Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '08

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray bir attı, üç aldı

Galatasaray bir attı, üç aldı
 

Galatasaray Bursaspor engelini Nonda'nın golüyle geçti.


Zirvenin iddialı ekiplerinden Galatasaray, evinde ağırladığı Bursaspor’u tek golle geçerek şampiyonluk yolundaki koşusunu sürdürdü. Maç genelinde sahanın hâkimi olan sarı-kırmızılılar ilk yarıda baskılı, ikinci yarıda ise kontrollü bir oyunu tercih ettiler. Rakip Bursaspor ise gereksiz yere yükselttiği tansiyonun kurbanı olarak bilhassa ilk yarıda akıl almaz defansif hatalar yaptı. Yeşil-beyazlıların oynadığı tüm gerilimli maçlarda bir şekilde başrolü kapmayı beceren Egemen – İsmail Güldüren ikilisi, bu karşılaşmada da aksiyon sahnelerini kimselere kaptırmadı. Tabi bu sert futbolun ve gerilimi yüksek maçın zararı yine Bursaspor’a oldu. Bursaspor adına enteresan bir tespit var ki, o da hem taraftarın hem bir kısım futbolcuların gerilimden beslenen yapısı. Sanıyorum gerilimi motive edici bir unsur olarak kullanıyorlar ancak Bursaspor’un klasmandaki yeri bu açıdan bakıldığında tam tersini anlatıyor.

Galatasaray maça artık klasikleşen 4–3–1–2 tertibi ile başladı. Kaleyi Orkun’a emanet eden Feldkamp, defans dörtlüsünü Uğur, Emre, Servet ve Volkan’dan kurdu. Ön libero mevkiinde Mehmet Topal görev alırken; sağ kanatta Barış, sol kanatta Hakan Balta görev yaptı. Hakan Şükür ve Nonda’dan kurulu santrfor hattının gerisinde yani normal şartlar altında Lincoln’ü izlememiz gereken yerde ise yine Arda forma giydi. Buna karşılık Bursaspor, 4–2–3–1 dizilişinde beşli bir orta saha ile mücadele etmeyi seçmişti. Maçın ilk yarıda golün geldiği 24.dakikaya kadar olan safhası ile kalan 66 dakikalık bölümünü karşılaştırırsak çıkaracağımız sonuç, Samet Aybaba’nın Ali Sami Yen Stadına kesinlikle bir puan almak için geldiğidir. Bursaspor golün geldiği dakikaya kadar orta sahasını defansı içine o kadar gömdü ki, maç ilk yirmi dakikada adeta Bursaspor on sekizi civarında oynandı. Sarı-kırmızlılar ise bu durumdan faydalandılar ve defans hatlarını olabildiğince ileride kurarak, baskı yapma fırsatı buldular. O kadar ki, Galatasaray tandemi bu dakikaları santrada oynadı.

Yaklaşık 50 metrelik bir alana sıkışan bu oyunda doğal olarak fiziki mücadele öne çıktı. Ancak Bursaspor savunmasında gerek Egemen, gerek Ömer Erdoğan gerekse de İsmail Güldüren çoğu maçta olduğu gibi Galatasaray karşısında da fiziki mücadele ile grekoromen mücadeleyi karıştırdılar. Bunun sonucunda zaman zaman maçın gerilimi tavan yaptı. Bu dakikalarda hakem Bülent Yıldırım’ın disiplin uygulamalarıyla yükselen tansiyonu düşürmeye çalıştığını gördük. Maçın 24. dakikasında tam da anlattığımız bir ambiansta İsmail Güldüren’in akıl almaz ıskası topu Nonda ile buluşturdu. Kongolu golcü ceza sahası içindeki etkinliğini kanıtlarcasına net bir vuruşla takımını öne geçirirken Bursaspor’un asabi defansına da cezayı kesmiş oldu. Golden sonra oyunun seyri değişti.

Oyuna kalede Vega; defansta Ö.Aysan, Ö.Erdoğan, Egemen, İ.Güldüren, çift ön libero Mustafa Sarp, Serkan, sağ kanatta Ozan, solda Volkan, ortada Veli ve tek santrfor Tum ile başlayan yeşil beyazlılar, kalan dakikaları oyunu açarak oynamaya gayret ettiler. Bursaspor defansını öne çıkarıp beklerini de hücuma göndermeye başlayınca oyun dengelendi. Aslında bu oyun yapısı sarı-kırmızılıların ikinci yarıdaki olası stratejisine ışık tutan bir gelişme oldu. Egemen-Ömer Erdoğan ikilisinin arasına atılacak toplarda Nonda etkili bir silah olabilirdi.

Oyunun ikinci yarısı tam da düşündüğümüz şekilde cereyan etti. Skor üstünlüğünü elinde bulunduran Galatasaray, zirve yarışında skordan çok puanın değerli oluşuna işaret eder şekilde geride kontrolü elden bırakmadı. Netice itibariyle zirvedeki tüm rakiplerinin kayıpsız geçtiği haftayı Galatasaray’ın macera arayarak tehlikeye atmasına gerek yoktu. Bu yarıda Samet Aybaba beraberliği bulma adına hamle üzerine hamle yaptı, en sonunda çareyi çift santrfora dönmekte buldu. Galatasaray ise bu yarıdaki stratejisini Nonda gibi süratli bir hücum silahını kullanma üzerine kurmuştu. Evet, belki bu strateji sarı-kırmızılılar adına hücum hareketliliği getirmedi ama gerideki kontrollü oyun sayesinde atılan bir gol üç puanın alınmasına yetti.

İkinci yarının sonları, gerilimin yeniden yükseldiği dakikalara sahne oldu. Patlayan dudaklar, kanayan burunlar derken 92’de Ömer Erdoğan’a maç bitiminde ise Mustafa Sarp’a iki kırmızı kart çıktı. 90+5’te saha öyle bir karıştı ki, az kalsın Bursaspor kalecisi Vega “kim vurduya” gidecekti. Bu dakikada ortalığı yatıştırmaya çalışan ismin Egemen olması ise herhalde gecenin ironisiydi.

Bu galibiyetle ligde puanını 42’ye çıkaran Galatasaray, şampiyonluk rotasından kolay kolay şaşmayacağını da göstermiş oldu. Peki ya Bursaspor? Onlar düşme hattının yalnızca 3 puan üzerinde 14. sıradalar. Yeşil-beyazlılarda stres ve tansiyonun yerini aklıselimin alması için sizce de uygun zaman değil mi? Ligin 32.haftasında Bursaspor deplasmanda Beşiktaş ile karşılaşacak ve böyle giderlerse kabak yine siyah-beyazlıların başına patlayacak! Hatırlatmak gibi olmasın…
 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..