Fransa'da Bir Maç

2002 Dünya Kupası finallerinde 3lük gibi tarihi bir başarı kazanan Milli takımın T.Direktörü Şenol Güneş için ''şanslı'' tartışmaları hala devam ediyor...
Malum, o turnuvada yarı final oynarken hiç bir Avrupa takımı ile karşılaşmamıştık. Bunun yanında tarihinin en başarılı dönemini yaşayan Galatasaray takımından tam 8 oyuncu vardı....

Şenol Güneş gibi kaleci kökenli bir futbol adamının T.Direktör olarak bugün geldiği nokta kabul etsek de etmesek de herşeyden öncee başarıdır.
Bunun yanında futbol şansı denen kavram da daima yanındadır...

Andorra maçında Ozan Tufan'ın, Arrnavutluk maçında Cenk Tosun'un uzatma dakikalarında attığı gol olmasa gruptan elenip gitmiştik....

Hakem son düdüğü çalmadan maç bitmiyor işte.. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar denir. 3.de sıçrayamaz ama Şenol Güneş bu kez Fransa'da yine son dakikalarda tam herşey bitti derken Kaan ile yine sıçradı ve Milli takım avantajını korumuş oldu...Eminim ve inanıyorum ki, bu şansla da 2020 Avrupa kupası finallerine gideceğiz...

Seyredenler gördü.. Fransa karşısında çok fazla defansif bir futbol oynarken, sanki her an gol yiyecekmişiz gibiydik... Rakip son Dünya kupası şampiyonu.. Böyle mahkum bir taktik anlayışıyla oynatmak istediğini sanmıyorum. Bu biraz da oyuncuların psikolojik olarak ''beraberlik bana yarar'' düşüncesiydi...Yine de 2.devre oyunun aynı şekilde devam etmesi enteresandı. Golü yedik rahatladık... Daha iyi oynamaya başladık... Bu kez Fransızlar geri çekilmeye başladı... Gol atabilmek de Şenol Güneş'in aklına ancak gol yedikten sonra geldi Cenk Tosun da ancak golü yedikten spnra aklına geliverdi!....
Kaybedecek bir şey kalmamıştı çünkü. Ya herro, ya merro....Yazı- tura da yine kazanan biz olduk... O son beş dakikada golü bulduk.

Bu maçtan berberlikle ayrılmak bir mucizeydi...Son dakikada galip bile gelebilirdik... Futbol böyle bir oyun ancak gecenin kahramanı kaleci Mert Günok'tu.. Arnavutluk maçında da 2 mutlak gol pozisyonun çıkarmıştı. Dün de Fransız forvetlerine karşı adeta tek başına direndi....

Maçtan sonra da Fransa Teknik Direktörü ''kaleciyi geçemedik'' itirafında bulundu...
Böyle bir kalecisi olması, Şenol Güneş'in doğru tercihi yanında kendisi de için bir şanstı....
Biz bunlara ''maç kazanan'' ya da '' puan aldıran'' kaleci diyoruz ki şu an Trabzonsapor'da oynayan Milli takım kadrosundaki kaleci Uğurcan da böyle bir kaleci....

Mert Günok'un futbol geçmişi ise oldukça ilginç. o da kendi şansını kendi yaratanlardan ama bunda Abdullah Avcı'nın ona olan güveni ve emeği tartışılmaz...

Fenerbahçe alt yapısından yetişip Volkan Demirel'in yedeği oldu. Kendisine zamanla verilen şansı iyi kullanamadı. Bursaspor'a verildi.. Orada da Harun'un yedeği oldu . Oynayamadı... Harun Fenerbahçe'ye geldi.. Başarılı olamadı. Tenkid edildi..Yedeğe düştü.. Mert Başakşehir'e geldi..Bu takımın ve Milli takımın değişmez kalecisi Volkan Babacan vardı orada. ...Abdullah Avcı ona şans verdiği ilk günden beri şansını iyi değerlendirdi. Kendini geliştirdi. Şu an Türkiye'nin 1 numaralı kalecisi oldu... Harikalar yaratmaya da devam ediyor...
Futbolda da insanlar şanslarını biraz da kendileri yaratıyor....

Doğru yerde, doğru takımda, doğru hocayla olmak önemli. Tabi şımarmadan çalışmak da.
Eğer hocanız da biraz şansıysa, şans rüzgarları kapyı aralamakla kalmaz, kırar da.
Alır sizi hiç hayal edemeyeceğiniz yerlere götürür, zirveye bırakır.
Milli takıma kalan son 2 maçta başarılar dilerim...