Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '12

 
Kategori
Magazin
 

Fox Tv mercek altında

Fox Tv mercek altında
 

Önceki yazılarımda Fox Tv kanalında yayınlanan hemen hemen her dizinin Türk aile yapısına, geleneklerimize aykırı yapımlarda ilk sırayı aldığını ve RTÜK tarafından mutlaka incelenmesi gerektiğini vurgulamıştım.

Başta sırayı YER-GÖK Aşk’ın ve Lale Devri dizilerinin aldığını, pembe kuşakta da Deniz Yıldızı ve Unutma beni dizilerinin çektiğini söylemiştim.

Yazılarımda bunları dile getirirken diğer yandan RTÜK’e de durumu iletmiştim.

Temiz ekran yaratmak adına, toplum değerlerimizi ve kültür kodlarımızı korumak adına bu konuyu önemsiyorum. Mesleki sorumluluğumu bir kenara bırakırsak, bir izleyici olarak sunulan dayatmaların karşısında bir duruş sergilenmesi gerektiğine inananlardanım. Bu yüzden sadece yazmakla yetinmiyor gerekli yerlerle de temas kurmak gerektiğini düşünüyor ve yapıyorum.

FOX’ un bu fütursuzluğunu da RTÜK’e bildirmiştim o yazılarımın hemen ardından.

04.04.2012 tarihli RTÜK Üst Kurulu toplantısı sonucunda alınan kararın basına yansıyan yönüyle de görünen o ki FOX Tv dizileri mercek altına alınmış. İlk inceleme de Yer- Gök Aşk dizisi ile başlamış görünmekte.

RTÜK Üst Kurulu bu diziyi 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki; “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz.” Hükmü çerçevesinde incelemiş.

Yasanın bu maddesine istinaden iki konu üzerinde durulmuş dizi incelenirken.

Birincisi başkasıyla evli olan dizideki Bade karakterinin hamile kalmak için kocasının amcaoğlu ile beraber olup hamile kalması, ikincisi de Münevver karakterinin yani Bade karakterinin eşi Yusuf’un kız kardeşi Münevver’in Bade’nin babasıyla kurduğu ilişkidir.

Bade karakterinin amcaoğlundan hamile kalması konusu değerlendirilirken bu davranışının, senaryo gereği "meşrulaştırılan gerekçeler" doğrultusunda bir kadının evliğini kurtarabileceği zannı ile bebek edinme arzusuna çözüm olarak gösterilmesi ve eskiden beri kendisine âşık olan, eşinin amcasının oğluna bu türden bir teklif ile yaklaşması, toplumun manevi ve ahlaki değerleri ile bağdaşmayan ve temelde aile yapısını zedeleyen bir yaklaşım taşıdığı sonucuna varılmış bu yönünde değerlendirilmiştir.

Münevver karakteri ile ilgili de senaryo gereği bahsi geçen fiziksel birliktelik durumunun, karakterler arası yaş farkından öte karakterlerin akrabalık ilişkisi içinde olması ve genel düzeyde toplumun ortalama aile değerleri ile çelişerek bu değerleri zedelemeye yönelik bir içerik taşıması bakımından ihlale konu olduğu düşünülerek değerlendirilmiştir.

Bu değerlendirmenin sonucuyla RTÜK şu açıklamayı yapmıştır;

“Bu bağlamda, etkili ve yaygın kitle iletişim araçlarından biri televizyon ile bir dizi senaryosu dahi olsa aktarılan mesaj içerikleri ya da yönlendirmelerin, aile ve ona ait değerlere ilişkin zarar verebilecek içerikten arındırılması ve bununla ilgili yayıncı sorumluluğunun taşınması gerektiği gerçeği açıkça ortadadır.

Bununla beraber, bahse konu dizinin diğer televizyon yayınları gibi yüksek izlenme oranı alma gayreti ile senaryosunu dikkat çekici unsurlarla geliştirmek istemesi televizyon yayıncılığı açısından anlaşılır bir durum olarak kabul edilebilir. Ancak, Fox Tv logolu yayın kuruluşunda yayınlanan “Yer Gök Aşk” isimli dizinin bunu yaparken toplumsal düzeyde marjinal sayılabilecek noktalara taşınan yukarıda belirtilen senaryo içeriğinin kamu yararı ve yayıncının kamusal sorumluluğu ile hiçbir şekilde bağdaşmayan bir nitelik taşıdığı saptanmıştır.”

Bu saptamalar doğrultusunda da kanal uyarı cezası almıştır RTÜK tarafından.

Geç kalınsa da olması gereken yapılmıştır. Kamusal sorumluluk taşıdığını unutan kanallar sırf reyting dilimindeki pastadan nasiplenmek adına topluma zarar vermemelidirler.

Kaldı ki son günlerde toplumu sarsan ve Türkiye gündemine bomba gibi düşen haberi daha unutmadık.

Bir amcanın öz yeğeni ile evlenmesi haberinden bahsediyorum.

Üstelik resmi evlilik.

Neden böyle bir evlilik gerçekleşti?  Geleneksel yapısına ve hukuk sistemine aykırı olan böyle bir toplumda.

Çünkü azar azar, yavaş yavaş planlı bir şekilde son 20 yıldır yapılan dizilerle bu tür çarpık ilişkiler doğalmış gibi topluma sunuldu ve daha birçok obje ve ürün ile toplum yıkandı. ( Bunun içine şarkılardan tutunda reklamlara kadar birçok şey giriyor.)

Dizi canım diyip geçmekle sadece sorumluluktan kaçıldı. Bile isteye bu noktaya gelindi ve gidiliyor.

Çünkü dizilerin, ürünlerin insan beyni üzerinde etkileri vardır ki bununla alakalı da bilimsel veriler ve raporlar hazırlanmıştır.

