Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Temmuz '13

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Fransa'yı Rize'de seyretmek

Fransa'yı Rize'de seyretmek
 

Şöyle bir sayfama baktığımda son yazımı yazalı yaklaşık iki ay olmuş. Haziran başında birdenbire patlak veren Gezi olayları ülkenin huzuru ile birlikte yazma zevkimi de alıp götürünce elim bir türlü kaleme gitmedi. Ancak bu ay başında doğup büyüdüğüm memleketim Rize'ye yapmış olduğum kısa bir seyahatten sonra yaşadıklarımı paylaşmak istedim. 

Yolculuğumuz Sabiha Gökçen Hava Limanından başladı. İstanbul göklerine çöreklenen kopkoyu bulutlar '' fırtınalı bir havada uçak yolculuğu nasıl olur? '' derken hemen hemen bütün Kuzey Anadolu'nun üzerini kaplayan bir bulut denizi üzerinde rahat bir uçuştan sonra Trabzon'a vardık. Doğu Karadeniz'in ünlü yağmurlarından birinin altında bir saatlik bir yolculuktan sonra Rize'ye ulaştığımızda şaşırtıcı bir serinlikle karşılaştık.Sanki temmuz başı değil nisan ayı gibiydi.

O kadar ki bu serin hava ve arasıra atıştıran yağmur Rize'de her gittiğimiz yerde bize eşlik etti. Hatta bölgenin insanı olmama rağmen ilk defa gittiğim Uzungöl'de üşüdüğümü hissettim. Göl kenarındaki resturantlardan birinde alabalık yerken hasta olmamak için sırtımıza kalın bir şal örttük.

Ardından Rize merkeze yarım saat uzaklıktaki baba ocağında gürül gürül yanan kuzinenin etrafında sıralanarak çaylarımızı yudumladık. ''Karşı yatan yeşil dağlar '' üzerinde çıldırmış gibi gezinip duran dumanları ve o dağların zirvelerinden koşar adım vadilere inen yağmuru seyrettik.

Daha sonra '' Çayeli'nden Öteye ''  doğru giderek Fırtına Vadisi'nden göklere baş çekmiş Ayder Yaylası'na doğru yola çıktık. İnsanı adeta yeşil sarhoşu yapana sisli tepeler arasından, giderek eğimi yükselen kaymak gibi bir asfalt bizi Ayder'e çıkardığında  yine yağmur yağıyordu. Ancak yaylanın o anlatılmaz çekiciliği bizi sarıp sarmalayınca herşeyi unuttuk ve Ayder'de olmanın her dakikasını doyasıya yaşamaya çalıştık. 

Rize'de hiç unutmayacağım önemli bir olay da U-20'de olsa bir Dünya Kupası maçı seyretmiş olmamızdı. 70-80 ve hatta 90'lı yıllarda böyle birşeyi rüyada görsem hayra yoracağım bu maçta turnuvayı şampiyon bitieren  Fransa'yı Özbekistan karşısında izledik.  Eski stada oranla muhteşem bir tesis olan yeni Rize şehir stadında gerçekten taş gibi bir takım olan Fransa, golleri birbir sıralarken Özbekistan'a verdiğimiz destek hiçbir işe yaramadı. Ne yazık ki bu önemli turnuvanın tamamına hakim olan '' seyircisizlik'' Rize'de de yaşanıyordu. Şampiyon Fransa'yı ancak 3 bin kişi seyrediyordu çünkü..

Son iki gün hava bize nazire yaparak bir güzel açınca muhteşem Rize Kalesi ve  Ziraat çay bahçesini mavi gök altında ziyaret ettik.

İstanbul'a dönüş için bu kez sabah uçağıyla o mavi göklere çıktığımızda; Karadeniz  ve bütünüyle  Kuzey Anadolu bize  bütün güzelliğiyle arzı endam ediyordu..

 
Toplam blog
: 343
: 446
Kayıt tarihi
: 19.02.11
 
 

Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Teknoloji Yönetimi dalında mast..