Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '10

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray “Yokum” diyooor: 3-2

Galatasaray “Yokum” diyooor: 3-2
 

Resim: Milliyet.com.tr


Maçın ilk 15 dakikasında birbirini tartan pehlivanlar gibiydi takımlar. Er meydanı diyerek indikleri arenada kollarını birbirlerinin vücutlarına dolamışlar ve tartma hamleleri yapıyorlardı.

15.dakikadan sonra Galatasaray baskıyı hissettirmeye başladı. Ancak anlamsız bir şekilde devamlı göbekten gelmeye çalışıyorlar, kanatları kullanamıyorlardı. Şüphesiz ki solda Dos Santos sağda da Keita’nın formsuzluğu bunda etkendi. Kanatlar beklere emanetti. Caner ve Uğur tek başlarına can siperane kanatlandırmaya çalıştılar takımı.

Bu dakikalarda Caner’in etkili kanat bindirmeleri ile Elano’nun akıllı pasları takımı forse ediyordu. O Elano beleşten bir de penaltı kazandırınca seyirci sandı ki takım alıp başını gidecek. Evet, alıp başını gitti çünkü aklı başından gitti. Nitekim “yahu o kadar yol geldik, iki atak yapmadan gitmeyelim” diyen Antalyalılar daha ilk ataklarında golü yapıverince Ali Sami Yen buz kesti.

KANAT OPERASYONU

Kanatlar çalışsın diye Dos Santos paşa ile Keita hazretleri yer değiştirdilerse de nafile çabadan başka bir şey değildi teknik kulübenin bu hamlesi. Zira atı alan Üsküdar civarında seyir keyfine geçmişti…

Çünkü santrforu olmayan bu takımda hala ceza sahasına top şişiren arkadaşlar vardı. Yalçın ve sair defansif elemanlar armut gibi bu topları topladılar tabi. Bundan kolay ne vardı.

***

Hayret ki Küçük Prens Oyundan alınmış
İkinci yarıya sürpriz bir değişiklikle başladı Galatasaray. Küçük prens Giovanni Dos Santos efendi oyundan alınmış yerine Emre Çolak dahil olmuştu. Nitekim abisi Arda Turan ile girdiği gol atmaca bahsini de kazanıvermişti.

Golden sonra tempo arttı. 2-1 öne geçen GS iştahlandı. Yaklaşık 7-8 dakika Antalya kalesinden inmediler. Seyir zevki artan maçta herkes mest oluvermişti.

Okay Karacan

Nitekim maçı anlatan (beğendiğim birkaç maç anlatıcıdan biridir kendileri) Okay Karacan mest olmuş haliyle takımları karıştırdı, Antalyaspora Ankaraspor demeye başladı. Tabi forma rengi Ankaraspor mavisi olunca hatlar karışıverdi ki zat-ı alileri bu dil sürçmesini 78.dakikada itiraf ettiler :))

İşte her şey çok güzel olacak derken 2-1 önde olan ve artık dengeli bir sistemle oynaması gereken GS “hurra” taktiğine sarılınca gerilerde boşluklar bırakıldı. Takımın boyu uzadı (forvet ile defans arası açıldı). Aradaki boşlukları ise “boşluk doldurmaca”yı seven Necati Ateş dolduruverdi. 65.dakikada Ali Sami Yen yeniden buz kesti.

2-2’den sonra GS kayboldu. Ufaldı da cebimize girdi sanki. Arda-Emre-Elano üçlüsü küstü; zaten küskün Keita hepten koyverdi; Caner yoruldu; Sarp ayağının ayarını tutturamadı.

Ya Herru Ya Merru
Artık GS’nin iki gol atarak iki farklı kazanması gerekiyordu ki görünen köy kılavuz istememekteydi. İki farkı kim yapacaktı. Herkes kafasına göre takılmaya başladı. Takımın düzeni kayboldu (varmıydı ki). O aralarda Caner yeniden suni teneffüse girişti. Durumu 3-2’ye getiren golü attı. Ardından Antalyaspor vakit geçirmecesine oynamaya Galatasaray ise ne yaptığını biememeye başladı.

Servet santrfor olarak oyuna alındı ama geç kalınmıştı zannımca… Nitekim o daha ısınamadan maç bitti. Biz de...

Maçın Adamı: Necati Ateş
Maçın Olayı: Orhan Ak sedyeyle sahayı terk ederken Arda’ya “bay-bay” yaptı.
Maçın Fiyaskosu: Sos Santos
Maçın Saçmalayanı: Keita
Maçın İzleyeni: Rijkaard ve ben!
Maçın Düdüğü: Penaltı düdüğü
Maçın Güdüğü: Organize atak bindirmeleri
Maçın Cücüğü: Antalyasporun tur keyfi

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..