Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '12

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray'da sıkıntılar

Galatasaray'da sıkıntılar
 

Diyeceksiniz ki, hangi takımda sıkıntı yok ki. Sahaya çıkan her takımın arkasında bir sürü sorunlar vardır. Teknik adamların işi bu problemleri anlamak, analiz etmek ve elbirliği ile çözmektir.

Dönemin başında Galatasaray takımı Genel Başkan Ünal Aysal tarafından Teknik Direktör Fatih Terim’e teslim edildiği zaman herkesin içi rahattı. Çünkü Fatih Terim Türk futbolunu çok iyi bilen; Galatasaray’ı çok iyi tanıyan bir teknik adamdı. Fatih Terim şimdiye kadar, kendisine olan güveni boşa çıkarmadı. Her halde bu yıl da Galatasaray takımı ipi önde göğüsleyecektir. Şampiyon olacaktır.

Taraftar her şeyden önce bir takımın yöneticilerinin güvenilir olmasını arzu eder. Bu insanlar şimdiye kadar ne gibi başarılar yakalamışlardır; istikrarları nedir; kendilerine güveni hiç boşa çıkarmışlar mıdır; yoksa sürekli galibiyetin, başarının peşinde mi olmuşlardır?

Galatasaray Kulübünün başında bulunan ; İstanbul 1941 doğumlu olan Ünal Aysal, orta öğrenimini 1960 yılında mezun olduğu Galatasaray Lisesinde, Yüksek öğrenimini de İsviçre - Neuchatel Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden de muadelet diplomasını almış; Galatasaray Lisesi'nden mezun olduğu 1960 yılından itibaren, çalışma hayatına başlamış olan Ünal Aysal, 1970-72 yıllarında Koç Holding bünyesindeki Ram Dış Ticaret şirketinde ihracat koordinatörü olarak görev yapmıştı…

Ünal Aysal’ın meslek hayatı büyük başarılarla doludur. Temelden bir Galatasaray’lıdır. Ne yaptığını bilen aklı başında bir insandır. O bakımdan kendisine her bakımdan güvenileceğini göstermiştir. Bugün Galatasaray’ın başında bulunması da büyük şanstır.

Ünal Aysal gibi kaybetmeye tahammül edemeyecek, garantici bir tipin, Fatih Terim gibi değerli bir futbol adamını seçmesi makuldur ve bugünkü durum, seçimlerin ne kadar doğru olduğunu göstermektedir,

Fakat insanlar, daha önceki başarıları görmezler de, nedense, en son olaylara bakarlar. Takımdaki iki değerli oyuncunun birbirlerine düşmeleri ve soyunma odasında birbirlerinin kafalarını kırmaları olacak iş değildir. Ama olmuştur. Fatih Terim’in ilk açıklamalarında;  yapılan antrenmanda ve soyunma odasında kavga eden futbolcular Felipe Melo ile Albert Riera'nın durumlarına açıklık getirirken, bu oyuncuların takımla birlikteliklerinin önümüzdeki günlerde kesinleşeceğini söyledi.

Şimdi, bu durumda acemi bir teknik adamın, bu kavgaya boğazına kadar karışması, taraf tutması veya  her iki oyuncunun da takımdan sürekli uzaklaştırılacağını filan söylemesi beklenirdi… Oysa görüldüğü gibi, Terim’in açıklamaları son derece makul ölçülerdedir. Ve durum incelenmektedir. Böyle olması gerekir… Şimdi. Neden?

Doğal olarak, Şampiyonluğa oynayan bir takımda herkesin sinirleri son derece gergindir (Buna Fatih Terim de dahil..) o bakımdan, herkesin her an soğuk kanlı olması beklenemez. İşte ip, birden kopar gibi olmuştur. Ama buna izin verilmemelidir. Takım içinde bu gibi çatışmalar her zaman olabilir; Futbol geniş ölçüde, sinir işidir, insanı aggreve eden hormonlar fazlasıyla çalışır. Ama bilinmelidir ki, birbiriyle kavga eden, birbirinin kafasını gözünü yaran iki kişi, iki futbolcu, bir saat sonra veya bir gün sonra bütün bunlardan çok pişmandırlar. O andaki hırsları, kinleri gitmiştir; sonra çok daha iyi düşünebilirler.

Bu durum neyi gösteriyor; bir takımın psikolojik durumunu kontrol etmenin ne kadar zor olduğunu… Bir Teknik Adam, Psikolojik Sorunlar dahil her şeyi denetleyebildiğini sanıyorsa aldanır. Takımların mutlaka bir veya iki anlaşmalı Psikologlara ihtiyaçları vardır. Bunu gözden kaçırmak takımı zarara götürür.

Bu konuda da Terim’in tedbirli olduğunu sanıyorum. Bu arada yapılacak işi bu iki futbolcuyu iki,üç maç takımdan kesmek. Sonra daha çok nadim olan oyuncuyu takıma adapte etmek, sonra diğerini oynatmak. Bir süre her iki oyuncu aynı zamanda oynatılmamalıdır.. Ama ondan da ötesi, her iki oyuncunun üzerinden Psikolojik bakımı eksik etmemek gerekir.

Bu futbolcular kazanılmalıdır. Moralleri yükseltilmelidir. Durumlarına açıklık kazandırılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, futbol çok gergin bir spor dalıdır.

Bu yönlerden, Fatih Terim’in bütün önlemleri alacağına inanıyorum. Gereken psikolojik desteği vereceğine, şimdiye kadar takıma yararlı olmuş bu insanları yeniden kazanmak için bütün gerekeni yapacağına inanıyorum.

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..