Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '15

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray’ da gerçek sorun neydi?

Sivas’ ta kaybedilen 2 puanın faturası Hamza Hocaya çıktı. Sebep, Burak Yılmaz’ ı ilk 11’ de başlatmamış olması. Tüm spor yazarları ve yorumcular ağız birliği yapmışçasına hocayı suçladılar.

 

Bu suçlamalar aklıma Pereira’ nın yeni transferler Ozan ve Volkan için yaptığı açıklamayı getirdi. Pereira, “her mevkide en az 2 alternatifimiz olmalı ki, kaderimiz futbolculara bağlı olmasın” dedi. Örnek olarak da RvP’ yi veren Pereira, Rvp’ ye dayalı bir sistemimiz olur ise, o sakatlandığında sistem çökebilir, ne yapacağız diye düşünmek zorunda kalabiliriz” diye ekledi.

 

Futbolcuya dayalı sistem sorununu üç büyükler geçmişte çok yaşadılar. Sistemi alternatifsizliğe mahkum olan tüm hocalar, bu sorundan dolayı sıkıntı çektiler.

 

Hamza Hoca da Pereira’ da aynı şeyin peşinde. Sistemin futbolcuya hakim olacağı düzen.

 

Kuşkusuz Pereira’ nın bu konuda eli çok güçlü. Her mevkide 2’ şer alternatifi var.

 

Hamza Hamzaoğlu ise, iyi bir kadroya sahip, ancak özellikle orta saha ve forvet hattında eli güçlü değil. Galatasaray, Terim döneminden bu yana, Melo-Selçuk-Burak’ a bağlı bir sistem ile oynuyor. Bu üçlü alternatifsiz. Bu sene Selçuk’ a alternatif olarak Bilal alındı. Podolski’ nin de forvet oynama becerisi ile Burak’ ı yedeklemesi bekleniyordu.

 

Hamza hoca Sivas’ ta belli ki Melo ve Burak’ sız bir oyun sistemini denedi. Denemesi de normaldi. Burak, Muslera, Selçuk, Melo gibi uluslararası futbol piyasasında halen alıcı bulabilecek isimlere alternatif geliştirmesi normal. Yapmalıdır. Galatasaray, onlarsız, farklı alternatifler ile kazanmayı da öğrenmelidir. Büyük takım olmak bu demektir.

 

Yapılan tüm eleştiriler, futbolcuya dayalı düzenin güçlenmesine neden oluyor. Mesaj şu, elinde Burak var ise, alternatif arama, farklı taktik düşünceler geliştirme, hocalık yapma, oynat Burak’ ı gitsin! 

 

Bu Hamza hocaya haksızlık değil mi? Bir hocanın hangi sebeple olursa olsun Podolski’ yi Burak’ a tercih etmesi çok mu garipsenecek bir tercih? Podolski Marstan mı geldi? Podolski’ nin kim olduğu, ne yapabileceğini yorumcu arkadaşlar biliyor mu?

 

Futbolcuya dayalı sistemi zamanında Aykut Kocaman’ da yıkmaya çalıştı. Yıktı ama kendisi de yıkıldı. Alex sorunsalını herkes hatırlayacaktır. Kaybedilen puanlar hep Alex’ sizliğe yorulmuştu. Eleştiriler hep bu yönde geliyordu. Oysa Kocaman, sistemin futbolcuya hakim olmasını sağlamaya çalışıyordu. Tıpkı Trabzonspor ve Bursaspor’ da Şenol Güneş’ in yapmaya çalıştığı gibi. Şenol hoca da zaman zaman bazı oyunculara forma vermemesi nedeni ile çok sert eleştirilmişti. 

 

Futbolcuya dayalı düzen, Türk futbolunun en temel sorunlarından bir tanesidir. Oysa ki futbol bir takım oyunudur, yedekler de bu takımın bir parçasıdır. Üç büyüklerde kadro içinde yer alan her futbolcu potansiyel 11 adayı olmalıdır. Bir takımda, birkaç yıldız var ve geri kalanlar dolgu malzemeleri ise futbolda başarı gelmez. Burak yerine Podolski pekala oynayabilir, oynatılabilir. Bu tercih eleştiri konusu yapılır ise futbolcuya dayalı düzen güçlenmiş olur.

 

Hamza hoca bir yılda 3 kupa kazandırmış bir teknik direktör. Bence futbolcuya dayalı düzeni yıkmak için kısıtlı bir bütçe ile doğru işler yaptı.  Tek hatası Melo’ dur ki, halen Melo’ yu takımda tutmak takım içi kültürü ve takımdaşlığı bu saaten sonra olumsuz etkileyecektir. Melo’ ya bir alternatif oluşturulmamıştır.

