Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

Füze kalkanı karara bağlanıyor…

Füze kalkanı karara bağlanıyor…
 

Ülke içindeki tasarruflar büyük ölçüde iktidarın istediği biçimde olur. Bu en normal ve doğru olanıdır. Şu unutulmamalıdır ki iktidarların ömrü iki seçim arası kadardır. Bir dahaki seçimde seçileceklerinin garantisi yoktur. Konulara bu pencereden bakarlarsa, aklın ve vicdanın egemen olacağı aşikârdır. Ülkenin geleceğine damga vuracak, yıllarca sıkıntı yaratabilecek, geri dönülmesi imkânsıza yakın kararları muhalefet ile birlikte almak gereklidir. Hele ülke genelinde oyların çoğunluğuna sahip değilseniz, mutlaka ama mutlaka muhalefetle birlikte hareket edilmelidir. Bir dahaki seçimlerde seçilenemediği takdirde ülkeyi bir yığın sıkıntılı anlaşmaların altına sokup gitmek doğru bir şey olmasa gerekir.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak için Portekiz'e hareket etti. Malum ana tema füze kalkanı konusu. Haklı olarak gazeteciler bu konudaki fikirleri en yetkili ağızdan duymak istiyor ve soruyor. ''Türkiye taleplerine olumlu bir yanıt almazsa ne olacak?” Soru son derece yalın ve net ama cevap sanırım yüz kişiden doksan dokuzunun net bir şekilde anlayacağı cinsten değil.

“''Zirvede birçok önemli konular var, bunlardan birisi de füze savunma sistemi. Türkiye bu konularda başından beri hep ilkesel hareket etmiştir ve ilkeler çerçevesinde devam etmektedir ve savunmanın bir bütünlüğü söz konusudur. NATO'da bir savunma örgütüdür, herhangi bir tehdit, herhangi bir taciz etme örgütü değildir. Ve bütün savunulacak ülkelerin, bütün NATO'nun müttefikleri ve NATO'nun bütün üyeleri olması gerekmektedir, Türkiye, bu ilkesel bazda kararlarını alırken önce ulusal menfaatlerimiz, sonra da ittifak dayanışması çerçevesinde bütün bu kararları almaktadır. Bu konuyla ilgili biz Türkiye içerisinde değerlendirmelerimizi geniş bir şekilde yaptık ve bu konunun nasıl ilerlemesi gerektiği konusunda kesin net kararlarımızı NATO'nun ve müttefik ülkelerin yetkilileriyle bu süreçte paylaştık. Diplomatlarımız, askerlerimiz, bütün teknik uzmanlarımız... Bu süreci sayın Başbakanımız, sayın bakanlarımız, Savunma Bakanımız, Dışişleri Bakanımız daha önceki toplantılarında bütün bu konuları nasıl düşündüğümüzü müttefiklerimize yansıttık. Ben de biraz önce söylediğim gibi yazılı bir şekilde bu konuyla ilgili kanaatlerimizi gönderdik. Doğrusu beklentimiz bunların hepsinin kabul göreceği çerçevesi içerisindedir ve bu yönde de doğrusu gelişmeler söz konusudur.''

İşte size Sayın Gülün verdiği cevap. Yüz kişiye sorun, hepsi farklı anlamlar çıkarmıştır. Merak ettiğim halka oy almaya giderken halkın anlayacağı biçimde konuşmak için kendilerini zorlayanlar neden oy almak söz konusu olmadığında konuları dolaştırıp anlaşılmaz hale getirirler ki? Eğer siyaset, politika veya politikacılığı bu sanıyorlarsa kusura bakmasınlar, yanlış yapıyorlar. Eğer bir insan sorulan net bir soruya kısa öz, ve net bir yanıt veremiyorsa o yanıtın gerçekliğinden şüphelenme hakkımız doğar.

Evet, ABD füze kalkanlarını ülkemize koymak istiyor. İtirazı önlemek içinde konuya NATO gömleği giydiriyor. Acaba bizim için ne kadar gerekli bir şeydir füze kalkanı? Öncelikle şu kesindir ki NATO nun sadece savunma örgütü olduğunu düşünmek biraz saflık olacak gibi görünüyor. Örneğin, ABDnin Irak’ı işgalinde incirlikteki üssü kullandığı malum. Nasıl bir savunma örgütü?

Biz yinme NATOnun savunma örgütü olduğunu düşünelim. Bu kalkan kime karşı konuluyor. Rusya ve İslam ülkelerine karşı. Çünkü bölgede başka NATO karşıtı ülke yok. İslam ülkeleri bizim dindaşlarımız. Onlardan bir tehdit mi var? Hayır… Rusya son dönemde en iyi dostlarımızdan, ticaretimizin büyük bölümünü onlarla yapıyoruz. Oradan bir tehdit mi var? Hayır… O zaman biri, mesela son derece halk ağzı ile konuştuğu iddia edilen başbakanımız çıkıp herkesin anlayacağı bir dille hangi menfaatimiz için ülkemize dindaşlarımızı, komşularımızı tehdit edecek bir üs kurduruyoruz? Sanırım bu konuyu halkın ayrıntıları ile bilmek hakkıdır.

Bu durumda bizim en azından şu soruyu sormaya hakkımız var diye düşünüyorum. Türkiye'nin kimseye saldırmak niyeti ve nüve silahı yok, eski sosyalist devletlerinin şimdiki durumu belli. Eee, o zaman neyin nesi, neyin karşılığı bu füze kalkanı? Yoksa AKP nin AB nezdinde desteklenmesi için verilen bir taviz mi, veya AB hayalinin halka karşı dik tutulabilmesine yardımcı olacak bir argüman mı?

İzamir, 2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..