Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '18

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray Akhisar'da Kayıp

Galatasaray Akhisar'da Kayıp
 

Akhisar maçı kazanmayı çok istedi. Sonunda da istediğini aldı.


Pazar günkü maçtan önce herkes Galatasaray’ın konsantrasyon problemi yaşayabileceğini söylüyordu. Hatta bu kişilerin arasında Fatih Terim bile vardı. Oyuncularının ŞL maçını unutup Süper Lige odaklanmalarının gerektiğini söylüyordu. Bakarsanız kolay değil; bir hafta içinde ilk önce ligin lideri Kasımpaşa’ya 4 gol atıp arkasından birkaç gün içinde Şampiyonlar Ligi ilk maçında Lokomotiv Moskova’ya sahayı dar edip 3 golle galip gel. Bu iki maçta da takım olarak çok üstün bir çaba sarf ettiler.

Pazar akşamı yaşanan hayal kırıklığının bence esas sorumlusu Akhisar’ın ligdeki bu sene oynadığı iç saha maçlarını daha önceden seyredip onların oyuncularının ve taktiksel anlamda nasıl oynadığının analizini yapan kişidir. Akhisar’ın zaten kalabalık olan defansında Mustafa Yumlu ve Caner’in arasına Onyekuruyu koymak adeta intihar etmekti. GS’ın ilk yarıda tek tük pozisyonları oldu belki Emre Akbaba ve Rodrigues ile. Ama onlar da öyle %100’lük değildi ve sonuç alınamadı. Sadece bir penaltı pozisyonu var. Onda da sağolsun Serginho kenardan gelen topta Serdar’ı indirdi de, Galatasaray ilk yarının ilk ve tek gol pozisyonuna girdi. Rodrigues ise bu cömert teklifi elinin tersiyle itti. Topa vuruşu çok kötüydü ve kaleci Fatih için kolay bir top oldu.

Diğer tarafa bakarsak Akhisar takımı hızlı hücumlarla karşılarında hem mental hem de fiziksel anlamda yorgun olan bir ekip bulunca işleri daha kolay oldu. Ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golü de VAR’a sormak lazım. Eğer bu kadar ince ofsaytları da görebiliyorlarsa niye bundan önceki haftalarda yaşanan pozisyonlarda VAR kararları hep hiçe sayıldı ve orta hakem ne dediyse o oldu? Akhisar takımı geçen sene de çok takımın puan kaybına sebep olmuştu. Bu seneye Süper Kupayı alarak başlayan ama sonra ligin ilk haftalarında galibiyet alamayan bu takımda iş var. Seleznov’un yokluğunda ileri uçta oynayan Regattin, Manu ve Güray çok hızlı ve topu çok iyi kullanıyorlar. Kalabalık defansları adam paylaşımında oldukça iyi. Rakipleri de topu kanatlara fazla yayamayınca onların işi daha kolaylaştı. Fernando’da çıktıktan sonra akın akın Galatasaray kalesine hücum ettiler. Maçın başından itibaren çok istekliydiler. Kalede Fatih takım arkadaşlarına güven veriyor. Akhisar takım olarak maçı alacaklarına inanmışlardı. Çok çalıştılar ve haklı bir galibiyet aldılar.

Galatasaray’a gelince, ilerideki Rodrigues, Emre, Sinan, Onyekuru dörtlüsü çok etkisiz kaldı. Eren’in adam azaltması, kafa toplarına çıkıp topları arkadaşlarına ulaştırması da olmayınca gol gelmedi ilk yarıda. Fatih hoca önlemini alıp aksayan notlara değişiklik yapar herhalde dedik ama anlaşılan teknik ekip olarak sahaya çıkarttıkları kadroya güvenleri tamdı. İkinci yarıda Erenin oyuna girmesiyle hareketlenen kanatlar Fernando’nun çıkmasıyla yerini Akhisar üstünlüğüne bıraktı. Muğdat’ın eski takımına karşı çok etkisiz kalması ileride hücum organizasyonu yapmasını engelledi Galatasaray’ın. Hızlı oyuncuları orta sahada karşılarında direnen bir Galatasaray bulamayınca Akhisar arka arkaya gollerini atarak farklı bir galibiyet aldılar. Akhisar biraz daha dikkatli olsa Galatasaray’a unutamayacakları bir hezimeti de yaşatabilirlerdi.

Avrupa Kupası maçlarından sonra bu tarz kazaların olması normal karşılanabilir. Ama Galatasaray’ın bu kadar sahada yokları oynaması ve isteksiz olması kabul edilemez. İlk önce kendi liginde başarılı olmayı hedeflemelisin ki bu sayede Avrupa’da başarıyı devam ettirebilesin.

 
Toplam blog
: 13
: 675
Kayıt tarihi
: 17.10.06
 
 

Küçüklükten beri sporla içiçeyim. Ortaokul ve Lise zamanlarında okul takımlarında basketbol ve vo..