- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 635
Fotoğraf doğrudan bir şey ifade etmeyebilir…

Gazeteler, Almanya’da ortaya çıkan “Deniz Feneri” skandalı ile çalkalanırken, ucunu getirip sanıklardan birinin ifadesine dayandırarak Başbakan’a bağladılar…
Daha doğrusu, sanıklardan biri ifadesinde “Başbakana götürüp vermek için para aldım” dedi…
Ama “Başkana da getirdim verdim" gibi bir ifade de kullanmıyor…
Ancak Başbakan, bu olayı kendine yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyor, beraberce fotoğraf çektirdiği kişi içim de “Tanımıyorum” diyor…
Sonra…
Beraber çektirdikleri kare kare fotoğraflar ortaya çıkıyor…
Bu haber gazetelere geçiyor… Şöyle yazıyor gazeteler…
<ı>“Almanya'daki Deniz Feneri davasında tutuklanan derneğin eski başkanı Mehmet Gürhan ifadesinde 'Muhasebeci Firdevsi Ermiş'ten, Doğu Asya'daki tsunamiden zarar görenlere dağıtması için Türkiye Başbakanı'na vermek üzere para aldım' demişti.ı>
<ı>ı>
<ı>Başbakan Erdoğan ise 6 Eylül'de 'Erdoğan ne böyle bir para almıştır, ne de böyle bir paranın sahibi ile tanışmıştır' şeklinde konuşmuştu. Ancak Erdoğan'ın 2003'te Frankfurt'ta Mehmet Gürhan ile bir araya gelip fotoğraf çektirdiği ortaya çıktı.”ı>
<ı>ı>
Bir defa “Büyük adamlar”la hemen herkes yan yana gelir ve fotoğraf çektirir. Bunda yadırganacak bir şey yok… Ola ki Başbakan da yanında duran ve beraber fotoğraf çektirip “Bakın… Ben başbakanla beraberdim” gibi hava atmaya meraklı kişilerden biri de olabilir bu Mehmet Gürhan denilen kişi…
Başbakan da tanımaya bilir…
Ancak Başbakan o kadar telaş içine girdi ki…
Dahası, Almanya’daki savcı, özellikle Mehmet Gürhan adlı kişinin salıverilmesi konusunda Türk Hükümetinden baskı geldiğini ifade etti…
İşte orada işler “Fotoğrafta beraberdik, ama tanımıyorum”un ilerisine geçilmiş oldu…
O zaman da bizde bir kuşku başladı…
Acaba o para, gerçekten Başbakan’a geldi mi?...
Her ne kadar adam “Verdim” demiyor, ama olsun, insanın içine bir kuşku düşüyor…
Neden düşüyor?...
Çünkü Başbakan’ın henüz bazı bekleyen konularda yargı önüne çıkmadı. Dokunulmazlığı olduğu için çıkmadı, bir başka ifade ile henüz tam anlamı ile “Aklanma” olmadı…
O zaman “Acaba” deme hakkımız doğuyor…
“Acaba adam parayı getirdi de verdi mi?... Verdiyse Başbakan nasıl harcadı, yerine gitti mi?” gibisinden…
İşte bütün bunların açığa çıkması için Başbakan bırakacak, yargı işini görecek… Başbakan bunu haber yapan basını karşısına almayacak…
Hatta muhalefeti bile karşısına almayacak, dahası işleri kolaylaştırmak için yardım edecek…
Bağırıp çağıracağı yerde, yargıya yol verecek…
Ki, kendi aklansın…
Aksı halde, üzerinde hesabını vermeyeceği bir vebal, bir suç kuşkusu daha kalmış olur…
O nedenle bırakın celalilenmeyi de yol açın yargıya…
<ı>09 EYLÜL 2008 ı>Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

kendine verilecek milyarlara mı tenezzül edecek adam zataen başbakanlığa diyor yani felaket mağdurları için açılan hesaba diyor. Doğan medya çarpıtarak Erdoğana diyor bu işte bir tuhaflık yok mu?
ibrahim özdemir 09.09.2008 23:23- Cevap :
- Sayın İbrahim ÖZDEMİR... Evet, bir tuhaflık var... O da Recep Tayyip Erdoğan'ın "Başbakan" olması... Bilmem sizce de doğru mu?... Saygılarımla... İBRAHİM PEKBAY 10.09.2008 13:25