Gaflet uykusu

28.05.2008 günü Milliyet Blog'daki sayfamda yazdığım ''Şehit Onbaşı'' başlıklı yazımda sormuştum;'' Daha kaç şehidimin tabutu ak güvercin olup uçaçak.'' diye. Soru zor soru. Cevap yok. Cevap vermesi gerekenler sus pus. Ancak nakaratlar aynı;
-Kanın yerde kalmayacak!
-Şehitler ölmez!
-Terörle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek!
Liderlerden kınamalar, taziyeler. Kanallarda vur patlasın çal oynasın. Oysa ateş yakıyor, kavuruyor ocakları. Ailece kahroluyoruz, için için ağlıyuruz.Demeçleri acı bir gülümseme ile karşılıyoruz. ''Acı düştüğü yeri yakar.'' derler ya.Doğrudur. Külliyen doğrudur. Zira ailece bizde, terör örgütünün 2005 yılında ocağımızda yaktığı maddi manevi çöküntü ateşiyle kavruluyoruz. Her şehit haberiyle körükleniyor yanmakta olan ateşimiz.

Vatan hainleri, çakal sürüleri, ırzı kırıklar, vampir yarasalar ağır silahlarla kahpelik peşinde. Yollar mayınla-nır. Ağır silahlarla yol alırlar da ne hikmetse kimseler görmez çakal sürülerini. Nerede yöredeki çobanlar? Nerede güzerğahdaki köylerin insanları?(Merak edenler okusunlar Sarmaşık-Müntemici) Sonuç acı verici. Kahredici. On beş vatan evladı şehit. Demeçler aynı demeçler.Taziyeler aynı taziyeler.Ateş düşen ocaklar farklı.Evlatsız kalan analar, babalar farklı. Yetim kalan bebeler, dullar farklı.İşin en acı yanı yandaş partinin tavırları aynı.

Bir değil, iki değil, üç değil. Tam dördüncü defadır saldırılan karakol.Verilen onca şehit. Bu ne gaflet uykusu? Kaçıncıda uyanacaksınız? Yeter artık yeter.
Yeri gelmişken bir çift söz de Başbuğ'umun koltuğuna oturan Devlet Bey'e; ''Sayın Bahçeli.Siz karşılaştığınızda sözü ona partinin mensuplarıyla Meclis'in renklerini tamamlayın.Hasip Kaplan'a söylediğiniz ''Gel Hasip, Meclisin renklerini tamamlayalım .''sözlerini isterseniz bir de Kürtçe söyleyin!!