Fütürizm Okulu 3. Ders Unilever Başkan Yardımcısı Cem Tarık Yüksel'den

Fütürizm Okulu 3. Ders Unilever Başkan Yardımcısı Cem Tarık Yüksel'den, 17 Ekim 2009 Cumartesi 10:00-13:00 arası yine BahçeşehirÜniversitesi, Beşiktaş Kampüsü'nde. Konu: Beklenen Gelecek için Tahmin ve Trend Analizi. Cem Bey dersine şöyle başlayacak; ''İ.Ö. 5 yy.da bir Anadolu filozofu Heraklitos “ Hep devinir, hiç durmaz, hep akar” derken, çok kullanarak içini bir miktar boşalttığımız “Değişim” kavramının zaman ve yer sınırı tanımazlığını ifade ediyordu''.... Ve devam edecek; ''Futurizm Okulu’nun “ Beklenen Gelecek” başlıklı oturumunda , bu geleceğe bizi götüren trendleri, beklentileri, senaryoları ve bazen hayallediklerimizi konuşarak , “ Nasıl bir Gelecek? “ sorusuna cevap aramaya devam edeceğiz''. Kaçırmayın... Okula dair tüm detaylar> http://www.m-gen.biz/duyuru001.asp / Kayıt ve bilgi için: BÜSEM / 0212 381 59 34–35–36 / busem@bahcesehir.edu.tr / info@futurizm.org

Cem Tarık Yüksel'in dersinin introsu;

Gelecekten ve geleceği şekillendirmekten bahsetmek, aslında değişimden ve değişimi şekillendirmekten bahsetmek.

İ.Ö. 5 yy.da bir Anadolu filozofu Heraklitos “ Hep devinir, hiç durmaz, hep akar” derken, çok kullanarak içini bir miktar boşalttığımız “Değişim” kavramının zaman ve yer sınırı tanımazlığını ifade ediyordu.

Geleceği şekillendiren değişimin ivmesi hızla artıyor. Mezopotamya’dan Anadolu içlerine yazının gelmesi 2000 sene sürerken, bugün bilimsel gelişimin hızı, birkaç ay önceki bilgiyi kullanılamaz kılıyor..

İş yaşamından teknolojiye, toplumsal hayattan bilime, tarımdan sanayiye her alanda hızlanan bir değişim yaşanıyor. 50 yıl önce ancak ‘hayal edilen’ bir ev bilgisayarından, bugünün yüksek kapasiteli giyilebilir bilgisayarlar çalışmalarına geldik.

Evrenin bilinmezlerini çözmek için çarpıştırıcılarda büyük çaplı deneyler yaparken, insanın varlığının nedenlerini bırakıp, bu varlığın yanılsama olup olmadığını tartıştığımız farklı bakış açılarına yol alıyoruz. Algıladığımız dünyayı matematiksel modellerle sanal olarak oluşturabilir miyiz diye tartışıyoruz.

İlişkilerimizin niteliği sanal ağlar sayesinde farklılaşıyor. Bir çok sanal kişiliğe sahip olabilme imkanımız, gerçek kişiliklerimiz üzerinde de etkiye sahip oluyor. Bu ağlar mikro-grupların güçlenmesini getirirken; on-line olma halinden her an kopabilme özgürlüğü, bu yapıları farklı bir kırılganlığa taşımakta..

Değişim sadece teknoloji ve bilim ile sınırlı değil. İş dünyasında birkaç saniye içinde milyarlarca dolarlık fonlar yer değiştirebiliyor, ya da en yakın rakibinizi, yeni bir birleşme ve ciddi bir güçle, yarın karşınızda bulabiliyorsunuz. Büyük finansal oyuncular çok kısa sürelerde her şeylerini kaybedebiliyor. Büyük marka değerleri birkaç gün içinde milyarlarca dolarlık kayba uğrayabiliyor.. Çalışma stilleri ve liderlik anlayışı değişmek durumunda kalıyor.

Toplumsal değişim, ekonomik, politik, demografik alanlarda baş edilemez hızla ilerliyor. Adı bilinmeyen şehirler, yarının megapolleri olurken; çift haneli rakamlar ile büyüyen yeni ekonomiler, eski dünyanın ekonomik imparatorluklarının karşısına dikiliyorlar. 1 milyarı aşkın yeni bir tüketici kitlesinin 10 sene içinde dünya iktisadının oyun alanına gireceği beklenirken, bu profilin ürün ve hizmet portföylerini değiştireceği öngörülüyor.

Gelir dengesizliği, 10 sene içinde aramıza katılacak 750 milyon ek nüfus ile şiddeti beraberinde getirerek artarken; yeni tüketicilerle kaynakların ve emtianın kıtlığı ve fiyat artışları söz konusu oluyor. Çevresel sorunlar, kritik gündem maddeleri oluyor.

Futurizm Okulu’nun “ Beklenen Gelecek” başlıklı oturumunda, bu geleceğe bizi götüren trendleri, beklentileri, senaryoları ve bazen hayallediklerimizi konuşarak, “ Nasıl bir Gelecek? “ sorusuna cevap aramaya devam edeceğiz.