Futbolda yeni sezona doğru

2009 – 2010 futbol sezonu şampiyonu, tesadüfen de olsa Bursaspor’u kutlayarak yazıma başlamak istiyorum. İBB’ye yenilen, Gençler Birliği ile de berabere kalan Bursaspor çok iyi oynamasına rağmen GS ile de berabere kalınca şampiyonluk son maça kalmıştı…

Son maçta FB, TS’yi yense ya da BJK maçı berabere bitse idi şampiyonluk diye bir şey olmaz, Daum da FB’den tazminat ödenerek kovulmazdı.

Ne garip bir tesadüf ki 2008 – 2009 futbol sezonunda Beşiktaş yönetimi kovar gibi biletini keserek gönderdiği yerli bir hocanın takımına yenilecek, kim bilir belki de ilahi adaletin intikamı gerçekleşecekti…

Beşiktaş, bugün İspanya’nın başındaki hocanın biletini keserken trilyonlarca tazminat ödeyecek, yerli hocaya gelince ise; “Hadi evladım, yolun açık olsun, güle güle” diyecekti…

İşin aslında bunu büyük takım dediğimiz takımların yönetici zihniyeti hep yapıyordu. En son Daum örneğinde olduğu gibi.

Yıllar öncesinde hatırlıyorum da Vaşinton ve Ortega (Telaffuz edildiği gibi yazdım) adında iki futbolcuyu 20 trilyon gibi bir paraya mal ettikten sonra adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya gittiler, bizler de bakakaldık.

Yanlış hatırlamıyorsam 1996 yılı idi, Oğuz ve Aykut; “Şampiyonluk Trabzon’un hakkı idi” dedikleri için şampiyon yaptıkları takımdan uzaklaştırılmışlardı…

Bizim bu ülkede yerli hocaları da, yerli sporcuları da harcamak o kadar kolay ki…

*