Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gaflet-Hidayet halleri

Gaflet-Hidayet halleri
 

Kimileri de işi ciddîye alırlar. Benliklerini imar etmeye çalışırlar. Yapay işlerle uğraşmaz, kendilerine dönük çalışmalar içinde olurlar.


İnsanlar, yapı-fıtrat itibarîyle ikiye ayrılır. Kimisi delâlet/gaflet içinde hayatını sürdürür. Kimi de hidayet ehli olarak.

Dünya nimetlerine, zenginliğine kafayı takanların manevî işlere yaklaşımı oldukça sınırlıdır. Tabir yerindeyse “ucundan tutarak” olur. Evet, her şeyi söylüyor olabilirler. Ama daha çok olumsuzluklar içinde karalama mantığı ile yaşarlar. İşkence, şiddet, rüşvet, yasa dışılık, kadın-erkek eşitsizliği bu tiplerin uğraş alanıdır.

Olumsuz hallerle ilgili onlarca bilgi vardır kendilerinde, ama bir biçimde bu kayıtları saklar ve yeri geldiğince tasarruf ederler. Tenkit için yaşarlar, rakip gibi gördükleri kimseleri alt etmeye bayılırlar. “Nerelerde fotoğraflarını hangi açılardan çekersem onları yıkarım” şeklinde belleklerinde klâsik bir form vardır.

Zaten ne oldukları bellidir. Doğru bir işe yaklaşmalarının hiçbir anlamı yoktur. Sonları çaresizliktir. Her türlü kötülüğü teşvik eden bu tipler, toplu halde yaşamayı yeğlerler. Çünkü birbirlerinden güç alırlar. Tabi her türlü çalışmanın bir bedeli vardır. Herkes, kendi yaptıklarının (veri tabanında mevcut olanların) sonuçlarına katlanır.

Haliyle, gaflet durumları peşi sıra birbirini takip eder. Atılan küçük adımlar büyür, hidayet gerçeğini yakalamak artık olanaksızdır.

Bir yerde, haksız yere susan, şahit olması gereken yerde bundan kaçınan, komşusu açken tok yatan, delâlette sayılır, durum budur.

Bu tavırlarından çevreleri huzursuz olur. Sonuçta yalnız kalmaya mahkûm kalırlar.

İçinizi ısıtmak, kafanızı rahat ettirmek isterseniz, bu gibi kişilerden, durumlardan uzak durun derim.

Kimileri de işi ciddîye alırlar. Benliklerini imar etmeye çalışırlar. Yapay işlerle uğraşmaz, kendilerine dönük çalışmalar içinde olurlar.

Denebilir ki menfaat, akıllarına dahi gelmez. Kaos yaratan durumlarla karşı karşıya kaldıklarında aklıselim sahibi olarak davranışları ortaya koyarlar. Onların yaşam amacı, gerekçesi çok bellidir. Açığa çıkınca utanacak bir işe tevessül etmezler.

Kendilerini, sistemi, düzeni korumakla görevli gibi kabul ederler. Hiçbir şeyi lehlerine çevirmek için bir uğraş vermezler.

İstisnaları dışında, insanların hangi sınıfı temsil ettikleri, konuşmalarından aşağı yukarı belli olur. İşe buradan başlamak gerekir. Yorgun, kaykık bakışlarla dolaşanların hali hemen fark edilir. Enerji ve bilgi dolu insanları pek ortalıkta göremezsiniz.

Ancak onlar, yaklaşımlarıyla/konuşmalarıyla daha çok etkilerler insanları. Baştan, birçok insanın ilgisini çekmiyor gibi görünürlerse de mevzu derinleştikçe ister istemez fark edilirler.

Şayet ciddî bir konuyu esaslı şekilde inceleme arzusu içinde değilseniz, meselelere tek taraflı bakıyorsanız ya da duygusal şekilde yaklaşıyorsanız, bir konu açıklığa kavuşamaz, bu bakımdan hidayet ehli olmanız imkânsızdır.

Ancak ne hikmetse, toplum bu durumlara pek alışkın değildir. Çünkü kimse kafasını kaldırıp etrafı şöyle bir kolaçan etmek, taze bir nefes almak ister gibi, yaşamaz. Sadece iyi niyetli olmanın kâfi geleceğini düşünenlerin, büyük bir yanılgı içinde kalacakları, kelimelerle anlatılamaz.

Sevgili dostlar!

Dışarı çıkmaya pek gerek yok. Aile içinde tartışalım konuyu. Oğluna oğlu, eşine eşi, malına malı gibi bakan, sahip çıkan, ama bunun yanı sıra çevresine karşı duyarlı davranmayan biri sizce hidayet mi, yoksa delâlet içinde midir, ne dersiniz?

Bu sorunun cevabını vermeden iyice bir düşünmenizi öneririm.

Şayet bana soracak olursanız, bütünlük içinde yaşayanlara göre delâletten başka bir şey değildir.

 

Ahmed F. Yüksel

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..