Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '06

 
Kategori
Futbol
 

Futbol hep 1 numara

Futbol hep 1 numara
 

Bütün dünyada futbol neden diğer spor branşlarından daha fazla oyuncu ve izleyici potansiyeline sahiptir? Basketboldan, voleyboldan, rugbyden veya kriketten ve daha sayamayacağımız kadar çok diğer sporlardan neden daha fazla oynanır ve izlenir?

Nedeni; çok basittir, futbolun kendisi gibi. İki taş arasında kurulan kale, bezden, plastikten yuvarlanıp yapılmış yuvarlak bir materyal, en geri kalmış toplumlarda bile birer toptur. Tesise, malzemeye ihtiyaç yoktur. Tarlada, arazide, toprakta, asfaltta, kısaca her yerde her zaman oynanır. Sokak aralarında, bahçede, hatta bazen evin içinde bile çocukların eğlencesidir. Geniş alan ihtiyacı bile yoktur. İki taş arasına kurulan kaleden içeri topu atmak, diğer spor branşlarında istenilen ve var olması gereken yeteneği bile istemez. Örneğin basketbolda küçücük çemberden içeri topu atmak, göz kas koordinasyonunu gerektirir. Krikette, beyzbolda; hızla gelen küçücük topa sopayla vurmak da öyle. Hemen herkesin kolayca yapabileceği bir şey değildir. Zamanla alışmak, en önemlisi de göz kas koordinasyonun gelişme yaşının beklenmesi gerekir. Ama futbol, böyle değildir. En küçük çocukların bile yetişmeleri, büyümeleri futbolla birlikte olabilmektedir. Tüm toplumlarda okullarda en çok oynanan, konuşulan spor futbol olunca, kaçınılmaz olarak birincilik yerini yaşam boyunca sürdürmektedir. İster oyunculuk olsun, ister izler kitle olarak taraftarlık yaratsın, bireylerde futbol en önde olmaya devam etmiştir.

Kendisinin pek de ilgilenmediği zamanlarda bile, ister çocukluk, ister gelişim, isterse de yetişkinlik dönemlerinde, öyle veya böyle futbola hep ilgi duyulmuştur. Oynamasa bile, taraftarlık, her zaman futbol ile olmuştur. Hatta, aktif olarak futbolun dışında bir spor branşı ile ilgilenen bireylerin, takım taraftarlığı bile futbolla ilgilidir. Çünkü futbol, tüm uluslarda bir popüler kültürdür.

Tüm dünyada 1960’lardaki ve 1970’lerdeki toplumsal değişimlerin yaşanması ve feminizm dalgasının da etkisiyle, bayanların da futbola ilgileri artmış-artırılmış, uluslararası sermaye ve kapitalizm, futbolun sırtından para kazanmak için atak yapmıştır. Futbol endüstrisi içinde yer almak isteyen bayanlar, futbol hakemi ve yazarı olmaya başlamışlardır. Maço zihniyetine sahip erkekler ilk zamanlarda bu işlere karşı çıksalar da, ayaklarına top değmemiş bayanların, erkek genel yayın yönetmeni olunan gazetelerde kendilerine futbol yazarı olarak yer bulmasına kadar yayılmıştır. Kitle iletişim çağına girilen yirminci yüzyıl dönülürken de devreye televizyon girince, futbol; tüm ulusların vazgeçemediği tek popüler spor branşı olarak yerini almıştır.

Toplumsal sistemin; yurttaşların yapıtaşını belirleyecek kadar etkin olması ve bu yapıtaşta popüler olanın futbol olarak algılanması da en doğal hale gelmiştir. Açlıktan kırılıp geçen Etyopya’da, faşizmin yerinde yeller esen Franco’nun İspanya’sında, Glastnost rüzgarlarıyla dağılan ve komünizmin yerinde yeller esen bir zamanların Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nde yeni kurulan ülkelerde, bir zamanların diktatörü Salazar’ın Portekiz’inde, şeriat devletleri Pakistan, İran ve Arabistan’da, kadınların şahitliği kabul edilmese de, hırsızların kolları kesilse de, kocalarını aldatan kadınlar taşlanarak öldürülse de; futbol, hep futbol olarak kalmıştır. Kuralları ülke rejimine göre değişmemiştir, popülerliği hiç kaybolmamıştır. Futbol, uluslararası endüstrinin en önemli ve değişmez bir kolu olarak da gün geçtikçe yerini sağlamlaştırmaktadır. Futbol bu yüzden, her zaman en öndedir ve önemlidir. Tüm toplumlarda da bireylerin futbola duyarsız kalması olanaksızdır.

 
Toplam blog
: 135
: 1226
Kayıt tarihi
: 11.10.06
 
 

Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi. Spor Sosyolojisi, Popüler Kültü..