Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '11

 
Kategori
Sinema
 

Füze pazarlığına odaklanan X-MEN…

Füze pazarlığına odaklanan X-MEN…
 

İkinci Dünya Savaşı’nın Nazi kamplarından, soğuk savaşın kıyasıya hüküm sürdüğü 60’lı yıllara uzanan bir süreç… Savaşın ve atom bombasının izlerini atamayan dünyada dinmeyen bir gerilim… Liderlerin üstünlük çekişmesinde, ABD ve Sovyetler Birliği başta olmak üzere tüm dünyanın gözünü diktiği ülkeler, Türkiye ve Küba! 

Bryan Singer’ın hikâyesinden uyarlanan Matthew Vaughn imzalı X-MEN: BİRİNCİ SINIF, nükleer felaketin eşiğinden dönülen yılların perde arkasını ve gizli pazarlıkları işleyen bir yapım olarak karşımıza çıkmakta. ‘X-Men’ serisinin ilk üç filminin ardından çok sevilen Wolvorine karakterini işleyen MARVEL, bu son yapımla Profesör Xavier ve rakibi Magneto’nun çocukluk günlerine dönmekte. Naziler tarafından ailesinden kopartılan Yahudi asıllı Erik olarak gördüğümüz Magneto, annesini öldürerek insanüstü güçlerini açığa çıkartan Nazi doktorun himayesinde yetişirken bir yandan da kin gütmeyi sürdürür. Erik, intikam peşine düşüp Arjantin’de Nazi avlarken Xavier de ABD’deki zengin yaşamında profesör olmak için çabalamaktadır. Kaderin tesadüfler zinciri birbirinden farklı bu iki kişiyi, dünyayı mutantların egemenliğine sokmak isteyen doktorla savaşta bir araya getirecektir… 

Radyasyonla mutasyona uğrayıp olağanüstü yetenekler edinenlerin dünyanın kaderine yönelik olaylardaki rollerini konu alan film, pek çok tarihi ayrıntıya değinmekte! Türkiye’nin dillerden düşmediği X-MEN: BİRİNCİ SINIF’ta senaryo, mutantların geçmişine inmekten ziyade, Türkiye’ye füze yerleştirme pazarlığı üstüne kurulu. ABD Savunma Bakanlığı’nın bile karar vermekte zorlandığı füze konusunda Türkiye’nin ‘kolay lokma’ olarak gösterildiği yapımda, gerçekte yaşandığı gibi ülkemiz hazır kuvvet olarak topraklarını hizmete sunmakta… Bu süreçte Sovyetler’in arka bahçesiyse Küba! Yaşanmışlıkları, alaycı dille ele alan filmde Rus yönetiminin aczi de komik sahnelerle resmedilmekte. Savaşa engel olan komutanın takdir edilip tutuklanmasıysa Rus rejiminin işleyiş mantığına bir gönderme! Suikasta kurban giden ABD Başkanı John Kennedy’nin siyah-beyaz TV konuşmalarına bolca yer veren film, bu yönüyle bir tür ‘sosyo-politik’ günah çıkarma… ABD’nin soğuk savaştaki masumiyetini vurgulamaya çalışması yönüyle de, ‘tarihi aklama’ operasyonu! ‘İlle de Wolverine’ diyenler için, elde kadeh küfür patlatan Hugh Jackman sahnesini araya sıkıştıran X-MEN: BİRİNCİ SINIF, siyasi yönünün yanı sıra insani mesajlar da içermekte… Güçlerin kontrolünü vurgulayan öykü, dostlukların fikir ayrılıklarıyla düşmanlığa dönüşebileceğini göstermekte… Farklılıktan kurtulup normalleşmeye çabalarken daha beter duruma düşülebileceğini gösteren saptamalarsa, mutantların psikolojik tedirginlikleriyle bağdaştırılmakta… Ne var ki bu yapıcı söylem, CIA’nin kadın ajanlara karşı sergilediği ayrımcılıkla kendi kendisiyle çelişmekte… 

Bütçe kaygısı taşımayan X-MEN: BİRİNCİ SINIF, uçan denizaltı benzeri görsellikleri ve mükemmel dönüşüm efektleriyle içeriğini zenginleştirerek ilgiyi artırmakta! Sinema macerasına 2000’de başlayıp üç yılda bir filmle ortaya çıkan seriden tamamen farklı bir yönde ilerleyen yapım, her şeye rağmen barışık ve gururlu yaşam vurgusuyla, birinci sınıf bir çalışma olarak başlangıcını yapmakta! 

Anibal Güleroğlu  

 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..