Futbolda zarafet ve nezaket yoksunluğu

Spor: Avcılık, binicilik, denizcilik, kayak, tenis gibi vücut ve akıl yetileri eğitimiyle birlikte eğlence de sağlayan işler.(TDK.Sözlük.l969 baskı)... Ulusal Futbol Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in her ağzından çıkan sözcük sonrası, hep şu soruyu soruyorum kendime: Spor nedir?..Sporu TDK yukarıdaki gibi tanımlamış. İlginç bir rastlantı olsa gerek, spor tanımını yaparken bu kurum, futbolu içine almamış.

Malta acısıyla, Macaristan sevincini gölgeleyen sözcükler yine Fatih Terim’in ağzından çıkmış: “İntikam arayan iki mezar yaptırsın!” Dehşete düşmemek mümkün mü?

Türk Ulusal Futbol Takımı Teknik Direktörü, kendisini eleştirenleri düelloya davet ediyor, ama düellodan sağ çıkan olmayacak!

Malta maçı sonrası eleştiriler için ne demişti Terim: “...Ben ders almam, ders veririm!”..

Breh...breh...breh...Beyoğlu kabadayısı...Bu habere ilişkin blog yazan Milliyet Blog yazarlarının yazılarına yaptığım yorumlarda; sporcu veya spor adamının ders vermek gibi bir hakkı olduğunu, ama bunun yerinin spor alanları olduğunu belirttim. Aynı düşüncedeyim.

Peki, önce İsviçre maçına dönelim. Bize bir utanç gecesi yaşatanlar Terim ve ekibiyle öğrencileri! değil miydi? Faturayı Şifo’ya kesip ‘yırttı’, Ulusal Takım’da 6 maç ceza aldı.

Bizim gördüğümüz Fatih Terim hareketini, UEFA görmemişti iyi ki. Yani 6 rakamının elle işareti ve sağ ayağın biraz havaya kaldırılıp ‘gaz pedalına basmak’ eyleminin anımsatılması...

Her neyse, o günler geçmişte kaldı.

Malta maçı öncesi Bosna’da ki bozguna ne demeli? Malta’yı, puan ve goller hediye ederek onurlandırmamıza ne denilebilir?

..................

Macaristan maçı (hakem destekli demiyorum!) kazanıldı ve kutlanacak bir skor elde edildi. Ama maç içinde ve sonrasında hem Terim’in ve de kaptan Emre’nin yaptığı ve söyledikleri yenilir yutulur şeyler midir? Maç sonrası Fatih Terim açıklama yapıyor: "Ben önce kendimi eleştiriyorum. Ama bazıları bunu acıtarak, intikam alarak yapmak istiyor. İntikam düşünüyorsanız, iki kişilik mezar yaptıracaksınız. Malta'ya puan kaybedince, eleştirmek kolay. Macaristan gibi kritik bir maç öncesi hocayı, futbolcuyu yerden yere vurmakda kolay. Nerede milli dava? Bir şekilde ortak noktada birleşmeliyiz. Tablo böyle olunca, benim de oyuncumun da işi sahada zorlaşıyor."

........

Daha önceki Terim açıklamaları ve davranışları bazı futbolculara kılavuz olmuş artık. Kaptanlık pazubandını takan Emre, hocasından aşağı kalır mı, oda yetiştirmiş kendisini! Milliyet: “Emre’den çirkin hareket” ve “Bu terbiyesizlik yakıştı mı kaptan?” başlık ve spotlarını kullanmış.

Ulusal Takım Kaptanı Emre ne yapmış peki?: Atılan ilk iki gol sonralarında, basın tribünlerine el kol hareketleri ve o an anlaşılamayan sözler... sözlerin neler olabileceği, yüz ifadesinde netleşmekte!..Hocasının Malta maçı sonrası söylediklerine gönderme yapıyor kendince...daha doğrusu kendi ahlak çizgisi içinde!

Türk Ulusal Takım yönetici ve sporcuları geleneksel Türk konukseverliğini, ağırbaşlılığını her alanda yansıtmakla yükümlüdürler.

Türk sporu; öncelikle de futbolu çok ciddi bir nezaket ve zarafet eksikliği yaşamakta/yaşatılmakta. Artık Türk sporunu, sporun gerektirdiği centilmenlik, sportmenlik, nezaket ve zarafet sahibi kişiler temsil etsin.

Kabadayılıklarını yakıştıkları yerde sürdürsünler, kendilerini uygarlaştıramayanlar!

Haber: milliyet.com.tr

Hürriyet Gazetesi