Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Fransa'da Gıyotine geri dönüş !

Fransa'da Gıyotine geri dönüş !
 

sarkozy


Şimdi burada soykırım tartışmalarının ötesinde insani bir açıdan söylüyorum ki, böyle soytarıca bir karardan dolayı, Fransız tarihi, Fransız ruhu, Fransız entelektüalizmi adına üzülüyorum. O, özgür tarih, bu kadar özürlü, örümcek tutmuş garabet bir anlayışı hak etmiyor. Çünkü bu gıyotine geri dönüştür. 2006 da Cumhuriyet Bayramı kutlamasındaki konuşmam da dediğim gibi: bir zamanlar özgürlük için krallarının kafasını koparanlar şimdi küçük siyasi hesaplar için özgürlügün kafasını koparmaya çalisiyorlar. Ben bir tarih ögretmeni olarak, bu garip kararı duyunca aklıma krallar öldükten iki yüz yıldan fazla bir zaman sonra meydanın siyaset soytarılara kaldığını düşünüyorum. Çünkü bu, soy kırımdan çok, soytarıca bir karar. Ancak soytarılar akıl, mantık, hukuk, vicdan ve izandan uzak sadece güldürü amaçlı laflar ederler. Şimdi! Tarihteki bir vaka hakkında olmuştur ya da olmamıştır, vardır ya da yoktur şeklinde tartışmalar yapılır, araştırmalar ve incelemelerde bulunulur bunların bugün olası sonuçları üzerinde konuşulur; bugün bunun ne anlama geldiği ve nihayetinde tarafların yüksek iyiliği için bir karar verilir. Böylece arınmanın, çözülmenin, uyumun yolu açılır ki, nihayetinde bu bütün tarafların yüksek hayrı içindir. Lakin bir konu ile ilgili konuşmayı, tartışmayı yasaklamak şalteri indirmek, düğmeyi kapatmaktır. Ondan sonra kimse kimseyi duymaz olur. Aslında bir konuda konuşmayı yasaklamak o konuyu yok saymanın en kestirme yoludur. Şimdi! yok diyemediğinize var da diyemezsiniz çünkü dualite iki uçludur bir tarafını işlemez hale getirdiniz mi diğeri de kendiliğinden yok olur ki, bu baltayı kendi ayağına vurmaktır. Bir tarih ögretmeni olarak aydınlanma çagi öncülerinin özgür kültüründen nasıl böyle ahmakların türediğine, hangi karanlık köşeye sinip nasıl aradan seğirttiklerine inanamıyorum. Fransızlar ve Ermeniler ön yargılarını bir kenara bırakarak özgür bir anlayışla bu karara baktıkları zaman burada ne Ermenilerin ne de Fransızların yüksek bir hayrının olmadığını sezip anlayacaklardır. Bu belki de kısa vadede bazı kurnaz çevrelerin hezeyanını ve kinini tatmin edebilir ama uzun vadede kendi kendini kemirip bitirmeye mahkum olacaktır. Unutmayalım ki kurnazlığında kininde kurdu kendi içindedir.

Bundan dolayı paniğe, heyecana kapılmadan sükunet ve metanet içinde bu komik kararı izlemek lazım. Çagin gerek ve gerçeklerine, zamanın ruhuna aykırı basit hesaplarla yapılmış bu küçüklüğe büyük bir önem atfedip pire için yorgan yakmanın bir anlamı yok. Bu anlamda öyle ağır ve büyük yaptırımlara gitmenin hiç gereği yok. Bırakalım, Fransızlar kendi demokrasileri kendi özgürlük anlayışları ile kendileri hesaplaşsınlar. Siyaset soytarıları bu saçmalığın hesabını kendi özgür ruhlu halklarına kendileri versinler. Buraya yazıyorum. Bu karardan yine en büyük zararı Ermeniler görecekler çünkü bir konu ile ilgili ifade yasağı onun ipini çekmenin onun içine etmenin diğer adıdır. Göreceksiniz bu karadna sonra içsel olarak olmamıştır eğilimi güçlenecektir. Çünkü dıştan yasaklanan içten güçlenir.

Konuyu lütfen! iyi okuyalım, doğru değerlendirelim, niyeti iyi sezelim Yazımın başinda dediğim gibi bu soykırım hadisesinden çok bir siyaset soytarılığıdır. Tartışılması, yargılanması, karşi konuşması gereken asıl konu Fransız demokrasisidir. Konu Türkiye’den çok Fransız yurttaşlarını ilgilendiriyor. Taşin altına girmenin bir anlamı yok. Bir şeye yok demenin yasak olduğu bir ülkede ona var demenin ne anlamı var. Bugün, dünyanın gözü önünde kendi halkının düşünce özgürlügünü katledenlerin, dünün olayları ile ilgili başka bir halkın hakkını savunmaya kalkması kahkahalarla gülünecek bir soytarılıktan başka ne olabilir ki!

Bu dönem TBMM’DE olsaydım bu konuyu kürsüden çok güçlü bir şekilde ifade ederdim ama lanet olsun! Bunun için çok üzgünüm gerçekten de.

Marx der ki: ‘Tarihte her ne olmuşsa, başka türlü olamayacağı için öyle olmuştur’ Bunlar, Marx'ı anlamadan nasıl sosyalist olmuşlar ben de onu anlamadım.

Bize gelince: biz de bir adım akıllı geriye dönmeden, ileriye gidemeyiz.

(m.ali şirin tarih ögrt)

 

 
Toplam blog
: 124
: 736
Kayıt tarihi
: 28.06.08
 
 

Kelebek için kanat neyse insan için kelime odur. (m.ali şirin) 1969 senesinde  Tunceli/ pülümürde..