Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '17

 
Kategori
Futbol
 

Futbol Değişiyor, Ne Yapmalıyız?

Fatih Terim ile yaşadığı tartışma ile günlerce gündemde kalan Selahattin Aydoğdu' nun heykeli yapıldı.

Güzel Sanatlar Fakültesi, heykel bölümü öğrencilerinin mizahi amaçla yaptıkları heykelin üstünde şu yazıyor:

"Türk Futbolunun kaderini değiştiren adam Selahattin Aydoğdu". 

İşin ilginç tarafı heykeli yapan öğrenciler, sonrasında heykeli Aydoğdu' nun restoranının önünü bırakıyorlar. Üstelik uluslararası bir spor sitesinin heykele sponsoru olduğu iddia ediliyor.

Elbette bu bir mizahi faaliyet. Ülkemiz insanları mizah alanında oldukça iyidir. Ayrıca milletimiz tarih boyunca sevdiği, benimsediği kişilerin heykelini yapmayı da benimsemiştir. Bu heykel işi biraz da psikolojik bir dışavurumdur. Bazıları da bu dışavurumu maalesef heykellere saldırarak yapar. 

 

Bu olayın bir de trajik boyutu var.

Türkiye' de futbolun belki de kaderine istemeden etki etmiş bir adamdır Selahattin Aydoğdu. Stratejik kararlar alınmasına vesile olmuştur. Üzücü bir olayın tarafıdır. Öte yandan bir devrin kapatılıp, bir devrin açılmasına neden olmuştur.

Oysa stratejik bir karar için böylesi bir olay yaşanması gerekmemeliydi.

Görünen köy kılavuz istemiyordu zaten.

Kim ne derse desin, son yaptığı hata dışarıda bırakılır ise, Fatih Terim ülke futboluna en büyük katkıları yapmış 10 kişiden birisidir. Türk futbol tarihinde Terim' i yok saymanız mümkün değildir. Tıpkı Lefter, Metin Oktay, Mustafa Denizli, Şenol Güneş, Can Bartu gibi.

Ancak Terim' in hatası, kendi uzmanlık ve bilgi birikiminden çok daha fazlasını gerektiren bir görevi, iyi niyetiyle üstlenmiş olmasıdır.

Bazen kulüp yönetimlerini eleştiririm. Eleştirilerim şahıslara değildir. Zihniyetleredir. Modern dünyada hem milli takımlar, hem de kulüpler seviyesinde futbol son 5-10 senede çok değişti. Hatta son 2-3 senede bile radikal değişimler oldu. Önümüzdeki 5-10 sene ise çok daha radikal değişimler olacak. Kulüp yöneticilerini bu değişimi göremedikleri, herşeyi aynı kalacak zannettikleri için eleştiriyorum. Zaten başarısızlıklarına kendileri de şaşırıyorlar. Ne yapsak olmuyor diyorlar. Anlam veremiyorlar. Çünkü dünya onların zannettiği bir dünya olmaktan çıktı. Artık eski dünyanın kuralları yok.

Futbolda hem antrenman, hem maç, hem de maç sonralarında teknoloji çok gelişti. Artık 5-6 yaşından 18 yaşına kadar alınan futbol temeli çok büyük fark yaratıyor. Altyapılar modern teknolojiyi, her tür psikolojik eğitim ve taktik odaklanma ile harmanlayarak, adeta saha içinde milisaniyeler içinde karar veren ve uygulayan, kendi mevkisi ve en az 1 mevkiyi daha kusursuz oynayan, futbolcular meydana getiriyor. Belki de insan-robotlar demek daha doğru.

Sensör teknolojileri, dronelar, yapay zeka ve artırılmış gerçeklik, büyük veri gibi teknolojiler daha şimdiden futbolda yerini aldı. Artık futbolcunun kat ettiği mesafeyi bırakın, nefesindeki bileşenlerin düzeyi hatta motivasyon seviyesi bile ölçülebilir vaziyete geldi. Bilim adamlarının futbolcunun beynine hükmetmeleri ve süper futbolcular "programlamaları" artık sadece bir zaman meselesi. Yakın zamanda menajerlik oyunlarındaki gibi futbolcuların özelliklerine ölçülebilir, geliştirilebilir rakamsal değerler ile bakmamız an meselesi.

