Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '16

 
Kategori
Spor
 

Galatasaray'da sona doğru...

Mustafa Denizli, devre arasında yaptığı bir basın toplantısında şu mealde bir cümle kurdu.

“Teknik direktörlük kariyerim boyunca hep bir senelik sözleşmeler yaptım, Galatasaray’la bir buçuk senelik bir anlaşma yaptım.”

Yani?

Futbol bir takım oyunudur ve istikrarlı bir beraberlik, süreklilik, devamlılık sonucunda başarı kazanılır.

Dünyada Mustafa Denizli’nin benzeri teknik adamlar yok mu?

Var, mesela Hiddink, nerede yarım kalmış bir takım var, alıyor, sezon sonuna kadar götürüyor, sonra sahibine teslim ediyor.

Galatasaray, profesyonellik anlayışını bu kadar net ifade eden Mustafa Denizli tercihini kullanırken ya da Hamza Hamzaoğlu’nun uzaklaştırırken nasıl bir gelecek planlaması içindeydi, en fazla merak ettiğim detaydır.

Son Beşiktaş tecrübesinde sıklıkla eleştirdiğim konuların başında Denizli’nin sürekli takımla oynaması gelirdi.

Denizli herkesi şaşırtmayı seven bir kişilik, belki de en fazla bu tercihleriyle fark yaratmayı biliyor, beceriyor.

Dün sakatlıklar nedeniyle olsa da oyuncuların yeri sürekli değişti.

Hakan Balta, sol bek, Donk ön libero olarak başladığı maçı stoperde tamamladılar.

Sakatlıklar olmasaydı bu değişiklikler olmayacak mıydı?

Galatasaray’ın savunmasında çok büyük bir sorun var.

Hangi Galatasaraylı takımın sol bekinin kim olduğundan emin?

Mesela Olcan Adın sol bek mi yoksa açık mı oynuyor?

Sabri’nin Galatasaray’ın sağ beki olduğuna kimler net olarak ikna olmuş durumda? Osmanlıspor’un attığı ilk golde Sabri’nin üzerine gelen toptan korkarak kafasını çevirmesine ne demeli, bilemiyorum. Topa sırtını dönmeyip, rakibi cepheden karşılamış olsa belki Umar topa o kadar rahat vuramayacaktı, kim bilir?

Ya stoperler?

Melo’nun sezon başı takımdan ayrılmasıyla, Galatasaray’ın ana sorununun ön libero bölgesinde olduğu teşhisi koyuldu ve ara transferde bu bölgeye Donk transfer edildi.

Dün akşam Galatasaray’ın savunması takım halinde tel tel döküldü. Hangi bölgenin daha hatalı oynadığını ön plana çıkarabiliriz ki?

Galatasaray o kadar kötü ve müdahalesizdi ki Osmanlıspor’un neredeyse tüm hücum elemanları çok yaratıcı ve yetenekli futbolcular gibi sivrildi. Hiçbir futbolunun emeğinin değerini küçültmek haddimize değildir ancak şu bir gerçek ki Galatasaray savunmasını delik deşik eden, Ndiaye, Lawal, Torje, Umar, Rusescu ve Musa bu derece üst düzey futbolcular değiller. Öyle olsalar o zaman Osmanlıspor’un ligdeki pozisyonuyla çelişkili bir durum ortaya çıkar ki bize de şu soruyu sorma fırsatı çıkar; bu yetenekli futbolcular üzerlerine düşeni diğer maçlarda yapmıyorlar mı yoksa önemsemiyorlar mı?

Donk iyi oyuncu ancak bu bölgeyi taşıyacakmış görüntüsü vermiyor. Dün Osmanlıspor’un orta alanı bu kadar çabuk kat etmesinde kuşkusuz buradaki sorun ön plandaydı. Ancak Donk’un da tek başına bu sorumluluğu üstlenmesini bekleyemeyiz, Selçuk İnan, Donk’suz oynarken çok daha etkili ve defansifti.

Futbol nasıl takım oyunuysa, bunun içinde bir kat daha takım olma, tandemler oluşturma önemi olansa savunmadır. Savunması oturmamış, sürekli farklı oyuncularla kurulan bir takımın üç gol yemesine şaşmamak gerekiyor ki, ilk yarı Osmanlıspor bir o kadar daha kaçırdı veya Muslera bunları çıkardı.

Galatasaray, Ankara’da artık sona doğru ilerlediğini gösterdi.

UEFA’dan hafta içi gelen tatsız haberle keyifler kaçmıştı. Olası bir men durumunda Galatasaray’ın yeniden yapılanmasıyla ilgili çok radikal kararlar alınması gerekebilecektir. Böyle bir süreyi Mustafa Denizli ne kadar taşır merak konusudur. 

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..