuz gün gibi günahsız olmak için elinizden geleni yapın diyorum. Tabii "kul hakkı" bu konu dışında tutuluyor diye hatırlıyorum. Ki bence Allah'ın , insanların birbirlerine haksızlık etmelerini bu kadar önemli ve ayrı tutmasının tek bir sebebi var : Yaratan , bizim birbirimize duyduğumuz saygıdan daha fazla bizlere saygı duyuyor. Saygı duymaya layık olduğumuzu üzerine basa basa söylüyor. Pekii biz ne yapıyoruz : Trafikte saygısızlık , iş yerinde haksızlık , adam kayırma ve doğrudan adam tutarak hak yeme , komşumuzu umursamaz çoğu zaman yok sayarız , gürültü eder sıkıntı duyup duymadığını düşünmeyiz. Alışverişde bozuk ürünü satmaya çalışırız , yanlış yaparız üste çıkmaya çalışırız. Aleni hırsızlık yaparız . Mesaiden çalarız , çalışmaz kaytarırız. Başkalarına iş yıkmaya çalışırız . Az çalışıp çok kazanma derdindeyizdir. Hiç sormayız kendimize "acaba hak ediyor muyum ? Aldığım parayı ? Vesaire vesaire vesaire

Yaptıklarımızı arttırmak mümkün. Aslında benim söylememede gerek yok . Sabah uyanır uyanmaz akşama kadar kime nasıl davranıyoruz. Şöyle bir bakalım . Akşam olduğundada tüm günü bir değerlendirelim .Ve lütfen objektif olalım . Gerçekten kime nasıl davrandık ? Kimlere haksızlık ettik . Hiç kimseden birden bire değişmesini beklemiyorum. Ancak herkesin içinde (en kötüsü dahil) derinliklerinde bir yerlerde güzelikleri görebilen , yapabilen , seven ve sevilebilen , saygıya değer ve gerçek anlamda yaratılanların en güzeli olan insana layık bir hayat sürebilme isteği olmalı diye düşünüyorum. Geç kalmış sayılmayız. Bir yerlerden başlayabiliz. Birbirimize tebessüm ederek , "günaydın" diyerek , trafikte yol vererek , insanların hal hatırını sorarak , evimiz ile daha fazla ilgilenerek , çocuklarımızla daha fazla vakit geçirerek ve en önemlisi kendimize zaman ayırarak çok yol alabiliriz. Zaten bunu halledersek gerisi oldukça kolaylaşacak.

Hadi fırsatı kaçırmayalım....