Foça'dan İtalya'ya lezzet yolculuğu

Kimi tezgahta kahvaltılık zeytin, zeytinyağı, tarhana, reçel; kiminde kabak, biber, domates, kiminde Foça Karası şarabı ile çeşit çeşit nefis reçeller yer alıyordu. Ürünlerin sergilendiği tezgahlar sade ve gösterişsizdi ama üzerindekiler doğal ve lezzetliydi.

Foça Yerel Pazarı'ndan söz ediyorum. İlk bakışta sıradan gibi görünen bu pazarın lezzetlerinin ünü geçtiğimiz günlerde dünyaya yayıldı. 

Merakınızı gidemek için hemen anlatayım.

Foça Yerel Pazarı'nın isimsiz kahramanları, Gül Girişmen'in liderliğinde Foça Zeytindalı Grubu adlı bir şemsiyenin altında buluştular. Sığındıkları bu şemsiye onları yazın sıcağından ve kışın yağmurundan koruduğu gibi uluslararası alanda seslerinin duyulmasına vesile oldu.

Ünü giderek artan yerel pazar, Uluslararası Slow Food Hareketi yönetimi tarafından dünyanın 28. Yeryüzü Pazarı olarak ilan edildi. Böylece Foça Yerel Pazarı giderek önem kazanmaya başladı. Bunun sonucu olarak Foça Zeytindalı Grubu'nun birkaç üyesi Uluslararsı Slow Food hareketinin davetlisi olarak İtalya'nın Torino kentinde açılan fuara davet edildi.

Resmi davetli olarak Foça Zeytindalı Grubu lideri Gül Girişmen, üyeler Fadime Zülfikargil ve Neval Aydın'ın yer aldığı üreticilerin yanında Türkiye'nin birkaç kentinden de üretici katıldı.

Torino'da yaşananları yaşayanlardan dinlemek için Foça Yerel Pazarı'nı ziyaret ettim. Gül Girişmen ve Fadime Zülfikargil ile görüştüm. 

İkisin de yüzünde ülkesini başarıyla temsil etmiş insanların mutluluğu vardı. Torino'da başta tarhana çorbamız ve Foça Karası şarabı olmak üzere diğer ürünlere gösterilen ilgiyi heyecanla anlattılar.

Bütün bu çabalar, günümüz insanının dikkatini doğal ürünlere çekmek içindi. Fast food denilen abur cuburla yayılan sağlıksız beslenmenin önüne konan bir engel olarak düşünülmüştü Slow Food hareketi. Çabaların yayılarak benimsenmesi umutları yeşertiyor.

Bu yolda emeği geçenlere selam olsun.