Futbolu satanlar

Türkiye’de futbol hakkında yazı yazmak pek akıllıca bir iş değil.  Teknik direktörlerin geneli de Türkiye’de takım çalıştırmanın zor olduğunu söylerler. Çünkü Türkiye’de herkes futboldan anlar, oyunu da, sistemi de, tekniği de bilirler. Bu sebeple benim bu sayfaya karalayacağım fikirlerimin de birileri tarafında düşünülmüş, konuşulmuş veya değerlendirilmiş olma ihtimali oldukça yüksektir.

Futbolumuzun iyi durumda olmadığı söylemek için futboldan anlamaya gerek yok. Aslında Galatasaray’ın Avrupa’da ki başarıları ve arkasından Milli Takımın dünya 3.lüğü ile iyi bir yükseliş ivmesi yakalamıştık. Beklentiler Türkiye’nin futbolda söz sahibi olacağı ve Brezilya, İspanya gibi futbol devleriyle olmasa bile Portekiz, İtalya belki Almanya gibi takımlarla baş edebileceği yönündeydi. Bugün gelinen noktada bu beklentiler gerçekleşmediği gibi Hırvatistan gibi o gün için bizden daha alt seviyede gördüğümüz takımlara karşı bile varlık gösteremez hatta grup maçlarında Avusturya, Belçika gibi sıradan takımlara karşı zorlandığımız gerçeği ile karşılaşmış bulunuyoruz. Bence gol bile yemememiz gereken, Azerbaycan’a yenilmemiz de cabası.

Futbolumuzun bu duruma gelmesinin ana nedeni yabancı hastalığıdır. Gerek Galatasaray’ın başarılarında gerekse de Milli Takım’ın başarılarında Türk hocaların ve Türk futbolcuların imzası olmasına rağmen, kulüp takımlarının başına daha çok yabancı hoca getirdik ve takımlarda oynayan yabancı futbolcu sayısını arttırdık. Kulüp başkanları, önlerinde Türk futbol adamlarının başarıları olmasına rağmen, yüz yılı aşkın bir süredir kronik bir Türk hastalığı olan kendi ırkına güvenmeyip yabancıların gelip bizi kalkındıracağı düşüncesi ile Avrupa’da başarılı olabilmek için takımlarında daha fazla yabancı futbolcu oynatabilmek için kamuoyuna baskılar yaptılar. Bu baskı sonucunda takımlarda oynayan yabancı sayısı 8 e kadar çıktı. Bu hakkı sonuna kadar kullanmak isteyen bütün takımlar da Türkiye’yi kalitesiz yabancı futbolcular çöplüğüne çevirdiler. Üstelik bunu yaparken ülkedeki birçok sektörden daha fazla paranın döndüğü futbol sektörünün ürettiği paraları pervasızca yurtdışına yatırdılar. Beş para etmez yabancı futbolculara dünyanın parasını verip satın alırlarken aslında Türk Futbolunu sattılar.

Çok büyük paraların döndüğü bu sektörü yönetenler maalesef sektör daha da büyüdükçe paraları çöpe atmayı tercih ettiler. Tahminen iki buçuk milyon Türk’ün yaşadığı Almanya’da seksen milyonluk Türkiye’den daha fazla üst düzey futbolcu yetişmesi sizce de düşündürücü değil midir? (İsimlerini saymaya gerek yok sadece Real Madrid de 3 tane Almanya’da yetişen Türk oyuncu var.)

Suçu sadece futbolu sevmek olan insanların ceplerinden topladığınız paraları, Türk futboluna zerre kadar fayda sağlamayan Guiza’lara, Tigana’lara, Guti’lere ve daha onlarcasını sayabileceğimiz gereksiz insanlara harcayıp futbol oynamak için hayaller kurup her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olan yetenekli Türk gençlerine üç kuruş yatırım yapmazsan, Hiddink’in ülkeni Avrupa şampiyonasına götürmesi için dualar eder ama bunların Avrupa şampiyonasına gitmek için doğru yöntemler olmadığını anlayıp nerede hata yapıyoruz diye kara kara düşünmeye başlarsın.

Alpteoman TUNÇBİLEK

İstanbul 15-11-2011