Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '08

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Formda olmak ya da olmamak

Formda olmak ya da olmamak
 

Merhabalar herkese,

Bu blogu yazıp yazmamakta çok kararsız kaldım ama sonra bayanların ilgisini çekeceğini düşündüğüm için yazmaya karar verdim.

Malumunuz, bayanlarımızın en büyük dertlerinden biri (!) nasıl gönründükleridir. Bu dert, öyle büyük bir endüstri oluşturmuştur ki, bazıları kilo-diyetisyen-diyet üçgeninde dolanırken bazıları da bu işin kaymağını yemekte ama kalori yerine para almaktadırlar.

Türkiye standartlarına göre oldukça uzun boylu bir insanım, kabul, kilom da normalin altında olunca dikkat çekiyordum. Manken ol, oyuncu ol gibi laflara kulağımı tıkadım ve yıllarca spor yaptım. Lisanslı voleybol oynadım, kısa bir basketbol maceram bile oldu. Eğitim şart dedim ve neticesinde sporu bıraktım. Eğitimim için dershane-özel hoca-okul üçgeni (ki o da ayrı bir endüstri) dolaştım. Dolaşırken de, fast food'a dadandım. Kısa zamanda, bağımlısı oldum. Ara öğün olarak cips yiyen bir tip haline geldim. Önceleri vücudum iyice dayandı. Bir kaç yıl nasıl olduysa kilomu korudum. Ne zaman ki, ÖSS stresi başladı. Kilolar da yavaş yavaş gelmeye başladı. Bu kilolar acayip de sinsiler onu söyleyeyim. Çaktırmadan geliyorlar. Biraz aldım galiba ya deyip geçiştiriyorsunuz. Her neyse ÖSS'de arzuladığımı gerçekleştirdim ve istediğim yere girdim. Üniversite yaşamım zaten küçük olan kampüsümüzün kantininde oturmaca, sigara dumanı altında muhabbet, ders arasında çikolata, ders çıkışında fast food şeklinde geçmeye başladı. Bu arada özel bir not : üniversitede nişanlımla tanıştım, iş ve okul çıkışlarında buluşup çikolatalı latte'ler, double hamburgerler derken 15 gün önce aldığım nişan kıyafetime bile zor sığar bir hale geldim. Tabi o da öyle. İkimiz de şimdi nişan fotoğraflarına bakamıyoruz. Zira, fotoğrafçının da photoshop'tan haberi yokmuş :) Nişanlımı askere uğurlarken ve 2008'e girerken yeni bir karar aldım... Zayıflayacaktım. Çevremde 'biraz balık etli mi oldun sen?' veya annemin ' ince, uzun kızımı istiyorum' nidalarından bıkmıştım.

Birincisi, kilo vermeye kesinlikle kararlı olmanız şart. Komşum böyle dedi, bakkal amca böyle dedi diyerek kilo verilmiyor.

Açıkca söylemek gerekirse benim sadece 5 kilo fazlam vardı hadi rakamları da vereyim : 1.78 boyum ve rejim yapmaya karar verdiğimde kilom 74'ü görmüştü. Eskiden 60 kilo civarında olduğum için bu kilo bana fazla geliyordu.

Diyetisyene gitmedim. Bazıları için gerçekten gerekebilir ama ben gitmemeyi tercih ettim o yüzden bir yorumum yok diyetisyenlerle ilgili.

Öncelikle spor şart olduğu için kendimi disipline ettim ve her sabah olmasa da en azından haftanın 4 günü yürüyüşe çıkmaya başladım.Fast-food'u tamamen kestim. Cipsi de tabi. Çikolatayı tamamen kesmedim. Mesela büyük bir bitter çikolata aldığım zaman günde sadece 1 bar yiyordum. Sağlıklı baslenme ve diyet üzerine internetten dökümanlar okudum. Daha sonra açık hava yürüyüşü yetmedi, en yakın spor salonuna yazıldım. Spor salonlarında şişman insanların oflaya puflaya spor yaptıklarını sanırdım. Bir gittim, gram fazlalığı olmayan tipler, acaba yağ oranımı ne yapsam da %6'ya indirsem diye hesaplar yapıyorlardı.Şaka gibi yani... Her neyse benim de yağ ölçümüm yapıldı ve oldukça yüksek çıktı. Spor hocası bir güzel moralimi bozdu ve bana öyle bir hedef belirledi ki şaşırdım kaldım.Bu arada ufak bir not: spor salonuna başladığımda zaten 8 kilo kadar vermiştim. İnanın sadece az ve sık yeme denilen felsefeyi uygulayarak. Bir de bir dönem yediklerimi yemek günlüğüme not ediyordum ama o iş her gün düzenli yapılamıyor söyleyeyim.

Her neyse azmettim, arkadaşlarımla buluştuğum zaman az yedim, fast food yemedim ya da gerçekten çok nadir yedim.Diyetisyenler ayda 2'yi geçmemek üzere 2-3 dilim pizzaya izin veriyorlar zaten... Sonunda kas ve su kaybı olmaksızın sadece yağ olarak kilolarımı verdim. Biliyorsunuz ama vermek de yetmiyor bir de onu korumak lazım, şimdi bulabildiğim her an hareket ediyorum, yaz tatili nedeniyle yüzüyorum ve kilo vermek uğruna kendimi aç bırakmıyorum.İnsanlar bana hala mı diyet yapıyorsun dedikleri zaman 'ben diyet yapmıyorum, bu benim yaşam tarzım' diyorum. Diyet yapma kelimesi bile insanın canını sıkıyor.Zararlı gıdaları yememeyi ve eskiden önemsemediğim kahvaltıyı önemsemeye başladım. Çok uzattım biliyorum ama bu işi başarmak istiyorsanız her şeye beyinden başlamak gerekiyor.

Not: Zayıflama ilaçlarının reklamlarına sakın kanmayın.Bir ara daha hızlı kilo verebilmek için ben de kullanmayı düşündüm ama bir arkadaşım benden önce kullandığı için onu gözlemledim :) sonuç: kısa sürede su ve kas kaybı olarak verilen 6 kilo ve ilacı bıraktığınız an onu geri almanızla sonuçlanan bir süreç.Bu arada merak edenler için not: 6 ayda 12 kilo verdim.Belki çok hızlı kilo vermedim ama yavaş ve sağlam bir süreç oldu.Hepinize kolay gelsin! Görüşlerinizi deneyimlerinizi benimle paylaşın :)
 
Toplam blog
: 3
: 1357
Kayıt tarihi
: 30.09.07
 
 

Sinema alanında çalışıyorum, başta sinema olmak üzere hayatı paylaşmak için buradayım…..