- Kategori
- Eğlence - Hobi
Foça'nın fokları, artık heykellerde temsil ediliyor.
Foça'da FOK'lar kjayıp. Ancak parklarda figürleri var.
" Biz daldan eğme değil/ Kökten sürme aşığız/ Böyle yaratılmışız./ Çünkü biz Ege’liyiz,./ Sevda ülkesindeyiz, Foça İzmir’in arka bahçesi, Bizimse ön bahçemiz.
Biz Ege’liler,/ Günün her saatinde/ 7 virgül 9 şiddetinde
Neş’elere batar çıkarız/ Gündüz gece/Hayatımız zaten bir bilmece/ Pilav üstü ”az Ege” istedin mi,/ Çuvalı ile gelir/ Yeter ki sen iste.
Ege’li,/ Güneşi tutar elleriyle/ Katmerli bulutlar,/ Onların nefesidir/ Bir öksürdü mü,/ Yağan, yıldızlardır,
/Aşka meraklıdır/ Sanki kuyudan su çeker,/Aşkını yudum yudum içer/ Dedik a, o, biraz delimsirektir/ Bütün aşıklar gibi./ Olsun varsın hani/ “O kadar kusur/ Kadı kızında da bulunur/ Amma sevdası, kadı kızında yoktur/Eskiden her yer, Roma’ya çıkardı/ Şimdi her yer, Ege’ye çıkıyor.
Ege’li kız bunaldığında,/ Dekoltesiyle oynar o sıcaklarda
Biraz açılır, biraz saçılır,/ Denize dönerek ferahlarGöğüslerini ancak, denize gösterir
Gel, seni Ege’li yapalım/ Başında tacın/ Yanağında al benin/ Kalbinde her daim sevgin/Sen bu işe ne dersin ?"
İşte o “sevda ülkesine, Ege’nin Foça’sına bahar, erken geldi. Egeye bahar, koşar adımlarla geldi. İzmir’in arka bahçesinde Foça’da buluşalım dedi. Foça’^nın ön bahçesi İzmir, de söze uydu, bir anda boşalıverdi Foça’ya. Duyan geldi, koşan geldi, kapan geldi, herkes bir anda Ege’li oluverdi.
Bu baharı karşılama, bir hasret gidermekten öte, yarım kalan geçen seneki aşklarını, taşların arasından, yapraklı bahar dallarından keşfe çıkanlar, “İti ki bu arka bahçemiz var diyerek hoplayıp hoplayıp kalktı.
Kimler vardı kimler. Sandal’ın eski sahibi yeni yerinde görmek için, geçerken uğradık. Baharın fısıltıları vardı havada. Gündüz dekolteler, akşamına da montlara bürünenler vardı.
FOÇA YOLUNA SAPINCA AZ İLERİDE SAĞDA BİR KÜMBET VAR. BAHARIN GELDİĞİNİ BU YIKINTI EVDEN ANLIYORUZ. BİR NEVİ, DALLI ÇİÇEKLİ PUSULA.F
Dilek Sesigür, yeni bir üçlü müzisyen topluluğu seçmiş. İyi de etmiş. Latin müziğini biliyorlar. SEROFİS Greek Grubu, başlarında Berkant Atılgan, Latin müziği yapıyor. Kendisi aynı zamanda 9 eylül Üni. Rektörlüğü sanat danışmanı.
Dostları ile eğlenirken bulduk kendisini. Foça’ya Greek ve Foçakarası müziğini yayan kadın olan Dilek Hanım, dost ve akrabalarıyle bir arada çok mesuttu.
Kendisine Foça’nın fokları ne alemde dedik. Karşıdaki birbirine sarılmış fokları gösterdi. “Şimdi aşk bunlarda” dedi amma, “Balıkçılar neslini kuruttu. Ağlarını parçalıyor diye” ağlarında takılanları öldürüyorlarmış.
Siren kayalıklarında barınmıyorlarmış korkularından. Ama şehrin ortasında, Foça’yı temsil eden fok balıkları, sarmaş dolaş öylece duruyorlar . Foça’nın foklarını özleyenler, o dikili heykele gidiyorlar.Koko’lara rastladık. Foça aşığı. Yaptıkları aşk ormanı büyümüş, yolları kaplamış.
Akşam kapanırken perde perde, deniz kıyısı barları sabahın ilk ışıklarına kadar yanıyor. Herkes hazırlık içinde alesta.
Ne güzel. İzmir’in arka bahçesi Foça cıvıl cıvıl. Foça’nın ön bahçesinin İzmirlileri çoğunluk her yeri tutmuş.. Her yerdeler. Baharı sindiriyorlar içlerine.
BERKANT ATILGAN SEROFİS GREEK GRUBUNDAN. LATİN MÜZİĞİN FOÇA TEMSİLCİSİ.
EFSANELER PEŞPEŞE ANLATILIR FOÇADADA. HİÇ TÜKENMEZ.
FOÇA AKŞAMLARINDAN
BAŞTA DİLEK HANIM. BÜTÜN SESİGÜRLER, KAVİLLEŞMİŞCESİNE ORADAYDILAR.
SİREN KAYALIKLARI, FOKLARIN YUVALARI AYNI ZAMANDA. ePEYDİR FOKLAR YIOsSK.
SANKİ YAZIN ORTASINDAYIZ. BURAYA GELENLER SOYUNUYOR.
CLASSİC KAFEDE MUHABBETLER HİÇ TÜKENMEZ.
GECELERİ AYAZ OLUYOR, ÜŞÜTÜYOR.