Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Fitne

Fitne
 

Yüzyıllardan beri Anadoluda barış içinde yaşayan insanlar, 1789 Burjuva Devrimi ile büyük bir fitnenin içine sokulmuştur. İşte bu fitnenin ana parçasını burjuvanın desteklediği , imparatorlukları ve devletleri bölen milliyetçilik akımıdır. Bu akımla birlikte halklar, karşı düşman yaratılarak bir devlet kurma hayaline sokulmakta insanlar kardeşçe yaşarken fitne toplulukları millet fikrine alıştırarak hakimiyet altında olan devlete karşı ayaklandırılmaktadır. Atatürkümüzün bize aşıladığı milliyetçilik ise ayaklanma ve şiddet içermemekte birlikte kişi veya ülkeleri düşman görerek değil yurttaşlık anlayışı altında yurtta ve dünyada kardeşçe ve barış içinde yaşama şeklindedir. Halbuki Yunanistan, Ermenistan’ın milliyetçiliği tamamen Türk düşmanlığı üzerine kurulmuş bir anlayıştan ibarettir.

Türkler, Anadolu coğrafyasında yaklaşık 1000 yıldan beri Ermeniler ile birlikte kardeşçe yaşarken Burjuvanın fitnesiyle sonu gelmez bir kavganın içine sürüklenmiştir. Birinci paylaşım savaşı öncesinde alt yapıyı hazırlayan misyonerler, Osmanlı topraklarında ajanlık yaparak Ermeni halkını kışkırtmış bu halka “siz Ermenisiniz sizin niye devletiniz yok” diyerek Ermenileri Türklere karşı kışkırtmışlardır. Bizim Osmanlıda gelen misyonerleri insanlara kendi dinini anlatıyor zannetmiş gerçekte ne iş yaptığını anlamamış onlara her türlü özgürlüğü tanımıştır. Küçük küçük oluşan Ermeni Komitalara Fitne tarafından silahlar verilmiş Anadolunun her tarafında Türklere karşı acımasız katliamlar başlamıştır. Ermeni ve Türkler arasında giderek artan düşmanlık Osmanlının paylaşım savaşına girmesiyle en üst seviyeye ulaşmıştır. Osmanlı Devleti 7 cephede savaşırken hatta 18 Mart 1915 teki büyük Çanakkale zaferini yaşarken Ermeniler devlet kurma hayali ile Anadoluda toplu katliamlara devam etmiştir. Bu vahşeti görmezden gelemeyen Osmanlı Hükümeti, belki yüzyılın kararını alarak büyük bir başarıya imza atmıştır. Osmanlı Hükümetinin, 24 Nisan 1915 te aldığı kararla Taşnak ve Hınçak komitaların liderlerini tutuklamıştır. İşte Ermenistan Devleti bu tutuklamayı soykırım olarak kabul eder ve tüm dünyadaki Ermeniler bu günü Türkler Ermenileri soykırdı diye hüzünle anmaktadırlar. Bu tarihten kısa bir süre sonra Osmanlı Anadoludaki Ermenileri, paylaşım savaşı zamanında Osmanlı devleti cephede savaşırken Ermeniler arkada iç isyanlar ile çoluk çocuk demeden sivil halkı katletmemesi için Suriye bölgesine göç ettirilmesi ve savaş bittikten sonra Ermenileri tekrar eski yerlerine geri dönmesi kararı vermiştir. Bu arada İstanbul Ermenilerine kesinlikle dokunulmamıştır. Göç esnasında her türlü sorumluluğu alan Osmanlı Devleti, yollarda hastalıktan ölenlere ve birkaç çapulcu tarafından yağmalanmasına engel olamamıştır. Olayları o tarihe göre teknoloji, ulaşım ve sağlık alanındaki ilkelliği de göz önüne alarak da değerlendirmelidir. Osmanlı İskan Kanunu ile Ermenilerin büyük bir çoğunluğunu sağ salim Suriye’ye nakletmiştir. Eğer nakil başarıyla tamamlanmış olmasaydı diasporadaki Ermeniler yani Avrupadakiler özellikle Fransa’dakiler ayrıca Rusya ve ABD deki Ermeniler nereden buralara göç edebilirlerdi, onlarda şuan yok olmuş olurlardı.

Osmanlı paylaşım savaşı esnasında Doğu cephesinde Rusya ile Ermenilerle savaşmış (o tarihte Ermenistan kurulmamıştı.) ve bu savaştan başarıyla ayrılmıştır. Kars ve Gümrü anlaşması ile bugünkü Doğu sınırlarımız çizilmiştir. Sovyet devrimi ile savaş Osmanlı için doğudan, batı ve güney tarafına kaymıştır. Eğer o göçü Osmanlı yapmasaydı Osmanlı doğu cephesinde savaşırken İç Anadolu ve Çukurovadaki taşnak ve hınçak komitaları Osmanlı ordusunu arkadan vuracak ve şuan Doğu Anadolu ve Çukurova bölgesi Ermenistan topraklarının içinde olacaktı. Şuan ki Doğu sınırlarımız Talatpaşa Hükümetinin aldığı bu büyük İskan Kararı ile başarıldığı unutulmamalıdır.

Küresel güçlerin oyunu olan Ermeni yalanları, Ermenistan Devletinin ayakta kalması için gereklidir. Ermenistan’da açlık ve sefaletle boğuşan 3 milyon insanı başka hangi soyut kavramla kandırabilirler ancak bu yalanla . Şuan da Ermenistan’daki Ermenilerin 1 milyonu Türkiye’ye göç etmiştir. Ayrıca Ermenistan Devletinin arşivlerini açmaması ve Türk tarihçilerini Ermenistan’daki çalışmalardan dolayı tutuklamaları hep bu yalanın ortaya çıkması korkusundandır. Yukarıda belirttiğim oyun şuan Kürt kardeşlerimize oynanmaktadır. Ermenilerle 1000 yıllık kardeşliğimizi bozanlar şimdi Kürtler için oyunu oynamaktadırlar. Emperyalizm halkların kardeşliğinden değil halkların düşmanlığından para kazanmaktadır.

 
Toplam blog
: 80
: 9564
Kayıt tarihi
: 05.07.09
 
 

1978 Lüleburgaz doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Lüleburgaz'da tamamladım. İstanbul Üniver..