Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

21 Temmuz '13

 
Kategori
Futbol
 

Füze Selami... (Adana Demirspor'un efsane futbolcusu)

Füze Selami... (Adana Demirspor'un efsane futbolcusu)
 

Daha önce Haziran ayının ya başıydı ya da ortasında bir yerde, haberi gelmişti arkadaşlarımdan; Selami Abi Mersin de “yazlıkta iken hastalandı” diye…
Geçenlerde yine Adana’nın unutulmaz futbolcularından Kasap Burhan paylaşmıştı, Füze Selami, tekrar hastalandı ve hastanede yoğun bakımda diyerek…
İnsan üzülüyor tabi, hele ki kendi mahallenizin içinden çıkmış kardelen çiçeği misali eşsiz bir kimliğe ve tevazuya sahip adam gibi adamsa…
***
1970 yılıydı, ilk defa çıkmıştım karşısına, kulüp binasının hemen yanında küçük bir minyatür sahası vardı antrenman yapılan, orada seçmeler yapılıyordu, top saydır falan derken minyatür çift kale maçı yapılacak, mahalleden ve o zaman amatör kümelerde oynayan birkaç isimle karışık oynayacağız.
Karşımızda dev gibi iki isim var, Füze Selami ve Kartal Yaşar, isimleri gibi kendileri de öyle. Kartal Yaşar ince uzun Selami Abi ise hem uzun hem cüsseli…
Ayaklarım titriyor, derken maç başladı seçmelere gelen herkes kendini göstermeye çalışıyor, top bana geldi ben o zamanlarda çok güzel çalım atardım bileklerim çok iyiydi, önüme gelen ilk adama bir çalım attım ve geçtim, adam düştü yere. Pası attım ve yavaşladım aniden koluma biri yapıştı Kartal Yaşar, bir tokat attı çık dışarı dedi, çıktım arkamdan bağırıyordu, pılını pırtını topla ve defol git…
O zaman Maymun Ali lakaplı bir malzemecimiz vardı, bana dedi ki “hadi yırttın seçildin, girdin takıma…”
Git işine ya, dalga mı geçiyorsun, adam beni dövdü bir daha gelirsem “anam avradım olsun,” dedim ağlayarak…
***
Gazi Paşa Mahallesinde oturuyorduk, Selami Abi şimdiki Başkent Hastanesinin yanında Cemal paşa mahallesinde oturuyordu. Mahalleye gidebilmek için ya Kasım Gülek köprüsünden geçeceksiniz ya da tren raylarından trenlerin arasında geçerek mahalleye ulaşacaksınız. Raylardan geçmek tehlikeliydi.
Ertesi gün Kasım Gülek ’ten eve doğru gidiyorum, arkamdan biri sesleniyor, döndüm Selami Abi, koştum elini öpmek istedim öptürmedi, dedi ki;
O gün çok büyük hata yaptın, Kartal’a çalım atmak senin neyine oğlum, adamın belini kırdın, çocuktan çalım yemek hoşuna gitmedi etraftakiler de gülünce bastı tokadı, ama kötü niyeti yoktu, sen gel yarın antrenmana…
***
1972 yılında jübilesini yaptı, her şeyden önce insanlığı, adamlığı muhteşem olduğu için neredeyse tüm Adana futbolu bırakmasını istemedi onun, ağlayanların haddi hesabı yoktu…
Bir futbolcunun aynı takımda futbola başlayıp aynı takımda futbola veda etmesi kadar güzel bir şey var mıdır ki? Hangi adama nasıl olurdu o zamanlar; Selami Abi başardı bunu; Adana Demirspor’da başladı Adana Demirspor’da da bitirdi…
***
Futbolu erken bıraktıktan sonra Bankacılığı seçtim, sık sık Ankara’ya gidiyordum, bir gün Kızılay’da İnegöl köftecisinin önünde gördüm kendisini, hayatımda bir insanı görüp de bu kadar mutlu olduğumu hiç hatırlamıyorum. Koskoca bir çölde susuz kalmış bedevi misali Adanalı birini hele hele çok saydığı sevdiği birini görmek…
