Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '10

 
Kategori
Futbol
 

Futbolumuzda neler oluyor? 3 büyükler neden aşağıda?

Futbolumuzda neler oluyor? 3 büyükler neden aşağıda?
 

50 yıllık Süper lig tarihinin istisnalar dışındaki bazı yılları haricinde, daima ilk 3 içindeki sıralamada yer alan İstanbul’un 3 büyükleri ligin ilk yarısının bitmesine 5 hafta kala ilk 4 içindeki sıralamaya giremeyince

‘’ne oluyor’’? Soruları yüksek sesle sorulmaya başlandı.

Şimdi neden böyle olduğu anlaşılmaya çalışılıyor.

Semtimizde amatör maçların oynandığı, içinde Maltepe ilçesinin amatör takımlarının tesisleri olan suni çim kaplı güzel bir saha var. Hafta arası her vesile ile yolumu mümkün olduğu kadar bu sahaya çevirir, orada idman yapan takımların çalışmasını izlerim. Bizim 70 li yıllardaki idmanlarımızla kıyaslarım. Arada kıyaslanamayacak kadar da büyük farklar görürüm.

Biz önce ısınma hareketleri yapar, sonra saha etrafında tur, sonra da çift kaleyle bitirirdik. Görüyorum ki şimdi, amatör takım hocalarının bile uyguladıkları idman programları, süper lig takımlarından farklı değill. Öyle bilinçli, öyle değişik ve öyle yorucu.

Daha dün yaşları 18 in üstünde olmayan bir takım çalışması vardı. Çalışmaları ilginç geldi, bırakamadım seyrettim. Kalenin birini sanrataya getirip, sahayı küçültmüşler, dar alanda çalışıyorlardı. Çift kale oynanıyordu ama hoca, devamlı 1-2-3... diye sayıyordu. Çift kalede paslaşma idmanıydı. 8-9 pas yapabiliyorlar, hoca onları daha fazlasına zorluyor, topu kaptıranlarda da arada şınav çekme cezası veriyordu. İş buraya kadar gelmiş.

‘’Yani şimdi 3 büyüklerin başarısızlığının sebebi idman zayıflığı mı?

Sanmıyorum. Günde 2 hafta idman yapıyorlar, kimi zaman bireye göre, sakatlıklarına göre çimde, kumda, havuzda her yerde çalışıyorlar. Her türlü idmanı yapabilecek tesislere sahipler. Belki eksikleri yok, olsa olsa rakiplerini iyi analiz etmeyen hocaları!. O kadar.

Türkiye’deki genç kuşak hocalar, idman ve taktik olarak büyük takımlarla olan farkı kapattılar, hatta onların ikide bir değişen hocalarına karşı öne bile geçtiler. Rakiplerini iyi analiz ediyorlar, futbolcu kalite farkını yok ediyor, onların karşısına güçlü, kuvvetli, süratli adamlarına her zamankinden daha fazla görev yüklüyorlar.

Hikmet Karaman’ın görev aldıktan sonra Manisaspor’un Trabzonspor’u da, Beşiktaş’ı da, Galatasaray’ı da deplasmanda yenmesi tesadüf değildir. Onları 3 hafta önceden izlemeye alırım diyor. Keza Bülent Uygun’un Sivasspor’la 2 defa şampiyonluğun kıyısından dönmesi, Ertuğrul Sağlam’ın Bursaspor’u şampiyon yapması, Abdullah Avcı’nın seyircisi dahi olmayan B.Belediye takımını ilk dörde sokması da. Yücel İdiz'i tanır mısınız siz?. Geçen yıl Bank Asya'da uzak ara şampiyon yaptığı Karabük'ü, Süper ligde hala 3 büyüklerin üstünde.

Bunlar tesadüf değildir ve ama onları da aynı şekilde bir yenen vardır.

Ziraat Türkiye kupasında aynı Manisa, kime yenildi sahasında?. 2.ligden Konya Şekerspor’a.

Beşiktaş’ı yenen Bank Asya takımı Gaziantep Belediye.. Bursaspor sahasında yine bir 2.lig ekibi Kırıkhanspor’a takılabiliyor. Antalyaspor Karşıyaka'ya eleniyor. Kayseri guruplara giremiyor. Biraz diğer futbolculara da şans vereyim deyip de kadroyu zayıflattınız mı, bu kez diğerleri affetmiyor!.. Çünkü artık futbol çözüldü. Aynı idamanları yapıyorlar. Seyredin. Top kale önünden gitsin diye topu sallaparti ileri vuran yok. Ayağa oynadığı zaman futbol, farklar kapanıyor. Bunu amatör takımların hocaları bile anlamış ki, çocuklar bile pas antremanı yaparken sayıyorlar.. 7-8-9. Olmadı haydi şınav cezasına.

Diğer taraftan aynı Sağlam'ın Bursaspor'u Şampiyonlar ligini 0 puanla tamamlamak üzere!. Başarının sınırı yok. Çalışmanın da. Bütün bunlar bile Avrupa futboluna yetişemediğimizi gösteriyor.

Galatasaray’ın, Manisaspor karşısındaki çaresizliğinin sebebi oyun içindeki disiplinsizliğidir. Hocanın sevilen bir eski oyuncu olması bir şey değiştirmiyor. Giden de, gelen de analiz yapmıyor. Rakibimiz daha birkaç hafta önce Beşiktaş’ı sahasında nasıl yendi, Trabzonspor neden sadece bu takımdan yenilgi aldı diye kafa yorsa, en azından yenilmeyecek.

Fenerbahçe’nin hocası geçen yıl Gaziantepspor’a 1-0 öndeyken, son 5 dakikada 2 gol yiyerek nasıl yenilmiştik diye maçtan önceleri düşünse, maçtan sonra ‘’çözüm üretemedik’’ özeleştirisinde bulunmak zorunda kalmayacaktı. Oysa çözümü üretecek tek kişi de o idi.

Gaziantepspor, 1. golünden önce tam 12 pas yapmış. Fenerbahçe tüm imkanlarına rağmen, 3 pası doğru dürüst yapamıyor, Eksiklikler sayılarla kabak gibi ortaya çıkıyor. Amatör takımın hocası pasları boşuna saymıyor..

Türkiye’de artık bir futbol devriminin yaşandığı doğrudur. Genç kuşak Türk hocalar futbolu çözdü. Kuru gürültüye, futbolcu ismine, rakibin mazisine falan aldırdıkları yok. Bugünkü görüntü asla tesadüf değildir

İstanbul’un mazisi büyük takımlarının aynı düşünce devrimini yapmadığı, hala rüyadan uyanmadıkları takdirde, muhteşem havalanı ve stadyum showları ile getirdikleri oyuncuları da, hocaları da bu gün olduğu gibi bir işe yaramayacak, bu tablonun devamı sürecektir.

Rüzgar tersine dönmüştür.

Yeni Türk hocalarının düşünce devrimini alkışlarken, 3 büyüklerin puan cetvelindeki durumuna sevinmek, ‘’beter olsunlar’’ dileğinde bulunmak, onların varlığını inkar etmek demektir. Onlar olmazsa ülkede futbol biter.

Futbolumuzun köklü çınarlarını yönetenlerin, neler olup bittiğini çok iyi analiz etmelerini ve değişme sırasının artık kendilerinde olduklarını anlamaları vakti gelmiş, geçmektedir.

Zira, bu işin çok para harcamakla, kulüpleri ticarethane havasına sokmakla, birbirleriyle anlamsız rekabetlere girmekle onlardan başka, görmeyen, anlamayan kalmadı.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..