Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '11

 
Kategori
Spor
 

Futbolumsu

Futbolumsu
 

Avrupa’da futbol oynanıyor bizde ise “futbolumsu”. Aslında dışarıdan bakıldığında futbolumumuz aslına bayağı benziyor ama içine girdiğiniz zaman peşinden koştuğumuz şeyin ucuz bir taklitten öteye gitmediği kolayca anlaşılıyor.

Futbol oynanan ülkelerde futbol denince akla takımlar, takımların uluslar arası başarıları, futbolcular, futbolcuların formları, teknik direktör performansları gibi futbola dair unsurlar geliyor ve normal olarak gündem bu çerçevede oluşuyor.

Bizim gibi futbolumsu ülkelerinde ise futbol denince akla bitmeyen düşmanlıklar, maç satma, taraf tutma, hatır şikesi, kavga, hakaret geliyor ve bu ortamda ancak bu dört bir yanımızı sarmış hastalıklardan kafamızı kaldırabildiğimiz sınırlı anlarda sıra gerçek futbola geliyor.

Oralarda derbiler takımların tüm güçlerini yeşil sahada paylaştıkları doksan dakikalar şeklinde geçiyor bizde ise bir hafta öncesinden başlayıp en az bir hafta sonrasına kadar süren spekülasyonlar, sokakta, statta hatta sahadakı kavgalar, kısaca tam bır keşmekeş içinde.

Daha rakip takımın maç oynanacak stada gelmesine izin vermeyen taraftar grubu ile uzansa sahadaki futbolcuya değecek durumda olan ve bütün doksan dakikayı en ufak bir olay çıkarmadan tamamlayan taraftar grubu arasındakı farkı düşününce içinde bulunduğumuz durumun vahameti çok daha net anlaşılıyor.

Bursa’da yaşananları oradan alıp, yönetici skandallarına veya daha da ileri gidip yüz yılı aşkın bir tarihe sahip takımlarımızın Avrupa’da esamesi okunmayan ekipler olmasına kadar götürmek mümkün çünkü tüm bunlar aynı zincirin halkaları ama bu eski, pasli, kokuşmuş zincirin kötü durumundan daha acı olan onun tekrar kullanılmasını sağlayacak hiç bir adımın atılmaması ve bu uğurda en ufak bir umut ışığının görünmemesi.

Bu ülkede kriket diye bir spor yok. Kimse beyzbol oynamadığı gibi bu oyunu takip de etmiyor. Amerikan futbolunun meraklısı ise milyonda bir çıkar. Bizim varımız yoğumuz futbol. Hatta basketbol ve voleybolu da futbol kulüpleri üzerinden seviyoruz. Fakat gelin görün ki spor olarak sadece onunla yatıp kalktığımız futbola gerçek anlamda en ufak bir değer vermiyoruz. Bu, bindiği dalı kesmekten başka bir şey değil.

Sorsan, takımımı “ölesiye” seviyorum diyen taraftar aslında sadece takımına değil futbola “öylesine” zarar veriyor ki, böyle giderse yakında yeni nesiller bizim takımlarımızı değil gerçekten futbol oynanan ülkelerdeki takımları destekleyecek. Zaten bugün de hepimiz La Liga’yı, Serie A’yı veya Premier Lig’i yakından takip edip, hatta oralarda kendimize takımlar bulup, El Clasico’yu bır Fenerbahçe-Galatasaray derbisi kadar ilgiyle izlemiyor muyuz?

Sözün özü, evet saha ölçülerimiz, oyuncu sayılarımız, topumuzun ağırlığı ve oyun sürelerimiz aynı ama bunların yanında futbola o denli gereksiz ve bu oyunda yeri olmayan şey katıyoruz ki sonuçta ortaya futbol değil futbolumsu çıkıyor.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..