Galata Köprüsü'ndeki balıkçılar

Kimi emekli, kimi işsiz, sabahın erken saatlerinde ellerinde oltaları Galata köprüsündeki yerini alan vatandaşlar. Öğleye doğru baktığınızda ise köprünün her iki yanı tamamen oltalarla dolmuş durumda.

Hiçbiri profesyonel değil, ama her cins balığı yakalama konusunda uzmanlaşmışlar. Hemen yanı başlarında yem ve olta iğnesi satan satıcılar için onlar iyi bir müşteri. Uzun kamış ve makineli olta almak isteyenlerin Galata köprüsünün Karaköy çıkışındaki sol tarafa bakmaları yeterli. Eğer balıkçılığa yeni başlayacaksanız orada her bütçeye uygun olta bulabilirsiniz.

İstanbul belediyesi de bu konuda vatandaşları destekliyor ve onları bilinçlendirmek için köprü üzerinde tutulan balıkların fotoğrafları ile birlikte özellikleri hakkında bilgi veren panolar asmış.

Köprü üzerinde balık tutanları ve tuttukları balıkların fotoğrafını çekerken, bunları satıyor musunuz? diye soruyorum. İstersen satarız ağabey, diyorlar. Konuştuğum kişilerin büyük bir bölümü emekli, bir bölümü de işsiz. Bazıları gıda ihtiyacını denizden çıkartırken, bir kısmı da tuttukları balıkları satarak geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar.

Köprüden tutulan balıkların cinsi oldukça çeşitli. Karides, akyem denilen balık parçaları, midye, ve ekmekleri yem olarak kullanıyorlar. Örneğin kefal için ekmek kullanıyorlar. Tutulan kefaller de oldukça iri. Yakalanan diğer cinsler arasında zargana, izmarit, istavrit hatta lüfer bile var. Gerçekten Galata köprüsünün altı balık bakımından zengin.

Balıkçılara rastgele diyorum.

Önce Karaköy’deki kedili dede, şimdi Galata Köprüsü balıkçıları. Fotoğraf makinemle birlikte Sultanahmet’e doğru yürüyorum. Orada da ilginç şeyler bulacağıma eminim.