 

Sadece Melo örneği bile futbolcuya dayalı sistemin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Alternatifi bulunmayan, bulunamayan Melo, ki gerçekten ligin en iyi orta saha oyuncularından bir tanesidir, koskoca bir camianın elde tutmak için adeta seferberlik yaptığı yaramaz bir çocuğa dönüşebiliyor. Saçma bir sürecin sonucunda, takım arkadaşlarından 2 ay sonra topla buluşması bile anlayışla karşılanabiliyor. Neden? Çünkü alternatifsiz. Bilal ne kadar iyi niyetli olsa da ona alternatif olamaz.

 

Galatasaray 2 puanı Medicana Sivasspor’ a karşı Burak’ sızlıktan kaybetmedi. 2 puanın kaybedilmesinde, maç doğru okunur ve analiz edilir ise, esas sebep bu değildir.

 

Teknik analiz yönünden bakarsak, Galatasaray’ da Podolski, Sneijder, Yasin ve Olcan savunmaya iyi destek veremediler. Geriye zamanında koşmadılar. Orta saha oyuncuları Selçuk ve Bilal ise temposuzdu. Rakibe sadece eşlik ettiler. Top kazanma oranı, rakibe müdahale oranı ve hatta faul oranı bile düşüktü. Takım savunması, 3. bölgeden başlamadı. Bu da Sivasspor’ un rahat çıkmasına ve becerikli ayakları ile geniş alanlarda oynayabilmesine imkan sağladı. Sivasspor’ da zaten geniş alanları affetmeyecek isimler var. Başta da Aatıf ve Burhan. Baskı görmeyince topu ileri kolay taşıdılar, pozisyon buldular.

 

Galatasaray maalesef Melo’ yu arıyor. Bu alternatifsizlik nedeni ile Bilal, verimli olamayacağı bir pozisyonda oynadı. Selçuk- Bilal ikilisinin toplamda sağlayamadığı direnç ve sertlik, Sivasspor’ un, topla daha rahat oynayabilmesini ve pozisyon üretmesini sağladı.  Burak yerine neden o forvet oynatıldı ki denen Podolski, bu maçta Sivasspor’ da forma giyiyor olsa, maç 2 veya 3 farkla bitebilirdi.

 

Melo defans ve forvet blokları arası bağlantıyı kuran bir ağır işçi. O olmayınca, bloklar kopuyor ve rakipler orta sahada rahat çıkışlar yaparak, ceza yayına hızla inebiliyor. Alternatifi de olmadığından, boşluğu dolmuyor. Bunu gören yönetim ve Hamza hoca da Melo’ ya seslerini çıkartamıyor. Adeta dokunulmazlık veriyorlar.

 

Kayıp iki puanın başlıca sebebi, Buraksız başlamış olmak değil. İlerideki oyuncuların geriye yardıma gelmemesi ve Melo’ nun alternatifsizliği nedeni ile savunmada yaşanan zafiyetler.

 

Galatasaray hücumda golü rahat bulabilecek kalitede bir takım. Ancak savunmada aksar ise, hücum performansı ne olursa olsun puan kayıpları gelecektir. Sorun Burak- Podolski tercihinden çok daha derin.

 

Galatasaray’ da bir motivasyon sorunu olduğu da doğru. Başarıya doymuş gibiler. Kadroda Selçuk, Melo, Burak, Umut, Emre, Semih, Sabri gibi isimlerde bu daha fazla hissediliyor. Bu önemli bir sorun.

 

Galatasaray’ da Hamza hocanın, Burak’ ı oynatmama kararından ziyade, bu motivasyon sorunu ve bazı mevkilerin (Burak, Melo ve Muslera gibi) alternatifsizliği çok daha büyük sorun.

 

Allah korusun, Burak uzun dönem sakatlansa ne olacak? Yurt dışına transfer olsa ne olacak? Melo kısa dönemde form tutamaz ise ne olacak? Galatasaray’ ın esas bunu konuşması gerekmiyor mu?

 

Hamza hoca bu riski görerek Podolski’ yi oynatmış olamaz mı? Burak’ a bağlı kalmak istememiş olamaz mı?

 

Burak yoktu, Podolski onun gibi arkaya kaçamadı, Galatasaray 2 puanı bu sebeple kaybetti yorumları Hamza hoca gibi futbolu gerçekten iyi bilen bir hocaya haksızlıktır. 

 

Galatasaray’ ın dün gece sorunu ofansif aksiyonlarda değil oyunun defansif tarafında idi. Bunun kök sebebi de Melo’ nun alternatifsizliğidir. Bu sorun takımın defansif kurgusunda aksaklığa yol açıyor.

 

Melo dönecek olsa da, Galatasaray üç kulvarı da düşünerek acilen orta sahada Melo’ ya iyi bir alternatif oluşturmalıdır. Futbolcuya dayalı düzen ile mücadele edebilmesi için Hamza Hocaya yardımcı olunmalıdır. 

 

bertan.kaya@yahoo.com

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..