Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '10

 
Kategori
Spor
 

Galatasaray-Beşiktaş derbisinin favorisi...

Galatasaray-Beşiktaş derbisinin favorisi...
 

Galatasaray 17 puan ile ligin 10. sırasındayken; Beşiktaş ise 21 puan ile 6. sırada. Lider Trabzonspor’un 30 puanı olduğuna göre her iki takımın da zirveden epeyce kopmuş olduğunu söyleyebiliriz. Hatta bu karşılaşma ligin ikinci yarısında oynanıyor olsaydı sadece Beşiktaş’ın UEFA Ligi’ne katılması bakımından bir önem taşırdı.

Pazar günü oynanacak bu derbi de ligin sıralamasında çok büyük değişiklikler yapmayacak. Ancak sonuç her iki takımın içindeki dengeleri temelinden sarsabilir.

Galatasaray’ın kendi saha ve taraftarı önünde alacağı bir yenilgi ile ortada ne bir yönetim kalır ne de futbol takımı. Bu hava biraz da Fenerbahçe maçı öncesindeki durumu andırıyor. Ancak o günkü şartlar daha farklıydı. Türkiye’de hemen herkes kendini çok farklı bir sonuca alıştırdığı gibi olası bir yenilgiyi doğal da karşılıyordu. Oysa bugün Galatasaray Beşiktaş’ı yenmek için sahaya çıkacak ve camia buna kilitlenmiş gözüküyor.

Dün Turgay Şeren’in Arda için yazdığı yazı özünde çok derin anlamlara işaret ediyordu. Büyük takımlar tarihlerinden güç alırlar. Galatasaray’ın 2006 ve 2008 yılındaki kazandığı şampiyonlukların geri planında işte böylesi bir gelenek, bilgi, tecrübe ve kenetlenme vardı.

Böylesi zamanlarda Hıncal Uluç gibilerin değil Turgay Şeren gibi Galatasaraylıların sözü değerlidir; işarettir, kıvılcımdır. Turgay Şeren kaptanlığı bırakmasından 40 küsür yıl sonra hala o sorumluluğu ve bilinci taşıdığını gösteriyor.

Beşiktaş tarafı deplasmanda olmanın avantajını kullanacaktır. Schuster karşıtı kampanya hız kazanmışa benziyor. Bu nedenle olası bir yenilgide bütün sorumluluk Alman teknik adamın üzerine yıkılacaktır. Beşiktaş camiasının büyük bölümü de Schuster’in doğru kişi olmadığı yönünde güçlü bir duygu geliştirmeye başladı ve bunu da teknik direktöre hissettiriyorlar.

Galatasaray tarafında hemen herkes Hagi’nin öyle ya da böyle arkasında duruyor gözükürken; Beşiktaş’ta tam tersi bir atmosfer var.

Galatasaray kadro bakımından sanki bu derbinin psikolojik tarafını daha iyi taşırmış gibi hissettiriyor. Arda ve Baros’un yokluğunda Kewell böylesi zor bir günde ipleri ele alabilir ve bütün takımı hedefe kilitleyebilir lider oyuncu özelliklerine sahiptir. Pino, Fenerbahçe karşısında başarılı bir performans sergilemişti. Demek ki büyük maçlara iyi konsantre olabiliyor ve kendini hazırlayabiliyor. Neill’in de vatandaşı gibi güçlü özellikleri var. Üstelik formanın hakkını verecek kadar da savaş veriyor.

Beşiktaş tarafında bu maçı ilk defa oynayacak oyuncu sayısı oldukça fazla; Guti Fenerbahçe maçında iyiydi ancak oynarsa bu maçta neler yapabileceği belirsizliğini koruyor. Üstelik Galatasaray’ın orta sahasında yaratıcılıktan uzak ancak teknik özelliklere sahip futbolcuya rahat vermeyen oyuncuları var. Guti ve Tabata bu kuvvetli futbolcuların arasında sıkışabilir, kendilerine rahat alanlar bulamayabilirler.

Galatasaray’ın sorunu gol atamamaktır. Bunun nedeninin santrafor özelliklerine sahip bir futbolcuya sahip olmamasından kaynaklandığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ancak Galatasaray gol pozisyonu da üretemiyor. Fenerbahçe’nin 35 gol bulduğu bu ligde Galatasaray’ın sadece 14 kez rakip fileleri havalandırmış olduğunu söylersek ne demek istediğimiz çok iyi anlaşılır. Hagi’nin Galatasaray’a bir şeyler verdiğine kuşku yok; ancak oyun kurma bakımından yeterli olmadığını söylemeliyiz.

Bu durum Beşiktaş’ı bir adım öne çıkarıyor. Çünkü Beşiktaş’ın çok fazla gol pozisyonuna giren, bunların büyük bölümünü kaçıran ancak bir şekilde de gol üreten santrafor özelliklere sahip futbolcuları var. Şimdi temel mesele onların arasından doğru olanı seçmektir.

Ancak son karşılaşmalarda Beşiktaş’ın defansta çok basit hatalar yaptığını da biliyoruz. Schuster elindeki kadronun sorunları yüzünden genç oyunculara forma şansı tanırken henüz bu oyuncuların kendi içinde uyum sağlayamadığı da ortadadır. Son Konyaspor maçında rakip oyuncunun 60 metre top sürmesine izin vermek bir tarafa resmen önünü açıp şut çekmesi için ortam yaratmaları bu uyumsuzluğun sonucudur.

Bu kadar lafa rağmen son sözün sahada söyleneceğini de hepimiz çok iyi biliyoruz.

Schuster çok değişik bir kişilik yapısına sahip bir teknik adam. Bu karşılaşmaya farklı bir diziliş ve kadro ile çıkabilir ve herkesi yanıltabilir. Bu aynı zamanda Beşiktaş için bir handikap da olabilir ve Galatasaray hiç ummadığı bir skorla sahadan galip ayrılabilir.

Hagi’nin Lucescuvari sağlamcı tarafı Galatasaray’ın en önemli kozu olacaktır.

İstanbul’un son derbisinde Galatasaray’ın bir adım önde olduğunu düşünüyor ve kazanabileceğini tahmin ediyorum.

Derbinin meşhur hakeminin bu karşılaşmada bol kart gösterebileceğini, Beşiktaş’ı eksik bırakabileceğini de düşünüyor, bekliyorum.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..