Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '13

 
Kategori
Futbol
 

Futbolumuz şiddet

Yıllar önce adını şimdi hatırlayamadığım bir yazarın ülkemizdeki gerginlik ve şiddetin bitmeyeceğine dair bir yorumu çok dikkatimi çekmişti.Yorum aynen şöyleydi'' Bizim ülkemizde gerginlikler kutuplaşmalar kavgalar asla bitmez. 70' lerde sağ sol , 90'larda PKK,2000 den sonra da dindar ve dindar olmayan... Merak etmeyin bunların hepsi çözülecek ama illaki yeni bir kavga yeni bir kutuplaşma gene olacak ve devam edeck. Hiç bir sorun kalmasa dahi Fenerbahçeli- Galatasarlı kavgaları başlayacak'' demişti. Gerçekten aradan geçen onca yıla rağmen bunu önceden kestirebilmişti yazar. Şimdilerde gerçektende ciddi bir Fenerbahçe- Galatasaray gerginliği, kavgaları almış başını gidiyor.

Bugün belkide ülke tarihinin en büyük terör saldırısı olan Hatay Reyhanlı saldırıları malum yasakla gündem dışı kaldı. Hoş medyamız da çok da meraklı değil hani bu konuyu konuşmaya. Konumuz belli. Fenerbahçeli taraftarların ırkçılık yaptığı iddia edilen görüntüler ve Galatasaray taraftarınca öldürülen bir gencimiz. Kutuplaşmanın ana merkez elbette ki bu iki konu değil ama bu günlerde kutuplaşma bu iki olay üzerinden derinleştirilmeye çalışılıyor. Fenerbahçeliler Galatasaraylılar ''Katil'' , Galasaraylılarda ülkemizin adını Avrupa basınına Irkçı damgası vuracak kadar ileri giden ''Irkçı'' yakıştırması yapmakta maalesef. Hatta futbol yöneticilerimizin de pek sağduyulu oldukları söylenemez. Buna birde futbolcular katılınca içinden çıkılamaz bir kavga, kutuplaşma ortaya çıkmaktadır.

Bugün taraftarlık dediğimiz şey takımından hiçbir maddi menfaat beklemeden, kendisi maddi katkı sağlayan ve takımı ile duygusal anlamda bağ kuran, sevincine ve hüznüne ortak olan bir olgudur aslıda. Ama son günlerde görüyoruz ki taraftarlık aynı zamanda uğruna adam öldürülecek, ırkçılığa kadar varabilecek davranışların olduğu kavramları da içine almakta. elbette ki bir kaç kişinin yaptığı şeyi bütün bir camialara yüklemek anlamsız ve mantıksızdır. Ama bu fanatizm ve deyim yerinde ise holiganlık yanlış yaptığımız şeyleri bile görmemizi engel hale gelmiştir. 

Bu tarz davranışların temel nedeni elbetteki göreceli ve ayrıntılı incelenmesi gereken bir konudur. Ama bana göre ülkemiz kültüründe yer alan çekememezlik bunun temel nedeni. Galatasarayın 1996 -2000 yılları arası üst üste şampiyonlukları ve sonrasında gelen UEFA kupas ile birlikte o yıllarda dahi ezeli rakibine ligimizde galibiyet adına üstünlük sağlayamayan bir Galasaray takımı ve bununla övünen bir Fenerbahçe. 2000 yılından sonra inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Galatasaray, kurumsallaşma ve maddi olanaklar bakımından oldukça güçlenen bir Fenerbahçe ve nihayetinde bir 3 Temmuz süreci. Olayın içinde yer almamasına rağmen Galasarayın taraftarları ve yöneticilerince Fenerbahçeye anlamsız saldırıları. Tabi fenerbahçeli yöneticlerde bu süreçte yanlış işler yaptılar.Şike sürecine şimdi girmek istemiyorum ama onunla ilgili de ciddi tespitlerim var .2007 de Ali Sami Yene şampiyon gidip tarihe sulu derbi olarak geçen ve 2-1 Fenerbahçenin kazandığı bir derbi. Sonrasında 2012 de son maçta kendi sahasında Şampiyonluğu ezeli rakibine kaptıran ve bunun sonucu stadında istenmeyen olayların çıktığı bir Fenerbahçe. 2013 de şampiyon geldiği Kadıköyde rakibine üstünlük sağlayamayan ancak maç sonucunda bir tarafın maçı kazandığı ve şampiyonlar ligine gitme hakkı elde ettiği için haklı sevinci, diğer tarafta  zaten şampiyon olarak geldiği sahada yenilgiden sonra anlamsız bir şekilde saha ortasında sevinen bir Galatasaray.Saha içindeki olaylara girmeyeceğim. Örnek olaylar saymakla bitmez. iki taraf da bu konuda maalesef biribirinden pek masum değil. Herkes kendine göre çok temiz diğeri çok kirli. Kavramlar göreceli.Oysa ki ne çok isterdik maç sonunda Fenerbahçenin yendiği için galibiyetini kutlayan bir Galatasaray ve Galasarayın şampiyonluğunu kutlayan bir Fenerbahçe. Belki de Aykut KOCAMAN'nın dediği gibi gerçekten ortam müsait değildi. Ama artık bir yerlerden bir başlayış yapmanın zamanı geldi. 

Sonuç olarak fanatikliğe varan çekememe, takdir edilmeme ve yakaladığı başarıyı taşıyamama gibi skıntılarımızın olduğu bir gerçek.Kültürümüze, yaşam tarzımıza  ve ön yargılarımıza bir göz atmamız hepimizin hayrına olacaktır. Fenerbahçenin ve Galasarayın karşılıklı başarılara başarısını takdir etmesi ve Galasarayın da Şampiyon gibi davranması gerekmektedir. Mazideki olaylara girip oralardan örnekler getirmek kimsenin faydasına olmayacaktır. 

 
Toplam blog
: 2
: 39
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Yönetim ve Organizasyon Yüksek Lisans Mezunu ..