Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Fok Badem hapiste korunuyor

Fok Badem hapiste korunuyor
 

Bundan iki yıl önce, Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) üyeleri, Didim açıklarında denizin dibinden gelen iniltilere kulak verdiler. Kuş gibi çırpınan bir canlının bulunduğu yere inen dalgıçlar, yaralı halde suyun dibine itilen bir fok yavrusuyla karşılaştılar.

Hemen tekneye alınan zavallı hayvan, Ege'de nesli tükenmek üzere olan 100 Akdeniz Foku'ndan biriydi. Akdeniz Foku Araştırma Grubu dalgıçları, gördüğü şiddet yüzünden büyük korku yaşayan yaralı foku, Foça'daki iyileştirme merkezine götürdü. Burada 3 ay fiziksel ve psikolojik tedavi gören fok, zamanla kendine gelerek insanlara bile alışmaya başladı.

İyileştikten sonra da, kendisini fokun manevi babası ilan eden işadamı Mustafa Koç'un helikopteriyle Gökova Körfezi'ne bırakıldı. Sualtı Araştırmaları Derneği de yavru foku takip etmek üzere kuyruğuna bir 'çip' yerleştirmeyi ihmal etmedi. Ayrıca, sevimli hayvana Datça'nın meşhur meyvesi olan 'Badem' adı verildi.

Annesini kaybeden minik Bademcik, kendini yaşama döndüren ellerin sıcaklığına öylesine alışmıştı ki, kâh balıkçı teknelerinde kıvrılıp uyuyor, kâh Muğla'nın Akyaka Sahili'nde yüzenlerin arasına karışıveriyordu. Hayata insanların ilgisiyle tutunacağından kuşkusu yoktu. Ama bilmiyordu ki âdemoğlunun sevgisi bencilliğe dönüşünce, en yakınının bile canını acıtıyordu.

Nitekim üzerinde hatıra fotoğrafı çektirilen fuar atı gibi sürekli deklanşörlerin önüne sürüklenen Badem, bir süre sonra bu oyundan sıkılmaya başladı. Hele Akyaka'da on kişi tarafından zorla kıyıya çıkarılıp, fotoğraf çekildikten sonra altı okka yapılarak denize fırlatılması, Badem'in iyice ağrına gitti. O sinirle ilk kez, bu yaralayıcı sevgiye birkaç kişiyi ısırarak karşılık verdi. Çünkü insanların sevilecek değil, hışmından korunacak varlıklar olduğunu anlamıştı.

Sualtı Araştırmaları Derneği yetkilileri, Badem'in kedi eniği gibi kucağa alınacak bir hayvan olmadığını belirterek, ona el sürülmemesini istedi. Fokun aşırı ilgiden sıkıldığı ve saldırganlaştığı defalarca açıklanmasına rağmen, Bademciği kuyruğundan tutup çekiştirmeyi sevmek sanan iki ayaklı hayvanlar bildiğinden vazgeçmedi. Badem de onları bir güzel ısırdı!

Ve sevimli foku canavara dönüştüren eller, bu kez Badem'e ortadan kaldırılacak bir yaratıkmış gibi yaklaşmaya başladı. Hatta Akyaka'da "Onun yüzünden ağız tadıyla yüzemiyorum" diyen bir akıllı, Badem'i gördüğü yerde mıhlamak için zıpkın aldığını söyleyince Muğla Valiliği telaşa kapıldı. Apar topar bir bildiri hazırlanarak Badem'in zararsız olduğu açıklandı. Ama tehdit insanoğlundandı. Acilen bir önlem alınmalıydı.

Gereği düşünüldü! Kafese konulmayı hak eden onca insan dururken, ağlar Badem'in etrafına örüldü. Gözaltına alınarak Marmaris'e götürülen fok, koruma amacıyla 6 gün ağların içinde tutuldu. Ardından Marmaris Karacasöğüt'te yaptırılan bir havuza kondu. Birbuçuk aydır mahrumiyeti sürüyor. Ve insana değer vermenin cezasını daha uzun süre çekeceğe benziyor.

Elbette bu önlem onun iyiliği için. Biz öyle bir hoyrat sevgiye sahibiz ki, hayata dönmesine karşı gösterdiği sadakati Badem'in burnundan getirdik. Şimdi boynu bükük; sonsuz sularda yüzmek yerine, tıkıldığı havuzda ergenliğe geçmeyi bekliyor. Neden? Çünkü insanların ilgisinden korunması gerekiyor!

 
Toplam blog
: 8
: 773
Kayıt tarihi
: 21.08.08
 
 

Söyleyeceklerim içimde kalırsa, bildiklerim ne anlam ifade eder ki... 1973 İzmir doğumluyum ve bu ke..