Yani bu bilimsel olarak da açıklanmıştır.

İnanmayan nöromarketing ölçümlerini, sistemini ve raporlarını incelesin.

Benim diğer yazılarımda da altını çizdiğim durum ise özellikle “Aile” mevhumuna saldıran bu tür dizilerin, yapımların yoğun olduğu kanalın Fox Tv oluşudur.

Bunun nedeni açıktır aslında. FOX’un kimlere ait olduğuna bakınca bunu anlamak hiçte zor değildir.  Zira FOX News Corporation (ya da News Corp) adlı şirkete ait bir kanaldır. Dünya'nın en büyük medya gruplarından biri olan bu şirket eğlence sektörünü elinde tutmaktadır. Merkezi Amerika’da olan bu kuruluşun yayın politikası düşünülürse neden FOX’un bu içerikli yapımlara ağırlık verdiğinin cevabı da kendiliğinden çıkar.

Daha detaylı ele alırsam bir gün yazarım.  Aynı Türkiye’de reyting sistemini ölçen AGB şirketiyle alakalı şaibeler ortaya çıkmadan önce şirketin genel yapısı ve amaçlarını reyting denilen sistemin ne olduğunu neye hizmet ettiğini anlattığım yazılar gibi bu şirketi de detaylı yazarım ama şimdi bu kadarını söylemekle yetinmek istiyor birkaç ufak detaya daha değinmek istiyorum.

FOX Kanalının yayın politikası dizilerin içeriği ile de sınırlı kalmıyor.

Reklam aralarında dizi izleniyor tabiri caizse.

Hatta FOX’un reklam politikası köşe yazarlarına çokça malzeme olmuştur. Öylesine ki Beşiktaş- Fenerbahçe maçını yayınladığı dönemde maçın önemli anları, o anda yayınlanan reklamlar nedeniyle izlenmekte zorlanmış taraftarların rahatsızlığına sebep vermiş olan bu durum uzun süre konuşulmuş, yazılıp çizilmiştir.

Özet adı altında verilen upuzun bölümleri ise hiç söylemiyorum.

Tüm kanalların haber kuşağı saatlerinde ise FOX “Deniz Yıldızı” adında her türlü entrikanın içinde yer aldığı bir diziyi her gün yayınlamakta. Ev kadınlarının ve gençlerin birçoğunun özellikle haberlere karşı olan ilgisizliği düşünülünce akıllıca bir zaman diliminde bu diziyi yayınlaması da FOX’ un amaçlarının ne olduğunu gösterir.

Azar  azar merkezi Amerika olan bir kuruluşun Amerikan menşeli bir kültürü toplumumuza dayatması ve yavaş yavaş bu dejenerasyonu  yaratmasından başka bir şey değildir bana göre bu yayın politikası.

Bunun tersini düşünenler ya bu çarkın bir parçasıdır makurtlaşanlardandır ya da yaşananlara kendini kapatmışlardır.

Özgür yayın, özgür sanat vs… söylemlerini duyar gibiyim. Velhasıl özgür sanatın karşısında olan bir insan değilim bunu savunanlardanım. Ancak serbestlik kavramı ve özgürlük kavramı birbirlerinden apayrı kavramlardır. Bunların içi-içe kullanılmasına karşıyım. Kaldı ki dizilerin sanat kaygısı yoktur, sanat için yapılmamaktadır. Bir amaca hizmet ediyorlar ve o amacı da bizlere sunuyorlar.

İşte bu yüzden de temiz ekran adına hepimiz sorumluyuz bu gidişe dur demede. RTÜK’ün tek başına bu görevde yer almasını doğru bulmuyorum.  Kurumun yapısı gereği ve siyasi iktidara göre şekil almasından dolayı zaman zaman yanlış kararlar alması mümkün olacağı için izleyicinin de bu ayakta yer alması gerektiğini düşünüyorum.

Temiz ekran adına bilimsel bir çalışmayla, koordineli bir gurubun yeni bir oluşumun oluşması gerektiğine inanıyorum. Bunu değerlerimize, geleceğimize borçluyuz. Nasıl ve ne şekilde olur bilmiyorum ama yurt dışında bunun örnekleri var ve daha bilinçli çalışmalar yapılıyor.

Kendi gençliklerini ve değerlerini koruyorlar. Onlar çok geç kaldılar, geç farkına vardılar ama bir yerden başladılar. Biz daha yolun başındayız hala elimizde bir aile değerimiz var çok geç kalmadan onu korumak adına önlemler almalıyız. Hem de acil olanından.

Bu parantezin ardından duruma yeniden bakarsak eğer;  RTÜK’ün bu uyarısından sonra FOX nasıl bir yol izler bilmiyorum ama Lale Devri dizisiyle alakalıda kendisine biran önce çeki düzen vermezse eğer onla da alakalı bir cezanın yolda olduğunu her an gelmek üzere olduğunu söyleyebilirim. Benden söylemesi.

Zira Lale Devri dizisinde ki çarpık ilişkiler boyu aşıyor.

Üstelik Lale Devri dizisi izleyicisi bundan fazlasıyla rahatsız…

Buna rağmen ısrarla seyircinin istemediği şeyler gözlerine gözlerine sokuluyor. Kanal yönetiminin çizdiği çizginin dışına çıkılmıyor senaryoda.

Neden?

Nedenlerini ve bu rahatsızlıkları bir sonraki yazıma bırakıyorum hem bir soluk alalım hem de FOX TV’ye düşünme payı bırakmak adına.

Yani devamı ve daha fazlası sonraki yazımda olacak…

oyatekin@gmail.com

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizim izin alınmadan kullanılama.

 

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..