Koştum ellerini öptüm sarıldı bana, “saçları kesmişsin” dedi gülüştük, onun dediği zamanlar saçlarım çok uzundu, kralı gelse kesmem saçımı diyordum…
Ona çok sevdiğim İnegöl köfte ısmarladım, yerken kendisine ilgi o kadar çoktu ki kimseyi kırmadı, kendisine utana sıkıla “abi dedim eğer futbolu bırakmasaydın, ne kadar ücret isterdin” güldü dedi ki şu oynayanların aldıkları paralara bakıyorum da herhalde kamyonla para getirseler beni alamazlardı, dedi…
Yemeğimizi bitirdik, çay ikram etti lokantacı, Selami Abi’nin önüne koyarken çay bardağını elleri nasıl titriyordu adamcağızın görmeliydiniz…
Tam o sıra gencecik bir bayan yaklaştı, Selami Abiden imza istedi verdi, resim çekildi, babam anlattı sizi dedi o zamanlar çok zor koşullarda futbol oynanıyormuş nasıl başardınız bunu deyince hiç düşünmeden cevap verdi; Arkadaşlıkla, hepimizin sırrı iyi arkadaş olmaktı…
***
Şimdiki maçları izliyorum bazen, inanın ben izlerken yoruluyorum, o zamanlara nazaran daha hızlı ve daha sistematik, elbette futbolcu olarak da daha çok çalışmak daha çok hırslı olmak gerekiyor. Çünkü etrafınızda size rakip onlarca yüzlerce binlerce yetenekli ve görev bekleyen futbolcu var.
Hiç de kolay değil eğer ayağınıza birazcık akıllı top değmişse anlarsınız bunu…
Arkadaşlık var mıdır ya da yok mudur başarılarında günümüzün futbolcularının bilemem, ama bana kalırsa Füze Selami’yi iyi okumaları ve anlamaları gerekir adam gibi adam ve futbolcu olmak için…
***
Tükenişin durdurulamayan gerçekleri onca zamanı yok ettiler hafızalarımızda, birçok ışık söndü ayrıldı dünyamızdan, umutlarımız yaşam biçimimiz sırlarla dolu bir gelecekte kitlendi durdu. Dumurlara uğramış gibiyiz…
Böyle olmalı ki geçenlerde ülkemizde yapılan U20 karşılaşmaları ile Akdeniz oyunlarına gösterilen ilgi neredeyse sıfır noktasında kaldı. Kim bilir kaç yıl sonra böyle bir imkâna sahip olacak bugünün gençleri farkında bile değiller…
Ve gördüğünüz gibi bizleri bugünlere taşıyan Füze Selami gibi büyüklerimizi de unutmuşuz hastane köşelerinde, bir haber bir resim basılana kadar…
Yazıklar olsun bu ayıp hepimize yeter de artar bile! Oysa insana verilecek en büyük değer ve ödül yaşarken olmalıdır, öldükten sonra değil…
İşte bu yüzden tüm Adana camiası ve Türk Futbol camiası gecikmeden ve derhal sahip çıkmalıdır Türk futbolunun ve Adana’nın dev gibi çınarına, Füze Selami’sine…
***
Tüm Tekkazancı ailesine özellikle de benim canım gibi sevdiğim yakışıklı efendi ve büyük futbolcu oğlu;
Ömer Tekkazancı’ya sevgilerimi yolluyor, sanıyorum bu günlerde 80 yaşına girecek olan Selami Abi’me acil şifalar diliyorum…
Bu arada insanlık örneği gösteren bizim kuşağın örnek futbolcusu Kasap Burhan’a da duyarlılığından dolayı sonsuz teşekkürler ediyorum, Allah razı olsun…

İyi pazarlar…

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..