Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '11

 
Kategori
Blog
 

Fransız Kaldım..

Fransız Kaldım..
 

Son günlerde gündeme biraz uzak kaldım ve haliyle şöyle oturup dört başı mamur bir yazı da yazamadım. Hoş gündeme tafsilatıyla vakıf olduğum zaman da dört başı mamur yazı yazmışlığım olmadı ya.. Olsun, laf olsun torba dolsun işte..

Aslına bakarsanız gündemden uzak kalmamın birkaç müsebbibi var. Lakin bunlardan önemli olan satışa gelmemiz idi. Madem satıldık dedim, koyverdim.

Ancak hayranlarımdan gelen mektuplar neticesinde gündeme bodoslama dalma ihtiyacı hissettim. Duyarlı takipçilerim bir müddet yazmadığım zaman işkilleniyorlar. Küstüm mü kaldım mı (öldüm mü kaldım mı diyecekler ama ben zırt pırt küsünce böyle demişler ) diye merak ediyorlar..

Efendim aslına bakarsanız “küstüm kaldım.” Ama bu defa size küsmedim. Daha doğrusu bir size küsmedim. Kalan her şeye küstüm desek yalan olmaz.

Evvela Aydın Doğan’a küstüm.
Bizden habersiz bizi sattığı için acayip içerledim. O kadar içerlemişim ki bir türlü dışarı çıkamadım. O derece. İlla ki bir şey satılacak idiyse niye Vatan değil de ikisi birden. Vatan nelerine yetmiyor yahu. Koskoca Vatan! Milliyet yerinde ağırdı oysaki (Ne de olsa Milliyet Blog var içinde).

Sonra Yıldırım Demirören’e küstüm.
Hayır, ne gerek vardı Milliyet’i alacak. Başka gazete mi yok. Hürriyet var, Sabah var, Akşam var, var da var.. Şimdi nasıl maç yazısı yazacağız biz. Sıkıysa Beşiktaş-Galatasaray maçından sonra yazı yaz. Hele bir de Beşiktaş’ı azıcık alaya alırsak yandık ki ne yandık. Anında blog sayfam bloklanır. Korkuyorum yani.

Sonra Milliyet Blog editörlerine küstüm.
Milliyet ve Vatan’ın satılmasını yorumlayan ilk blog yazısı benimki olduğu halde önermediler beni. Oysaki gayet damar bir yazı yazmıştım. Malum damarını cami, zararını mani bir blog idi :) Madem siz önermediniz ben de bu vesileyle linkini bir daha veriyorum (*)

Sonra ÖSYM’ye küstüm.
Hem de komple küstüm. Artık komple midir yoksa komplo mudur yaşanan skandallar bilemem. Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir (Bunu demeyecektim aslında klavye sürçtü).

Sonra ZTÖ’ye küstüm.
(ZTÖ için bkz) ZTÖ’ye eskiden de sık sık küsüyordum, baktım bu aralar her bir şeye küsüyorum bari aradan onu da çıkarayım diyerek ZTÖ’ye de yeniden küsüverdim. Bir sebebi yok yani, olsa dükkan sizin :)

Hasıl-ı kelam bugünlerde küskünlüğüm üstümde.. “E daha geçenlerde Küskün Kelebekler Partisi kurdun ya, oradan kalma bir alışkanlıktır” diyeceksiniz ama bu öyle yeni bir alışkanlık değil. Ezelden gelen bir huy.

Huyum kurusun. Kurusun da büyüsün :)

Sevgi, hürmet ve muhabbetle..

Murat HACIOĞLU

İstanbul / 25 Nisan 2011

Twitter.com/murathacioglu

murathacioglu.com


(*) Milliyet Satılınca Biz de Satıldık mı?

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..