Futbol çoktan öldü..!

Futbol, biz mahalle aralarında bir çaput bezin peşinde gece ay doğana kadar oynadığımız zaman vardı. 

Futbol, amatör ruhla o taş gibi sahalarda, okuldan kaçarak, büyük bir arkadaşlık havası içinde güle oynaya oynandığımız zamanlar vardı. 

Futbol, mahallemizdeki küçük arsada, kendi kale direklerimizi, komşu bağlardan getirdiğimiz kavak ağaçlarıyla yaptığımız, sahanın kenarındaki çizgileri bir inşaattan aldığımız kireçle çizdiğimiz zaman vardı… 

Futbol, okuldan kaçarak sınıflar arası maçlar için okul bahçesinde kapışırken, Beden eğitimi öğretmeni Büyük Basri Bey’in “Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?” diyerek kulaklarımıza yapıştığı zaman vardı… 

Futbol, futbol uğruna ayda dördüncü, beşinci ayakkabıyı patlattığımız, babamızın son takatına kadar dayanıp, sonra bizi futbol topu niyetine ayağının altında çiğnediği zaman da vardı… 

Futbol, kışın kar altında, sudan şişmiş beş kiloluk futbol topuna hiç düşünmeden kafa attığımız zaman hala yaşıyordu…! 

Sonra ne oldu da futbol öldü? 

Amatör ligler kalktı… Profesyonel ligler kuruldu… Her şeyin alınıp satılması makbul hale geldi…. Delikli demir çıktı… Futbolda mertlik bozuldu… 

Profesyonel liglere paralı yöneticiler atanıp, buraları birer prestij oluşturma mevkileri haline geldiği zaman zaten çoktan ölmüştü… 

Anadolu takımlarındaki iyi futbolcuların ağzından girip burnundan çıkıp, transfer ettikten sonra, onları saha kenarında 12 . oyuncu olarak ebedi olarak beklettikleri zaman öldü… 

Futbol, Türk futbolunu hiç bilmeyen yabancı teknik direktörlerin, dünya kadar paralar verilip getirtildikten bir yıl sonra, ancak futbolcuların adını öğrenebilecekleri bir süre içinde, bıkıp, “ Şu Alman’ı da nerden getirdik?” yazıklanmaları içinde, geri gönderip, bir fakir Alman vatandaşını daha zengin etmenin haklı gururunu taşıdığımız zaman, zaten bitmişti… 

Futbol, futbol takımındaki Cihat’ların, Turgay’ların, Nazmi’lerin, Suat’lerin, Can’ların, Coşkun’ların, Metin'lerin yerini … Alvarez’lerin, Ferdinand’ların, Dos Santos’ların, Lugano’ların… Kezman’ların, Alvero’ların aldığı zaman …. Zaten ölmüştü… 

Eğer futbolda takım oyunu yoksa;
Doğru dürüst paslaşma yoksa;
Fair play yoksa;
Hücum etmeyi bilmiyorsak;
Doğru dürüst savunma yapmayı bilmiyorsak;
Teknik direktörü saymıyorsak;
Söylenilenleri sahaya yansıtamıyorsak:
Mağlubiyetlerden ders almıyorsak;
Galibiyetler bizi güdülemiyorsa;
Kimseden bir şey öğrenmek istemiyorsak… Futbol zaten ölmüştür. 

Futbol oynamak yerine; futbolu satın almak kolayımıza geliyorsa… Bu nedir? Futbol mudur? 

Bizim mahalle takımı bunların hepsini teker teker yenerdi. Biz, hepsinden çok daha yürekliydik… Boş versene sen?