Fiziksel Sağlık Kaynaklı Cinsel Sorunlar

Kadın ve erkeklerdeki iktidarsızlık ve soğukluk gibi cinsel sorunların çok büyük bir bölümü psikolojik kökenlidir. Lâkin, fiziksel rahatsızlık ve hastalıkların sonucu olan cinsel yetersizlikler de yok değildir. Bilhassa, gençlikte pek gözükmeyen ama ilerleyen yaşla birlikte ortaya çıkan şeker hastalığı, kalp, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarının cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediği ileri sürülmektedir.


Üç kalp uzmanının, kalp hastalarının cinsel yaşamıyla ilgili olarak İngiltere'de yaptıkları bir araştırmada şu sonuçlar alınmıştır...

Kalp hastalarının yüzde 10'u ağır bir krizden sonra cinsel güçlerini bütünüyle yitirmiş görünmektedirler; yüzde 60'ının cinsel yaşamı düzensizleşmiş ve cinsel birleşmeden aldıkları haz azalmıştır. Geri kalan yüzde 30'unun cinsel etkinliklerinde bir değişme olmamış, krizi geçirdikten bir süre sonra normal cinsel ilişkilerine yeniden başlamışlardır.


Görünüşte, enfarktüs ve benzeri kalp hastalıkları cinsel yaşama ağır bir darbe indirmektedir. Ancak, yapılan araştırma, bu hastaların üçte ikisinin geçirdikleri krizin cinsel yaşamlarını ne yönde etkileyeceği konusunda hiçbir hekime danışmadıklarını da ortaya koymuştur. Buradan da anlaşılmaktadır ki, hastaların çoğu bilgisizlikten ve korkudan ötürü, cinsel faaliyetlerini kendi kendilerine kısıtlamıştır. Araştırmayı yürüten uzmanlar, böyle bir kısıtlamanın oldukça gereksiz olduğunu, hattâ tam aksine hastanın durumunun daha da kötüleşmesine sebep olabileceğini belirtmişlerdir...


Sevişme ve cinsel birleşme esnasında insanın kalp atışlarında, nefesinde ve kan dolaşımında büyük bir hızlanma olduğu doğrudur elbette. Daha evvel kriz geçirmiş olan kişilerin, sevişme sırasında kendilerini fazlaca zorlamaktan kaçınmaları da yararlı olacaktır. Fakat bu kişiler kalplerini aşırı zorlamaksızın da doyurucu bir cinsel deney yaşayabilirler pekala...


Diğer yandan, çalışırken ve gündelik yaşam içerisinde kalplerine, cinsel birleşmedekinden çok daha fazla bir yük bindiriyor da olabilirler. Nitekim, enfarktüs krizi geçirmiş olan 14 kişi üzerinde yapılan incelemeler, bu hastaların bir gün içerisinde, çeşitli zamanlarda, örneğin sıkışık bir trafikte otomobil kullanırken, iş yaparken çetrefil bir sorunla uğraşırken ya da hararetli bir tartışma içerisindeyken, kalplerini çok daha fazla yorduklarını göstermiştir.


Birçok hekim, kalp hastalarının bir kat merdiven çıkabilecek ya da birkaç dakika hızlı yürüyebilecek durumda oldukları sürece, rahatlıkla cinsel ilişkiye de girebileceklerini belirtmektedirler.


Cinsel birleşme sırasında geçirilen kalp krizleri üzerinde yapılan bir araştırma da oldukça anlamlı bir sonuç ortaya koymuştur... Bu krizlerin büyük bir bölümü, evli kişilerin evlilik dışı cinsel ilişkileri sırasında meydana gelmiştir. Bunun bir sebebi, bu tür ilişkiler esnasında alınan ağır alkol ve aşırı yemek ise, bir sebebi de böyle bir ilişkinin kişiye büyük bir kaygı, duygusal gerginlik, hattâ korku vermesidir. Bir başka deyişle, krizin asıl sebebi cinsel birleşme değil, bu ilişkinin yakalanma korkusu içerisinde, gergin ve sıkıntılı bir ruh haliyle yaşanmasıdır.


Bunun dışında, bazı damar rahatsızlıklarının ve bilhassa şeker hastalığının, kişinin cinsel tepkilerini etkilediği bilinmektedir. Lâkin bu etki, hastalığın ilerleme derecesine göre ve kişiden kişiye değişmektedir. Diğer yandan bu hastalıkların etkisi, doğru bir yemek rejimi ve yaşam tarzının benimsenmesiyle büyük ölçüde giderilebilmektedir. Bu konuda kişilerin, hekime danışmadan kendi yersiz korkuları ve kulaktan dolma bilgileriyle hareket etmeleri yanlış olur.



Önemli >>> Bu blog da diğer tüm sağlık bloglarım gibi sadece bilgilendirme amaçlıdır... Sağlıklı bir yaşam dileğim ve saygılarımla.