Füze kalkanı

Füze kalkanı deyince aklıma geldi. Hazır sizler de buradayken sorayım dedim.

*Füze kalkanının yatanı mı daha makbuldür, kalkanı mı?

*O da erken boşalma sorunu yaşar mı?

*Gözleri nasıldır? Boşalacağı yeri iyi seçebiliyor mudur? Yoksa el yordamıyla mı bulacaktır yolunu?

*Kalkmadığı ya da kalkamadığı durumlarda viagra alternatif bir çözüm olabilir mi? Olacaksa kaç kutu almalıdır ki; durumu kotarabilsin?

*Viagra Amerikan menşeli midir, Çin uyruklu mu yoksa Yahudi kökenli mi?

*Füzenin ortalama ömrü ne kadardır? Yaş ilerleyip de kemale erdiğinde, bizler de görülen romatizma, mafsal ağrıları, siyatik, lumbago gibi sorunlar onda da baş gösterecek midir?

*Gösterirse, Fizik tedaviye mi, iç hastalıklarına mı, Nöroşirurjiye mi gidecektir?

*Sosyal güvencesi var mıdır? Olmadığı durumlarda yeşil kart verilecek midir?

*Yeşil kart için New York'ta beş minareye mi, Nato' ya mı, Şato' ya mı başvurulacaktır?

*Ateş olsa ne kadar yer yakacaktır? İsrail, bozulan Türkiye ilişkilerini düzene koymak için yangın söndürme uçakları gönderecek midir?

*Kalkanımız için de sigara yasağı geçerli midir? Yoksa açık alan mevzuatı mı uygulanacaktır?

*Türkiye sınırları içinde olduğuna göre, başı türbanlı mı, çarşaflı mı, burkalı mı olacaktır? Çene altından mı, üstünden mi, süksününden mi sıkılacaktır? Hangisi olursa er kişilerimiz kendini güvende sayacaktır?

*Soğuk ve sıcaktan nasıl korunacaktır? Öcalan bu konuda nasıl bir yol haritası önerecektir?

*Gündelik ihtiyaçları nasıl karşılanacaktır? O da, bulgur, pirinç, kömür, makarna gibi yardımlardan faydalandırılacak mıdır?

*Tek eşli mi yoksa çok eşli mi yaşayacaktır? Nikahını kim kıyacaktır? İmam mı, piskopos mu?

*Vakti gelip hakkın rahmetine kavuştuğunda duasını kim edecek, cenazesini kim kaldıracak, kim defnedecektir? Hangi kutsal topraklara, kim yatıracaktır?

*Mirası kim ya da kimlere kalacaktır? Eşler arasında adil paylaşım sağlanabilecek midir?

Tüm bu soruları“beyninizin sağ ya da sol lobu fark etmez” düşürdükten sonra, sizin de duyduğunuz üzere çalan gonk sesinin de verdiği hüzünle siz değerli halkımdan ayrılmak zorundayım. Dilinizden dua, cebinizden lira eksik olamasın efem! Kalkan ya da kalkmayan füzelerinizle hoşça, dostça, huşuyla kalın. Kalın ama ne olur kalın giyinin. Önümüz kış. Kar, fırtına, boran, kar. Bu yollar bize dar. Sar başa bir daha sar.