Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '18

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Fizik Dersi Ne İşe Yarar?

Fizik Dersi Ne İşe Yarar?
 

Bir kış vaktiydi. İstanbul kar altındaydı. Her nasılsa kar tatili olmamıştı, okullar açıktı. Günün ilk dersini yapmak üzere sınıfıma girdim. Her zamanki gibi öğrencilerime günaydın dedim, hatırlarını sordum ve yoklama almak üzere masama oturdum. Ders defterini imzalıyordum ki sınıfta bir hareketlilik olduğunu fark ettim. Neler oluyor diye başımı defterden kaldırdığımda öğrencilerimin pencerelere doğru hücum ettiğini ve kahkahalar atarak beni de yanlarına çağırdıklarını gördüm. Merakla kalkıp yanlarına gittim ve pencereden dışarıya baktım. Okulumuzun karşısında inşaat halinde bir bina vardı o sıralarda. İnşaatın en üst katında konuşlanan işçiler, çatıdaki karları toplayıp kartopu yapıyorlardı.

Yukarıda manzara buyken aşağıda da okula geç kalan öğrenciler, ilk derse yetişmenin gayretiyle karla kaplanmış yolda koşar adım yürüyorlardı. Tam bu sırada işçiler kartoplarını öğrencilere atıp saklanıyorlar, kartopu sağanağına tutulan öğrencilerse neye uğradıklarını şaşırıp kafalarını göğe doğru çevirdiklerinde işçilerin saklanmasından ötürü kimseyi göremiyorlardı.

Bu kaç göç bir süre daha böyle devam etti. Üstünü başını silkeleyip okul kapısından içeriye kendisini dar atan öğrenciler, derse yetişme telaşından olsa gerek olan biteni anlama gayreti içinde değillerdi. Kimsenin, kimsenin farkında olmadığı bu olayı, ben ve öğrencilerim sınıf penceresinden izledik. Derken yoldan geçen öğrenciler seyrekleşti, işçiler işlerinin başına döndüler, biz de dersimize.

Öğrencilerim epeyce neşelenmişlerdi. Gülümseyerek izliyordum onları. Sınıfın durulduğu bir  an “Gençler, az önce hep birlikte tanık olduğumuz bu olayla ilgili yorumlarınızı merak ediyorum,” dedim onlara. İçlerinden bazıları “Hocam, işçiler çocukluklarını yaşayamamış,” dedi. Bazıları “Karda eğlenmek güzeldir,” derken bazılarıysa “Okula geç kalmanın cezası,” diyordu.

“Peki, bu olaya bilimsel açıdan bakarsanız yorumunuz ne olabilir,” diye sordum sonra. Aralarından birkaçı yerçekiminden söz ederken, birkaçı atış hareketlerinden söz etti. Her birini dinledim, evet yorumlarınız doğru,” dedim.

Sıra bana gelmişti. Öğrencilerim, “Hocam, sizin yorumunuz ne?” diye sordular. Sorularını soruyla karşıladım. “Öğrenciler işçileri görüyor muydu?” dedim. Hep bir ağızdan “Hayır,” diye yanıtladılar. “İşçiler bizi görüyor muydu?” “Hayır.” “Biz pencereye üşüşmüşken sınıfımızın kapısındaki pencereden bize bakan birileri var mıydı? Eğer varsalar biz onları görebildik mi?” Şaşkınlıkları yüzlerinden okunuyordu her birinin. “Hayır Hocam,”dediler. Onlara biraz gözlemciden, biraz da gözlenenden söz ettim. Sonra dersimize döndük.

Onca zamana karşın hala gülümseyerek anımsarım.  Sonra bu dersin; o gün, o sınıfta bulunan öğrencilerimin yüzünde de benzer etkiyi yaptığını düşünür, hatta buna da kendimi inandırmak isterim. Yıllar geçti aradan, şimdi kim bilir o öğrencilerim nerelerdeler? Yerlerine yenileri geliyor tabii, değişiyorlar sürekli, her biriyle birlikte ben de.

Şimdilerde öğrencilerim “Fizik günlük hayatımızda ne işimize yarayacak hocam?” diye sorduklarında onlara bu olayı anlatır; her defasında görmediklerimizin, bilmediklerimizin, gördüklerimizden ve bildiklerimizden daha fazla olduğunu, insanın sadece yaşamda durduğu yeri değiştirmesinin bile gördüğü manzarayı değiştireceğini anlatırım. Yıllar içinde benim de durduğum yer değişmiş olmalı ki bundan başka “Yaşamınızın içerisine katmayı becerebilirseniz hayatı anlamak ve anlamlandırmak için fizik bilimi iyi bir araçtır da,” derim onlara.

ESRA KARA

 
Toplam blog
: 35
: 330
Kayıt tarihi
: 27.02.14
 
 

“Hikayeler hep aynı hikaye” diyorsan ve değiştirmek istiyorsan… 1969 yılında Ayvalık'ta doğdu..