Fuzuli Şeyler

Bir gün bir fatih ordularıyla, en son model silahlarını kuşanmış halde bir şehre girer. Kısa bir savaştan sonra şehre giren fatih yenen ordunun komutanı olarak övgüye layık mıdır? Öncelikle her güçsüzün, güçlü tarafından fethedilmesini, yok edilmesini alkışlamak gerekir.

Dünyada güç sahipleri çoğu zaman da fethettikleri yerleri tamamen dönüştürmediyse ellerinde ne var ne yok almışlardır ki buna eski zaman, yaşadığımız zaman 21. yy da dâhildir. Bugün Amerika’da senatör olanlar bundan on beş, on altı yıl evvel, Irak merkez bankasından aldıkları (çaldıkları demeyelim) altınları kamyonetin kasasına yüklemiş olarak poz vermekteyken, onlara karşı çıkanlar terörist ya da başka sıfatlarla anılırken, onlarla işbirliği yapanlar hayatta kaldılar ve ülke geleceğinde de onlar söz sahibi oldular. Bu ne yaman çelişki. İnsanlar genellikle kendini zayıfın yenilenin yerine koymak istemez. Nihayetinde Cengiz Han’ın orduları bir yeri fethettiğinde askerlerine günlerce talan ve fethedilen yerdeki istedikleri kadın ya da kadınları alma hakkı elde ederlerdi. Bu anlayışın bugünlerde değişmiş olduğunu düşünmek anlamsız ve aynı şekilde devam eden bir düzen hayatımızın her aşamasında devam ediyor. Biraz daha makyajlı ve basın yayın araçları ve modern propaganda usulleri ile teknoloji kullanılarak yapılıyor bu eylem ya da eylemler. Propaganda bugünün buluşu değil, binlerce yıl öncesinde bile başarıyla kullanılan propaganda örnekleri bugünlere kadar gelen uygarlıkların en büyük numaralarından biri.

Dünyada emek sahiplerini takdir ederken, gerçekte takdir edilmesi gereken kişiler belki de sözü, kelamı özellikle kullanabilen kişilerin, diğerlerini emirleri altında tuttuğu gerçeğidir.  Dünyada söz, algı yanılması en çok da insan ve toplumlar yönetilirken kullanılır. Cennet cehennem, ölümsüzlük, gençlik, ünlü olma isteği, hemen hepsi umut, umuttur. İnsan; umutla yaşar, umutla yönetilir. Büyük umutlar kanıtlanamaz nitelikte olmalıdır ki yönetimi bir şekilde desteklesin.

Bir şehir fethediliyor. Şehrin bekçisi, askerler birer biner ölürken gösterişli bir at üstünde yabancı bir kral şehre giriyor. Krala şiir okuyan şairler de var. Bunlar hayatlarını kurtardıkları gibi birer kese altınla ödüllendiriliyor.  Kahraman ve onurlu olanlar mı onlar elini uzatan kralın eline tükürüyor. Ve asılıyorlar. Hasan Tahsin bugün hatırlanıyorsa Yunan askerine ilk kurşunu sıktığı için ve neticede Yunan yenilip geri döndüğü için olsa gerek. Yunan başarılı olsaydı, Yunan askerlerine şiir okuyanlar ünlü olurdu. Basit denklemler aslında ancak basit denklemler zor denklemlere dönüştürmek ne kadar “fuzuli” diye düşünmeyin. Dünyada “fuzuli” şeylerin listesini yapsaydık, yemek, içmek, barınmak gibi temel şeyler kalırdı…