Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '12

 
Kategori
Futbol
 

Futbolda bildiri savaşları! (Tarafı olmadıkları ihtilaflara müdahale etmek!..)

Futbolda bildiri savaşları! (Tarafı olmadıkları ihtilaflara müdahale etmek!..)
 

Her şey, “Yüzüme tükürdü.” ile başladı.

Fenerbahçeli futbolcu Meireles ile hakem Halis Özkahya başrollerde.

Galatasaray-Fenerbahçe maçının sonlarına geliniyordu ki, Meireles, ikinci “sarı”dan “kırmızı” gördü. Deyiş yerindeyse, Meireles çıldırdı; Özkahya ise, görüntülere göre, “muzaffer komutan” edasında.

Ne de olsa “düdük” onda, yazılacak “rapor” da...

Halis Özkahya, raporuna “Tükürdü” yazdı; Meireles, inatla “Tükürmedim” dedi. PDFK de raporda yazılanı doğru sayarak, tükürmenin bedelini açıkladı: 8 maç ceza...

Hakeme inanılmayacak da futbolcuya mı inanılacak?

Meireles, yine tükürmediğini yineledi. Özkahya da konuştu, “Ben durduk yere, ‘Meireles bana tükürdü’ der miyim?” dedi. “Ben deli miyim?” de diyebilirdi. Tahkim Kurulu, bütün görüntüleri ayrıntılarına kadar inceledi, Özkahya’nın “doğru” yazmadığını, verilen cezayı kaldırmakla gösterdi. Böylece Meireles’in doğru söylediği kanıtlanmış oldu.

*****

Her şey, “Yüzüme tükürdü” ile başladı.

Meireles’in tükürmediği kanıtlanınca, “Büyük”lerden “büyük sesler” gelmeye başladı. Taraflar, Meireles (Fenerbahçe), Halis Özkahya (MHK) olmasına karşın; ikincinin yanında Galatasaray ile Trabzonspor’un “müdahil” olduğu görüldü.

Cephe genişledi, böylece “kadro”ya yeni oyuncular katılmış oldu!

Televizyon dizilerinde olduğu gibi, “konu alanı” da genişledi. Artık, yazacak, anlatacak, yorumlayacak... ekranları/ sayfaları/ mikrofonları dolduracak “malzeme” çıkmıştı.

Meireles de “haklı” çıkmıştı, yeni katılanlar, “haklı”nın “haksız” olmasından yanaydılar. Genişleyen kadro, “yeni yıl mesajı” yayımlar gibi, “bildiri savaşları”nı başlattı!

Önce Galatasaray, sonra Trabzonspor bildiriyle “atış” yaptı; ardından Fenerbahçe’den yanıt geldi. “Atışlar”a kapsamlı bir yanıt da TFF’den...

Demek ki, beklenen olmayınca, "gizli taraflar", “atış”a başladı!

*****

Her şey, “Yüzüme tükürdü” ile başladı.

Bildiri savaşlarıyla roller değişti, sonradan gelen/ler, başrole soyundu. Ekranlara Galatasaray’ın “Türk Futboluna Tarihi Bir Leke Daha” başlıklı bildirisi düştü. Başlıktaki “daha” sözcüğü önemliydi; bununla “geçmiş”e vurgu yapıldığı anlaşılıyordu. Çünkü “daha”, “yineleme” anlamı taşıyordu. Yani deniyordu ki, “eski”den de “Türk futboluna tarihi bir leke” sürülmüştü!

“Tükürdü”den ceza veriliyor, “tükürmediği” anlaşılınca cezası kalkıyorsa, bu, nasıl oluyor da “tarihi bir karar” olmuyor da, “tarihi leke” oluyor? Oysa karar, hak arayanlar, işlemediği suçtan “kurban” verilecekken kurtulan bir futbolcu için “leke” değil, “olumluluk” taşıyordu.

Anlaşılıyor ki “leke”nin adresi yanlıştı!

“Raul Meireles’in cezasını 4 maça düşürerek kanıtları hiçe saymıştır.”

“Hakem raporlarına rağmen yapılan bu indirim, yalnız kamu vicdanına değil, sporda adaleti sağlamakla görevli hakemlik müessesesine de vurulmuş büyük bir darbedir.”

