Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '13

 
Kategori
Değerleme
 

Futurizm ne ola ki?

Futurizm ne ola ki?
 

Tam yazı yazacağım katagori seçerken futurizm kelimesi gördüm aşağı yukarı bildiğim kelimeyi seçip bu konu hakkında yazmaya karar verdim.

20. yüzyılın başlarında İtalya'da ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. İtalya'da ortaya çıkan bu akım, daha sonra tüm Avrupa'ya yayılmıştır. Fütürizm, modern yaşantının verdiği heyecanlardan doğan bir edebiyat akımıdır, yenileşmenin tüm olanaklarına açılan bir yönelmedir. Sanatta sürekliliği, değişkenliği, hareketliliği savunan bir akım olarak da bilinir.

Bu akımın öncüsü İtalyan şair, romancı, oyun yazarı ve yayın yönetmeni Filippo Tommaso Marinetti'dir. Marinetti'nin 1909 da Paris'te "Le Figaro" gazetesinde yayımladığı "manifesto futurisita" (Fütürizm Bildirisi), fütürizmin bildirişidir. Bildiride, "Bizler müzeleri, kütüphaneleri yerle bir edip ahlakçılık gibi bütün yararcı korkaklıklarla savaşacağız.' ifadeleri yer almaktadır. Bu, geçmişin bütünüyle reddi anlamına gelmektedir. Aynı bildiride. "Biz dünyadaki gerçekten sağlıklı tek şeyi, yani savaşa ve ölüme götüren güzel düşünceleri yüceltiyoruz." sözleri, siyasal alanda o dönemde gelişen faşizmden yana bir tavrın da açık göstergesi olmuştur. Süratin (hızın) üstünlüğünü iddia ve ilan eden Marinetti, bir yarış arabasının, Yunan heykelinden daha güzel olduğunu belirtmiştir.

Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere beni zerre kadar sarmayan sarmalamayan bir düşünce tarzı. Nostaljiyi de pek onayladığım söylenemez ama faşistte olsa adamın gelecekle ilgili bir akım yaratmış olmasına bir kaç şey söylemeden geçemiyeceğim.

Bir modern hayat illa bir heyecan yaratıyor ancak gelecek korkusu günümüzde daha vahim sonuçlar içermekte. Misal ben kaç gündür gelecek heyecanım, babamın kesinlikle olmaz demesiyle son buldu. Beki 100 yaşıma bile gelsem hala bana ne yapacağımı söyleyeceği için elimden onu kırmadan, kendi bildiğimi okumaktan başkası gelmiyor.

Gelecekten o kadar korkar hale gelen insanoğlunun ayağını her türlü gelişmeye karşı sürümesine anlam veremiyorum bir kere. Korkunun ecele faydası yok.

Kesinlikle kabul etmemiz gereken bir kaç şey var mesela küresel ısınmanın önüne geçemeyeceğimiz kadar geç kaldık hala aynı hataları yaparak insanların olduğu kadar bütün canlıların hayatını tehlikeye atıyoruz.

Mutsuzluğumuzun nedenini topluma ya da teknolojiye bağlayarak kurtulamayız yeterince insani değerler için emek harcamıyoruz. Kişisel düşüncem erkekler özellikle kadınları çabucak tüketme peşindeler. Ellerine mutsuzluğun küpü geçer inşallah...

Gençler ve çocuklar için düşünülmüş bir gelecek planlanmıyor genellikle bu günü kurtarma derdi bütün dünyayı germiş durumda.

Bu yazıyı şöyle bitirmek istiyorum çalışmayın bir gün ve düşünün sizi en çok ne mutlu ediyor ve neden mutlu değilsiniz?

 

 
Toplam blog
: 54
: 533
Kayıt tarihi
: 18.02.12
 
 

Tasarımcıyım grafik çalışırım. ..