- Kategori
- Kültürler
Fransa ve Türkiye Neden Saldırı Altında?
Avrupa’da neredeyse sadece Fransa’da terör üzerinden ciddi bir mücadele yaşanıyor. Fransa’da uygulanan terör amaçsız olamaz. Hele ki Avrupa ülkesinde bu denli terör faaliyetleri kabul edilmesi mümkün değil. Aynı zamanda Fransa 2016 yılında en çok milyonerin ülkeyi terk ettiği Türkiye ile birlikte iki ülkeden birinin olması operasyonda Fransa ile Türkiye aynı anda, aynı patron tarafından cezalandırılan güç oyununun cezalıları olsa gerek. Birilerinin Türkiye ile birlikte Fransa’yı dövdüğü kesin de bunun nedeni nedir?
Avrupa Birliği kaçınılmaz bir Fransız-Alman ortaklığını doğurdu. Almanlar Birleşmiş Milletlerin daimi üyesi değil. Bu yüzden de uydu, uzay, nükleer konularda Fransa etkinken sanayi ve sanayinin hemen her dalında Almanlar Hitlerin silahla yapamadığını veya yapmadığını diğer ülkelerin ekonomilerini ezerek yerine getirmiş bulunuyor. Ortadoğu’dan dışlanan bu iki ülkenin aktif oyuncu olmak istemeleri gayet doğal. En nihayetinde 2. Dünya Savaşında yenilen Almanya’da ciddi bir enerji birikimi oldu. Fransa’dan kaçan zenginler yeni ve büyük bir savaşın habercisi değilse başka ne olabilir?
Fransa son yüzyılda düşünür anlamında en çok insan yetiştiren ülkelerden birisi. Aynı zamanda halen Afrika’da en etkin ülkelerden birisi. İngiliz-Amerikan dengesine karşı her an yeni dengeler oluşabilir. Ancak Fransa’nın eski sömürgesi Suriye’den tamamen atılması Katolik, Yahudi savaşının ayak seslerinin geldiğini gösteriyor. Fransa’dan paranın ayrılması para babalarının ayrıldığını gösteriyor. Bu da ileride Fransa’da toplumsal sorunlar ortaya çıkaracağının en bariz işareti gibi görünüyor.
Jahon Lechte adlı yazara ait bir kitap var ve sabır gerektiren bir kitap; “Elli Çağdaş Düşünür.”
Kitapta yer alan düşünürlerin çoğu Fransız. Bu da Amerikan Sistemine en büyük tehdidin Fransa tarafından gelebileceğinin en büyük işareti. Dünya listelerinde geçmemesine rağmen, Amerikan tarzı eğitim sistemine dahil olmamasına rağmen dünyada dengeleri değiştirecek düşünürlerin birçoğunun Fransız olması, Amerika açısından ciddi bir risk haline gelmişken, Fransa dünya üzerinde kesinlikle ihmal edilecek ülke değil.
Kitapta yer alan düşünürler;
Gaston Bachelard
Mikhail Bakhtin
Georges Canguilhem
Jean Cavailles
Marcel Mauss
Maurice Merlau-Ponty
Louis Althusser
Emile Benveniste
Pierre Bourdie
Noam Chomsky
Georges Dumezil
Gerard Genette
Roman Jakobson
Jacques Lacan
Claude Levi-Strauss
Michel Seres
Fernand Braudel
Georges Bataille
Gilles Deleuze
Jaques Derrida
Michel Foucault
Ronald Barthes
Umberto Eco
Algirdas Julien Greimas
Louis Hjelmslev
Julia Kristeva
Charles Sanders Pierce
Ferdinand De Saussure
Tzvetan Todorov
Luce Irigaray
Michele Le Doeuff
Carole Pateman
Theodor Adorno
Hannah Arendt
Jürgen Habermas
Ernesto Laclau
Alain Touraine
Walter Benjamin
Maurice Blachot
James Joyce
Friedrich Nietzsche
Georg Simmel
Philippe Sollers
Jean Baudrillard
Marguerite Duras
Franz Kafka
Jean-François Lyotard
Avrupa'nın 20. ve 21. yüzyıl düşünce dünyasına en çok kim veya kimler damga vurmuş denirse, bu sorunun cevabı şüphesiz Fransızlar olmuştur denebilir. 1980 yılında Türkiye'de ortaokula başlayan birisi ortaokula gittiğinde İngilizce, Fransızca, Almanca dillerinden birini seçebilirdi. Almanca ve Fransızca zamanla yenilgiye uğradı ve usulca piyasadan çekilirken, ABD'nin dünyadaki en modern iki sömürgesinden biri olan Almanya'nın buna fazlaca itirazı olamazdı da Fransa hem 1. Dünya Savaşı ve hem de 2.Dünya Savaşı galibi olarak egemenlik alanlarını ABD aleyhine sürekli kaybetmesi düşünülemezdi ve Fransa da Türkiye ile son tahlilde aynı trenin vagonlarında yolculuk ederler. Bunun en basit kanıtı, Türkiye'deki yarı özel şirketlerin ve Fransız yatırımlarının özellikleri ve niteliklerinde açıktır da gizli gibi görünür lakin kabak gibi ortadadır.