Trabzonspor’un “Kamuoyuna Duyuru” başlıklı bildirisi, başlık olarak “kuru”ydu, öyle “edebi” değil. Ama “içi”, Karadeniz fırtınası gibiydi, öylesine sert!

Bildiride geçen, “o kulüp”, “ayrıcalıklı kulüp” sıfatıyla, söz konusu “kulüp”ü önemsemez havasına girilmiş.

Bildiri “öneri” ve suçlamalarla dolu:

Tahkim Kurulu biran önce sorumluluğu çerçevesinde işten el çekmeli.

Ayrıcalıklı kulüp için artık şike, ırkçılık ve hakaretten sonra hakeme tükürmek de serbest hale gelmiştir.

Türkiye Futbol Federasyonu’nun içerisinde de bu gelişmelerden rahatsız olan dirayetli ve haysiyetli mensuplar bulunmaktadır.

Kulüpler Birliği, bu tiyatroyu seyretmekte...

*****

Her şey, “Yüzüme tükürdü” ile başladı.

Futbolcusu haklı çıktığı için üzerine gelinen Fenerbahçe, yanıtını aynı yolla, “Zorunlu Açıklama” başlıklı bildiriyle verdi:

“... mensuplarının haklarını aramak konusunda gösterdiği kararlılığını, Fenerbahçe değerlerine yakışmayacak davranışlar sergilenmesi halinde de gösterecek karakter ve olgunlukta olduğu gerçeğidir.”

“... kendileriyle ilgili olmayan bir konu hakkında üstelik kamuoyunun gözü önünde gerçekleşen bir olayda adalet havarisi kesilmeleri, inandırıcı olmamanın ötesinde yakışıksızdır…”

“Sığ ve popülist kazanımlar uğruna Türkiye Futbol Federasyonu kararlarını ’manüple  edilecekler’  listesine dahil etmek, büyük camiaların değil, küçük düşüncelerin ürünüdür.”

“ ... futbolu sadece Fenerbahçe’ye karşı oynanan bir oyun olarak görenler, tarihi bir yanılgı içinde olmaya devam edeceklerdir…”


*****

Her şey, “Yüzüme tükürdü” ile başladı.

Fenerbahçeli futbolcu Meireles ile hakem Halis Özkahya başrollerde.

“Bildiri” savaşlarıyla kadro genişledi; yeni bölümler eklendi:

Türk Futboluna Tarihi Bir Leke Daha (Galatasaray)

Kamuoyuna Duyuru (Trabzonspor)

Zorunlu Açıklama (Fenerbahçe)

TFF’den Açıklama (TFF)

(... medyada yayınlanan haberlerin de bir bölümünde bilgi kirliliği vardır. Tahkim Kurulu'nun toplantısında olmayan bir üyeye, bir başka üye tarafından baskı yapıldığı ve bunun verilen kararı etkilediği gibi bir hayali senaryo yaratılarak kamuoyunun manipüle edilmesi verilebilecek bir örnektir. Oysa PFDK, kendisinde bulunan müsabaka görevlilerinin raporları, maç görüntüleri ile ilgili tarafın sunduğu savunma ve ekindeki görüntülere göre bir karar vermiş ve Tahkim Kurulu ise, yeni bir delil niteliğindeki görüntüler çerçevesinde kararı gözden geçirerek, hukuk ilkelerine uygun olarak nihai bir karar vermiştir. "Hukuk okuryazarlığı" olmayan bir kısım kişilerin nüfuz peşindeki gayretlerinin ürünü olan bu haksız saldırıları kabullenmemiz asla mümkün değildir.”)

*****

Her şey, “Yüzüme tükürdü” ile başladı.

İş bitti derken, bildiri savaşlarıyla, rol kapma da başladı.

TFF, sonradan oyuna giren, “alaycı, küçük düşürücü, hakaret edici bir üslupla TFF  kurullarını haksız yere suçlayan”  kulüpleri kınadı.

Futbol, bildiğimiz bir oyun değil mi?

Öyle, ama Fenerbahçe’ye göre bilmediğimiz bir yönü daha varmış!

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..