Fransa'ya mektup

Sevgili Fransacığım;

Yaptığın iş mi şimdi? Ne güzel oynuyorduk.

Ben senin her dediğini yapmadım mı?

Sana söylüyorum Sevgili Fransacığım…

AB ye alacağız dedinizdi de ben de inandıydım da her dediğinizi yapıyordum ya…

Ne oldu da şimdi oyunbozanlık yapıyorsunuz?

Ben hiç dedim mi Fransa soykırım yapmıştır diye?

Demedim…

E o zaman sen neden diyorsun, ey Fransa?

Gelmeyeceğim işte bir daha…

Sende kiminle oynarsan oyna.

Bu kadar söz dinleyen arkadaşınıza bu yapılır mı?

Kurtuluş Savaşı demeyi bile yasakladıydım oysa, sırf siz istediniz diye…

Yetmedi, kurtuluşumuzu kutladığımız bayramları bile kutlamayacaksınız dedim.

O da yetmedi milli güvenlik derslerini kaldırdım ki, çocuklar öğrenmesin güvenlik nasıl sağlanır.

Ondan öncekileri hiç söylemiyorum bile.

Zaten çoktan unutuldu eskiler.

Hadi bizim insanımız unuttu, sen nasıl unutursun Fransacığım…

Sizin için değil miydi bütün bunlar?

Sizin Cumhuriyet kurulmadan önce insanlarımıza yaptıklarınızı unutturmak için daha ne yapmam gerekiyor.

Söyleyin onları da yapayım.

Ama şu soykırım yok mu çok üzdü beni çok…

Üzüldüğümün göstergesi olarak bu mektubu yazıyorum.

Bakın; ben sizlerin ne kadar iyi, ne kadar insancıl, ne kadar iyiliksever, ne kadar barışcı olduğunuzu anlattım…

Evet anlattım…

Hatta anlatıyorum…

Hatta hatta anlatmaya devam edeceğim…

Birkaç güne kalmaz bunlar da unutulur merak etmeyin.

Ben gereken önlemleri almaya hazırım…

Gündem değiştirmekte üstümüze yok, çok güzel öğrendik.

İsterseniz kurtuluş savaşı sı… Hay Allah, dilimi eşek arısı soksun.

İsterseniz, bize yardıma geldiğiniz, yaklaşık yüz yıl önceki o malum olaylarla ilgili olarak Fransa’ nın her zaman bizim yanımızda olduğunu ders kitaplarına da alabilirim.

Hiç sorun değil, yeter ki soykırım yaptılar demeyin…

Biliyorsunuz ne kadar Atatürkçü varsa gereken yapıldı.

Biliyoruz, farkındayız, Atatürk zamanında size çok çektirmiş.

Ama müsterih olun şimdi onun bütün izlerini kaldırıyoruz.

Ama takdir edersiniz ki biraz zaman alıyor bu tür işler.

Evet, çabuk unutuyorlar ama kalıcı olarak unutmalarını istiyorum.

Sizde biliyorsunuz ki hasta, öldü, bitti dediğiniz anda neler yaptı bu millet size…

O yüzden şimdi işi sıkı tutuyoruz ki bir sorunla karşılaşmayasınız.

İşte böyle…

Şimdilik yazacaklarım ve diyeceklerim bunlar.

Çok küstüğümü ve böyle devam ederseniz bir daha Fransa’ ya gelmeyeceğimi belirtmek isterim.

Israr etseniz de gelmem ama istekleriniz başım üstüne…

Sevgilerimi ve saygılarımı iletirim…