Fizyoterapist

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, dağıtımı Ankara Sağlık Müdürlüğünce yapılan yeni bir tebliğ yayınlamış. Bu tebliğe göre fizyoterapist eksikliğini gidermek ve verilen rehabilitasyon hizmetinin kalitesini arttırmak amacıyla hemşirelerin hizmetiçi eğitimlerle yetiştirilmesini ilgili kurumlardan rica etmiş.

Zaten bugünlerde herkes fizyoterapist olmaya pek bir hevesli. Beden eğitimcisi, hemşiresi... İşini gerçekten seven beden eğitimi öğretmenlerimizden ve hemşire arkadaşlarımızdan özür dileyerek başlayacağım yazıma. Lütfen kızmayınız hak veriniz.

Öncelikle ÖSS'de ilklere gireceksin ki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünü kazanabilesin. Sonra 4 yıllık zorlu bir eğitime katlanacaksın. Anatomisi, fizyolojisi, elektroterapisi, nörolojisi, ortopedisi... Öyle böyle değil hem de, en detaylısından. Teorik yazılı sınavlar, uygulama sınavları, bitirme sınavları, stajlar, stajların sınavları... Her dönem en az 11 ders alarak bitirdik biz okulu. Madem kısa süreli hizmetiçi kurslarla oluyordu da bizim zorumuz neydi?

Hem rehabilitasyon öyle basite alınacak bir şey değil ki muhattap olduğun hasta özürlü bir çocuk olabilir ya da felçli bir yaşlı. Özel bir hasta grubudur kısacası, nasıl güvenilir de emanet edilir işi iyi bilmeyen birilerine ki ben 4. sınıf stajlarımı yaparken bile elime hasta vermeyen hastaneler biliyorum sırf zarar vermeyeyim diye.

Birileri bir şeyler yapsın da milletin ağzı kapansın mantığıyla mı gidiyoruz? Peki bunun neresinde şu arttırılmaya çalışılan kalite?

Bu fikri ortaya atan insanlara sormak lazım aslında kendi anne babaları ya da evlatları hasta olsa bir fizyoterapiste mi emanet ederlerdi yoksa kendi eğittikleri personele mi?

Bırakın herkes kendi işini yapsın, başka iş yapmak isteyen de önce o işin gereklerini yerine getirsin. Yazımın başında da dedim bugünlerde herkes pek bir hevesli fizyoterapist olmaya buyurun meydan sizin bu işin yolu belli!!!