Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '13

 
Kategori
Futbol
 

Futboldan anlamayan Futbolcular

Efsane Alex futbol söyleşisinde eski takım arkadaşı Diego Lugano'nun futboldan anlamadığını söylüyordu. Alex eski takım arkadaşının pozisyon bilgisi ve enerjisi ile iş yaptığını ancak temel futbol becerilerine sahip olmadığını anlatıyordu. Lugano herkesin tanıdığı bir futbolcu. Üstelik ülkesinin milli takımı ile başarılar yakalamış iyi bir futbolcu. Ve iyi kulüplerde oynuyor.

Lugano gibi futbolcuların sayısı çok fazla. Tribünlerde "kazma" "balta" tarzı sıfatlarla anılan bu futbolcular genellikle basit hatalar ile göze battıkları gibi basit beceri istemeyen topla hareketleride yapamazlar. Örneğin bol pas hatası yaparlar rakiplerine yardımcı olan işleri daha çok yaparlar ama takımlarına fayadalı olamazlar.

Bu futbolcular geride oynayabilirler. Lugano gibi. fizikleri iyidir yer tutarlar ve tek vuruşları gayet iyi yaparlar rakibe bu özellikleri ile üstünlük kurarlar. İleri çıkıp tek vuruş yaparak golde atarlar. Ama asla iki hareketi birarada yapamazlar. Havadan gelen bir topu göğsü ile yumuşatıp yere indirip ayağı ile kontrol edip bir takım arkadaşına vermek bu tarz oyuncuların yetenekleri içinde yoktur.

Ortasahada da oynarlar bu oyuncular. Yapabildikleri en iyi iş koşmaktır. Durmaksızın koşarlar. Her topa ayak uzatırlar her topa girerler ve rakibe topla oynama iznide vermezler. Bunların en iyi yaptıkları işlerden biride rakibin önüne geçip yere atlamaktır. Hakem çaresizdir bu harekete kesinlikle faul çalarlar.

Hucumda çok fazla yeralmaz bu tarz oyuncular. Alsalar bile başarılı olamazlar. Bu bölgede tek vuruş imkanı çok sık yakalanmaz. Bu nedenle hucumdaki oyuncular daha yaratıcıdır.

Futbolda yıllar içinde bir çok değişiklikler oldu. Değişmeyenlerde var tabii. Almanlar disiplinli sert fizik ve kondüsyonları iyi oyuncuları teknik becerileri olan oyuncularla takviye ederek oynayan takımlara sahipler. 2000 li yıllarada yaşadıkları gerilemeyi Mesut Özil ile aştılar. Sonradan Alaman olan yabancılardan yararlanarak takımlarının seviyesini yukarı çıkarmayı başardılar. Ancak her ne şekilde olursa olsun kolay yemeyerek ve kolay gol bulmayı başararak başarılı oluyorlar.

Latinler, bütün Güney Amerika ülkeleri başta Brezilya ve Arjantin futbolu en güzel oynayan ülkeler. Mekanik Alman futbolunun yanında izlenmesi çok zevkli maçları onların takımları oynuyor. Güney Amerika' da kötü oynayan ülke takımı yok gbi ama Lugano da bir Güney Amerika ülke vatandaşı.

Avrupa'da Güney Amerika esintileri taşıyan ülkelerin başında Hollanda sonra Danimarka ve İspanya gelir. İspanya son yakaladığı jenerasyonla dünyanın en büyüğü olmayı başardı. Onlar Avrupa da şampiyon olan İtalya, Almanya ve İngiltere gibi kötü zevksiz maçlar oynamıyorlar. İspanyollar eski dünya büyükleri Arjantin ve Brezilya gibi latinler ile Almanya, İtalya iyi karışımı takım oluşturdular ve bunu meyvelerini topluyor.

İspanyol milli takımlarıda kulüp takımları Barcelona ve Real Madrid de iyi futbol takımları. Bütçeleri de yüksek olduğu için bu iyi takımlarınıda koruyabiliyorlar. Bu takımların teknik kapasiteli oyuncuları çok fazla. Özellike Barcelona da Lugano tarzı futboldan anlamayan oyuncu yok. Real deki bir kaç tane olan oyuncuda eğitildi. Bunlar her maç çok pas yapabiliyorlar. Daha önemlisi çok gol atabiliyorlar. Böylece kazanmakta zorluk çekmiyorlar.

Futbolun anavatnı olmak ile övünen İngiltere'de işler karışık. Başarılı takımları olmasına rağmen, yüksek TV gelirlerine rağmen onlar başarılı değiller. İşi kolaydan bitirmek istedikleri için futbolu gol oyunu olarak düşündükleri için iyi oyuncular yetiştiremiyorlar. Onlar için varsa yoksa uzun, ceza alanı içine top atmak ve orada tek vuruş ile gol atmak var. İngiliz ligleri mücadele dolu maçlar ile dolu. Bütün oyuncular oyun boyunca koşuyor. Ama o kadar. Tek vuruş yapabilen oyuncularla dolu takımlar çoğunlukta İngiltere'de özelliklede geride oynayan oyuncuları uzun boylu tabii forvetleride öyle. Mücadele çok var ama buna futbol diyebilmek bazen oldukça zor.

Futbol takımının başarılı olması için oyuna geriden ve ayağa oynamasını bilen oyuncuların olması gerekir. Geriden dan dun topa vuran oyuncular takımlarına zarar veriyorlar. Bizim futbol tarihimizin en iyi liberolarından biri, milli takımda en çok oynayan F.Terim eski bir ortasaha oyuncusudur. Gökhan Keskin alt yapıdan geldiği A takımda 1,5 yıl ortasahada oynadıktan sonra geri dörtlüye çekilmiştir. Ortasahada oynayan futbolcuların geride çok daha faydalı olduklarını söyleyebiliriz. Topla oynamayı bildikleri için takımlarını ileriye daha iyi çıkardıkları rahatlıkla söylenebilir. Bugün GS de sol geride oynayan Riera'nında eski bir ortasaha adamı alarak gayet başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Yine bu anlamda Melo'nun neden Dany veya Semih'ten birinin yanında düşünülmediği de başka bir sorudur.

Basket takımları için oyunkurucusu kadar takım denir ya. Futbol takımının kalitesi de liberosunun kalitesini kadardır.

 

 

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..