Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '11

 
Kategori
Siyaset
 

Fotokopi davetiye ile Atatürk'ü anmak

Fotokopi davetiye ile Atatürk'ü anmak
 

Vahdettin, İstanbul'dan ayrılırken.


İngiliz ve Fransızlar'dan aldığı borçlarla Abdülmecid, Dolmabahçe Sarayı'nı inşa ettirdi. Sonra borcu verenler, gazı da verdiler, Osmanlı'yı Rusya'nın üstüne saldırttılar. Allahtan gazın yanında silah, top, tüfek, para da verdiler de Osmanlı, yabancılar hesabına ''bedelli askerlik'' yaptığı Kırım Savaşı'nda Rusları yendi, zaten bu da Osmanlı'nın son zaferi oldu. 

Abdülmecid gene iyi kötü çırpındı, babası 2. Mahmud gibi yenilikler falan yapmaya çalıştı ama malum boğaza kadar borç batağında olup, çağın gerisinde kalmış bir devleti toparlaması mümkün olamadı. 

Hürrem'in her çarşamba Shov TV'de izlemeden duramadığımız, ''Şehzade geliyor'' çığlıklarının benzerlerini sıkça duyan Abdülmecid, tarihe tahta çıkan 4 padişah'ın da babası olarak geçti. V. Murad, II. Abdülhamid, V. Mehmed Reşad ve VI. Mehmed Vahdettin. Son savaşını Osmanlı'ya kazandıran Abdülmecid, son padişahın da babasıydı aynı zamanda. 

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları hakkında idam fermanını imzalayan Vahdettin, 1 Kasım 1922'de TBMM'nin saltanatı kaldırmasının ardından, 17 Kasım'da bir İngiliz zırhlısına binip Malta'ya kaçmakta buldu çareyi. Mustafa Kemal ise, Osmanlı'nın İngilizlerden ve Fransızlardan aldığı parayla inşa ettiği Dolmabahçe Sarayı'nın harem dairesinin bir bölümünü, kendisine arkadaşlarıyla birlikte ülkenin geleceğinin planlarını hazırlayacağı çalışma odası yaptı. 

Bu arada, Osmanlı'nın son zaferini kendilerine karşı kazandığı Ruslar da bir devrim yapmışlardı, oturdular anlaştılar ve sırt sırta verip, birlikte emperyalizmine karşı durmaya karar verdiler... 

Aradan yıllar geçti, ''Yok abi bu komünizm, eşitlik, paylaşım pek insana özgü bir şey değil, tembelleştiriyor insanları'' deyip önce 'yeniden yapılanma' ardından da kapıları açıp duvarları yıkın diyen seslerin arasında SSCB tarihe karıştı. Bizdekiler, ''Abi bizim hamur sağlam, Atatürk, Kemalizm, ulus devlet, al bayrak'' derken bir de baktık ki, saltanatı kaldıran meclis, Atatürk'ü fotokopi ile çoğaltılmış hamur kağıtlarla anarken, sonradan İngiliz'in bile kabul etmemesi dolayısıyla sağda solda ömrünü tüketip, cenazesine İtalyan manav ile kasabın haciz koydurduğu son padişahı allayıp pullamaya ''Biraz daha zaman var, her şeyin sırası gelecek elbette'' diyerek babasını yaldızlı davetiyelerle anmaya niyetleniyor. 

Sırada Vahdettin'in mezarını Türkiye'ye getirmek de olabilir, ''Aman canım onunla uğraşacağımıza, Şam'a girelim bir taşla iki kuş vururuz, hem Suriye'yi alır hem de Şam'daki Süleymaniye Camiindeki Vahdettin'in mezarına kavuşuruz'' da diye düşünüyor olabilirler. 

Dünya Süleyman'a bile kalmadığına göre, Vahdettin'in mezarı da Süleymaniye Camii'nde kalmaz herhalde.

http://siyaset.milliyet.com.tr/-yaziklar-olsun-su-davetiyelere-bakin-/siyaset/siyasetdetay/16.11.2011/1463478/default.htm

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..