Futbol; ya da ananız donunuzu bağlasın...

“Futboloji” adlı yazımı daha iki gün önce yazmıştım. Ve , “Biz Futbol Oynamasını Bilmiyoruz” diye bağlamıştım…

Olur mu yaaa! demişlerdi… Demek ki çok biliyormuşuz…

Alın size Hırvatistan’a karşı İstanbul’da alınan  3-0 lık mağlubiyet… Kimsenin ağzını açacak hali yok … futbolcusundan , amigosuna kadar herkes başını önüne eğmiş, sesini kısmış oturuyor…

Çünkü, maçta herkes, bütün seyirci… Tam ekip, Milli Takımımıza ana avrat küfretmekte, yuff çekmekte hiç kimse geri kalmadı… Hepsini candan…

Bırakın şimdi gevezelik etmeyi. Arkadan konuşmayı… Mert olalım mert… Herkesin yüzüne karşı konuşalım. Yaşlanmış, eskimiş bir takımımız var… Onların futbol bilgisi de, kendilerinden sorulur… Takımı kim, Emre mi kurtaracak… Yeter!  Hiddinks denen vatandaş da yeteri kadar bitlendi… Yattı kalktı, emekliliğini geçirdi… Umurunda mı onun, takım yenilmiş, mahvolmuş… Kampa alınmamış… Adamın söylediği baştan belli . “Siz bu kadarsınız..” diyor… Kimse de ona, bizim o kadar olmadığımızı anlatacak gücü yok… İnançsız insanlardan bir şey olmaz..!

Yeter artık… Futbol Federasyonunun, bilim adamlarından, eğitimcilerden akıl alması gerekir. Futbol dünyamızı ve eğitimimizi baştan aşağı “analiz” etmesi gerekir… Bizde futbol eğitimi diye  bir şey yok… Futbol eğitimini yapılandıracak bir bilim adamını öncelikle dışardan getirtmenin yolu bulunmalıdır…

Akademik hayatta, Spor Akademilerinde “Futbol” şubelerinin, daha aktif, daha bilinçli hareket etmeleri; rapor hazırlamaları; sorunlarımızı saptamaları istenmelidir… Yoksa, yoksa ne? İşte böyle düşe kalka.. devam eden gideriz… Kimse kimseye küsmesin, küfür etmesin… Çünkü hala bazı şeyleri el yordamıyla öğrenmeye çalışıyoruz. Tabii zaman geçiyor… böyle öğrenmeye devam edersek, sürekli galibiyet beklememiz için 500 yıl geçer… Bu belli…

Bir takımın yenebilmesi için… Üstün bir kondisyonunun olması gerekir… Üstün kondisyonu kazandırmak için, Teknik kadronun futbolcuların canını çıkarması gerekir…

Bizim takımlar antrenman mı yapıyor; yoksa antrenman yapar gibi mi görünüyor…

Herkes koşar gibi yapıyor…

Herkes hem kendini, hem birbirini… herkes herkesi kandırıyor…

Sonuç…Heyhat..!

Çalışmayana , ekmek yok… Gol de yok…! Elalem gol atar, siz de seyredersiniz..!

Beyler, paşalar biraz utanalım… Yönetici kadrosu, birazcık ar edip, istifa etmeyi düşünür müsünüz; yoksa  gelecek mağlubiyete kadar vaziyeti idare etmeyi mi seçersiniz?

Ben federasyon olsam, böyle bir takımın hiçbir oyuncusunu, hiçbir zaman, hiçbir milli maça çıkarmazdım… Yasaklardım. Ayıp be…

Hey vatandaşlarım… Dün bütün görevinizi yerine getirdiniz; bütün takıma ağız dolusu küfür ettiniz; canına okudunuz…

Başları eğik, utanmış gibi sahadan ayrıldılar… Hani ruh… hani bilinç…

Yok yaa… Bu Milli Maç, öyle, para mara yok ki, niye koşsunlar, niye oynasınlar, niye sakatlansınlar… İşte öyle şakacıktan çıkacaklar, şakacıktan oynayacaklar… herkes görevini öyle şakacıktan yapacak… basın bile… Çünkü kimse, yenilginin nedenini bilmiyor… çare gösteremiyor..! O kadar

Anadoluda acemilere öyle derler.  “Hadi ananız donunuzu bağlasın…”  belki gelecek sefer öğrenirsiniz.