Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '12

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray, 2 puan mı yitirdi, 1 puan mı kazandı? (Yağmur yağdı, böyle oldu.)

Galatasaray, 2 puan mı yitirdi, 1 puan mı kazandı? (Yağmur yağdı, böyle oldu.)
 

İki gol, bunun karşılığında alınan birer puan...

Fatih Terim’e göre, Gaziantepspor’un attığı gol, “basit” olmalıydı. Çünkü  “Atak yemeden, baskı yemeden, yine kendi kendimize gol attık.” diyor.

Niye ki?

Ibricic'in vurduğu top, Dany'e çarptı, Muslera’yı yanılttı. Muslera’ya topunun kaleye gidişi izlemek kaldı.

Ya Burak’ın kafayla attığı gol?

Deyiş yerindeyse, “şahane”... Ama Galatasaray’ın “hane”sine tek gol olarak yazıldı.

Demek ki, golün nasıllığı “getiri”sini farklı yapmıyor.
 
*****

Gaziantepspor'un TT Arena’ya nasıl geldiğine bakalım:

Gaziantepspor’da bu hafta içinde bir “sessiz ayaklanma” vardı. Futbol emekçileri, aylardır emeklerinin karşılığı alamadılar. Bu, Lig’deki duruma bakarak, puan alamamak anlamında değildi kuşkusuz.

Başkanlarının içeri düşmesi, ekonomik darboğazda olunması yüzünden, futbolcular, aylardır susmuşlar. Hafta içinde antrenmana çıkmayacaklarını duyurmaları, bir direnişten öte,”sessiz tepki”ydi.

Futbolcular, “yokluk” içinde TT Arena’ya geldiler.

Hem puana, hem de paraya gereksinimleri vardı. “Hane”lerine bir puan yazıldı, acaba “hesapları”na ne yazılacak?

“Yokluk” içinde sahaya çıkmak, top koşturmak o kadar kolay değil. 

Ama Gaziantepspor, bir puan alan değil, 2 puan yitiren takım oldu.

*****

Galatasaray, maç boyunca etkili olmaktan uzak bir görüntü çizdi.

Oysa Galatasaray’da bir hareketlilik göze çarpıyordu. Ama bu, sonuç alıcı bir hareketlilik değildi. Çünkü en tehlikeli yer olan onsekizde paslar yerini bulmadı, rastgele atıldı. Böyle olunca da, Gaziantepspor’a bir cesaret geldi.

Koskoca ilk yarıda, Galatasaray adına akıllarda kalan en önemli pozisyon, Hamit'in ceza sahası dışından attığı şuttu. Kaleci Mahmut, topu kornere çeldi.

İkinci yarıda Galatasaray’ın daha etkili olacağı beklenirken tersi oldu, Gaziantepspor, konumuna karşın daha etkili gözüktü.

Gaziantepspor, uzun paslarla Galatasaray kalesine gitmeye çalıştı. Orta alanı kalabalık tutan Gaziantepspor, Galatasaray’ın atak denmeyecek ataklarını kolayca savuşturdu.

Galatasaray’a uyunca, onlar da pas hataları yaptılar.

Gaziantepspor’da göze girenler, Binya ile kaleci Mahmut’tu.

*****

Galatasaray’da dağınıklık, maç boyunca sürdü.

Hamit, attığı o şut dışında ortalıkta gözükmedi.

Melo’ya ne demeli?

Geçen hafta Elazığ’da geçici kaleci olan, kurtardığı penaltıyla Elazığspor’a beraberlik şansı vermeyen Melo, “kahraman” düzeyine çıkmıştı. Ama sinirli hareketleri, ardından kırmızı kart görmesiyle bir anda konum değiştirdi.

Ya Engin?

Uslandığı söylense de, huylu huyundan vazgeçmez. 

Umut, umut olmaktan uzak/tı.

Amrabat, topla oynamayı, koşmayı çok seviyor.

O güzel pasları atan, ortaları yapan Selçuk, özlenenler arasındaydı.

Tek çabalayan, oyuna sonradan giren Elmander oldu.

*****

Galatasaraylı futbolcuların aklı Şampiyonlar Ligi’nde, Braga maçında olmalıydı.

Aslında “... maçında olmalıydı” değil,  “... maçındaydı” demek daha doğru. Çünkü Fatih Terim, ''Oyuncularım umarım bütün konsantrasyonunu Braga'ya vermiştir. Şampiyonlar Ligi öncesi ve sonrası puan kaybetmelere alıştık.” demekle söyleneni doğruluyor.

Bu oyun, Braga maçı için de, Spor Toto Süper Lig’de de yetmez!

Fatih Terim, “Konsantre sorunu yaşıyoruz. Bundan sonraki puan kayıplarını başka şeylere bağlayacağız. Takım içindeki bazı isimlerin öne çıkıp özverili olması lazım'' demekle bunu açıkça dile getiriyor.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..