Gaffur çılgınlığı

Her sabah uyanır uyanmaz ilk işimdir gazeteye bakmak. Hele ki kapıyı açıp paspasın üstüne bırakılan gazeteyi ilk ben aldıysam çok mutlu olurum. Yıllardan beri sabah okurum. Birkaç gün önce yine Atv ana haberde Avrupa yakasının Gafur'unun halı saha maçını şaşkınlıkla izlediğim bir dönemde, sabah gazetesinin manşetine gözüm çarptı. "Gaffur". Gözlerime inanamadım. Sabah gibi Türkiye'nin en büyük gazetelerinin ilk sayfa haberi Gaffur'mu olmalıydı.

Dizilerin insanları körelttiğini, oyuncuların yeteneklerini gösteremedikleri kalitesiz yapımlar olduğunu daha önce yazmıştım. Ama ana haber bültenlerinde ve gazete manşetlerinde bir dizi kahramanını görebileceğim hiç aklıma gelmezdi. Demek ki diziler, basını da köreltiyormuş. Haberde Gaffur ezilmişlerin sesi oldu yazıyor. Zaten en başından beri dizinin berbat senaryosu içinde bir tek gerçekçi karakter gözüme çarpmadı ama, özellikle Gaffur karakteri en olmaz karakter olarak dikkat çekti. Herhangi bir grubun sesi olamayacak kadar hayali, anlamsız bir karakteri, ezilmişlerin sesi diye lanse etmek ne kadar doğrudur diye düşünmek gerekiyor.

Biz size aşık olduk isminde bir dizi çekildi bir zamanlar. Dizinin kadrosunda Meltem Cumbul, Beyazıt Öztürk, Levent üzümcü ve Ahmet Gülhan gibi çok kaliteli oyuncular bulunuyordu. Tıpkı Peker Açıkalın, Ata Demirer, Gazanfer Özcan gibi kaliteli oyuncular. Bu olağan üstü başarılı projede ne Gaffur gibi anlamsız karakterler ne de biribirinin tamamen aynısı diyaloglarla insanların güldürülmeye çalışıldığını hatırlıyorum. Yeri geldiğinde fabrika sahibi bir adamın biraz haşarı, ama son derece abartısız oğlunun bizi kahkahalara boğdunu, yeri geldiğinde ağlattığını hatırlıyorum. Ben biz size aşık olduk dizisini manşetlerde gördüğümü hatırlamıyorum. Kalitesinden ödün vermeyen birkaç kültür programı haricinde dizinin insanlara tanıtıldığını da hiç sanmıyorum.

İnsanların bu kadar kalitesiz yapımlara yönlendirilmemesi gerekiyor. Hele ki olmaz karakterlerden kahramanlar yaratmak basınımıza hiç yakışmıyor. Gazetelerin manşetleri anlamsız dizilerin boş karakterleri olacaksa, Türkiye'de gazete okuyanların sayısının kültür düzeyiyle bir alakası olmadığını rahatlıkla düşünebilirim.