Dünyada futbolun ekonomik yönü ise aldı başını gitti. Avrupa' nın ilk 5 liginde, ilk 5 sıradaki takımın ekonomik gücü, diğerlerinden çok yüksek. Hele de Türk takımlarından. Hem kendi altyapıları var, hem de istedikleri yetenekleri daha 18-22 yaş arası 20-30 milyon Euro' lar verip alabiliyorlar. Böyle bir güç ile nasıl başa çıkarsınız.

Türkiye' nin futbol stratejilerini yönetecek olan Terim, tüm meziyetlerine rağmen, modern futboldan ve dünyanın gittiği yönden ne kadar haberdardı? Ya Lucescu? Değişimin farkında olsalar bile, ortaya koydukları stratejiler neydi?

Dünya futbolu bu denli gelişim gösterirken, 5-10-15-20 yıllık stratejilerimiz var mı? Bunları dile getiren insanları ne kadar dinliyor, karar noktalarına getiriyor, ne kadar destekliyoruz?

Bu konuları ne kadar tartışıyoruz?

Milletçe Terim- Aydoğdu kavgasına ayırdığımız vakti, bu tartışmalara neden ayırmıyoruz?  Neden TFF' ye üstlendiği zor görevde yardımcı olmuyoruz?

Ülkede spora ve özellikle futbola bu denli büyük destek veren bir Cumhurbaşkanı varken, neden bu dönüşümü yapmakta zorlanıyoruz?

Neden milletçe bu konuda sivil toplum oluşumları ile üretim yapıp, TFF' ye yardımcı olmuyoruz? Ülkemizde bu kadar üniversite, sivil toplum örgütü, futbol yorumcusu, akademisyen, spor hukukçusu, altyapı hocası, spor teknolojileri ve spor finansmanı uzmanı var. Neden herşeyi TFF' den bekliyoruz?

Zor kararlar, derin analizler ve istişareler sonrasında alınmalı. Belki de içinde Terim' in de içinde bulunduğu, onayladığı, kabullendiği bir istişare süreci sonunda alınmalıydı bu ayrılık kararı, kavga nedeniyle değil. Tıpkı bundan sonra yapmamız gerektiği gibi.

Dünya futbolu değişiyor. Hem de hiç olmadığı kadar hızla değişiyor. Bu değişimi algılayabilecek, günü kurtaran değil, geleceği kurtaracak çözümlere ihtiyacımız olduğu açık. 

Bunun için modern futbolu bilen, paradigma değişimlerinin farkında olan, ne yapılması gerektiği hakkında kafa yorabilecek insanlara ihtiyacımız var. 

Bana gelen e-postalardan gördüğüm kadarı ile beni takip eden futbol bilgisi yüksek bir kitle var. Daha objektif, bilinçli, sorgulayıcı bir kitle yazılarımı okuyor. Farklı bir şeyler görmek isteyen, fanatizmden uzak, bilime ve aklı selime önem veren yazılar okumak isteyen bir kitle. Hatta benim köşemi takip edenlerin, ülkede futbolu en iyi bilen, üzerinde en çok düşünen insanlar olduğuna da inanıyorum. Bu benim için mutluluk verici. Hatta bu köşede yazma sebebim sizlersiniz diyebilirim. 

Şimdi sizlerden ricam şu; ülke futbolumuzu modern futbol çerçevesinde yapılandırmak, kalkındırmak ve geliştirmek için neler yapmalıyız?  Geleceğin, yani 5-10-15 sene içinde neleri hedeflemeli, hangi stratejileri izlemeliyiz? Sizden gelen görüş ve önerilere bu köşede ayrı bir yazıda yer vermeye çalışacağım. Lütfen görüş ve önerilerinizi benimle paylaşın. 

E-posta veya twitter üzerinden görüşlerinizi bekliyorum. 

30 Ağustos Zafer Bayramı ve Kurban Bayramınızı kutlarım. 

twitter: @bertankaya

e-posta: bertan.kaya@yahoo.com

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..